Scott gülümsedi ve Alnını alnıma dayadı. Ellerini belime yerleştirdi ve beni kendine çekti. Tam dudaklarını dudaklarıma kapatacagi sırada gelen sesler buna engel oldu.
"Koç, ezecegiz onları!"
"Fakat halen bir tane eksiğimiz var!"
"Koç! Onları surundurecegiz!"
"O iş bizde koç!" İçeri giren erkeklerin sesiyle irkildim ve hemen Scott'tan uzaklaşıp, ayağa kalktım. O da ayağa kalktı.
"Şşş. Tamam. Herkes sessiz olsun! Scott'ın Nerede olduğunu bilen var mı?"" Koçun sesiydi bu.
"Lakros takımı." Dedi Scott. Ellerimiz birbirine kenetledi ve Dolapların arkasından çıktık.
"Buradayım koç!" Scott koça seslendi.
"Scott, halen bir kişi eksiğimiz var."
"Biliyorum koç." Diye mırıldandı.
"Birini bulmaya çalışacağım." Diye ekledi.
"Herkes sahaya! Antrenman vakti!"
***
"Nasıl oyuncu bulamadım?" Koç şaşkın ifadeleriyle Scott'a bakmaya başladı.
"Koç, bugün aynı zamanda basketbol takımının da maçı var."
"Herkes yerini almaya başladı." Koç haklıydı. Akşam olmuştu ve yavaş yavaş oyuncular ısınmaya başlamıştı.
"Koç, sadece erkekler mi Lakros oynayabilir?" İsaac ortaya bir soru attığında hepimiz koçtan gelecek cevabı beklemeye başladık.
"Hayır." Dedi ve oflamaya devam etti.
"E o zaman Lottie de bu akşamki maçta oynasın?" Diye fikrini belirtti Lydia. Stiles da onu onayladı. Ben de gözlerimi büyütüp başımı iki yana salladım. Koç bir anda bize döndü.
"Haklı, bir seferligine bir şey olmaz." Dedi gülümseyerek.
"Olmaz." Scott ve Liam aynı anda konuşunca onlara hak verdim.
"Çok da güzel olur." Dedi Malia ve Allison.
"Onlara katılıyorum." Dedi koç. Ardından arkadan bir Lakros sopasıni bana fırlattı. Hemen tuttum.
"Bir de siz bu kızı oynatmayacaksiniz!"
***
Derin bir nefes aldım ve sahanın köşesinde beklemeye devam ettim. Benin aksime tüm takım sahanın diğer tarafında kosusturuyordu. Benim olduğum yerde ise 10 metre otemdeki kaleci vardı ve heyecanla bekliyordu.
Önümdeki koca tabelaya baktım. Karşı takımın yemesin son bir sayı kalmıştı. Bizim de aynı şekilde. Yani eşittik.
Bizimkilerin buraya doğru koşmaya başladığını görünce hareketlendim ve sopayı daha sıkı Sıktım. Top aniden Danny'yi sopasından çıkıp ayak ucuma geldi. Topla bakmaya başladığımız bir ses isittim.
"O topu kaleye at Lottie!" Sahanın içinde yankilanan Liam'ın sesine karşılık derin bir nefes aldım. Bana doğru koşarak gelen iri adamlara baktım ve topu Lakros sopasıni ucuna aldım. Koşarak zaten on metre otemdeki olan kaleye gittim ve topu fırlattım. Ardından hemen gözlerimi yumdum. Sahada bir süre bir sessizlik oldu. Ardından büyük bir çığlık koptu. Aniden havalandigimi hissedince gözlerimi refleks olarak hemen açtım. Scott beni kucağına almış, çeviriyordu.
"Noldu?" Diye sordum.
"Kazandık!"
