"Bu ne sikim?" Tek tepki veren Stiles olmuştu. Bir de kızı düşmeden önce onu kolları arasına alan Derek.
Lottie, babasının kolları arasındayken siyah bir sıvı kusmaya başladı.
"Doktor şuna bak!" Derek hemen Lottie'yi sedyeye yatırdı. Lottie haykırarak gözlerini açtı ve kafasını sağa çevirerek o siyah sıvıyı kusmaya devam etti. Issac da Liam'ı sedyeye yatırdı. Allison ve Lydia birbirine sarıldı. Lottie uyanmıştı! Ama bir şey kusuyordu, o ayrı mesele.
Derek endişeyle kızına bakarken Deaton gerekli açıklamayı getirdi.
"Zehri kusuyor." Lottie birkaç dakika daha aynı pozisyonda kaldıktan sonra kafasını yavaşça sedyeye koydu. Derin soluklar alırken Derek, elini kızının bileğine koydu. Biraz okşadıktan sonra Lottie'nin acısını emmeye başladı. Deaton'un bağırışlarına aldırmadı. Cora'da işe yaramıştı. Derek, acıyı her ne kadar hissetse de elini bırakmadı. Bir süre sonra damarları siyah renge büründü. Acıyı vücudunun her noktasında hissediyordu. Derek kukreyerek acıyı emmeye devam etti.
Lottie bu sırada gözlerini yavaşça açtı. Daha sonra Derek'in yaptığı şeyi algıladığında elini çekmeye çalıştı ama zaten hastaydı.
Bir süre sonra Lottie kendini toparlayıp, elini çekti. Derek çok bitkin düşmüştü. Hemen Sandalyeye yaslandı. Derek'in Alfa'lığı gitmişti.
Melissa hemen Lottie'nin yanına gitti. Kalp atışları olmasi gereken düzeydeydi.
Scott Lottie'nin yanına gitmek istiyorum ama çekiniyordu, başında kalabalık yapmak istemiyordu.
Deaton ve Peter, Derek'in yanına gittiler. Lottie birden ayaklandı ve babasının yanına gitti. Breaden de hemen gelmişti.
Lottie kenardaki suyu gözüne kestirdi ve babasına içirdi. Derek derin bir nefes verdi. Rahatlamıştı.
Lottie elini Derek'in bilegine doladı. Tam acıyı emmeye başlayacakken yere yığıldı. Scott onu yine sedyeye yatırdı.
1 Saat Sonra
Scott, Lottie'nin başını okşadı. Bu geçen bir saat içerisinde bir kez daha Bayılmıştı. Deaton ise bunun normal olduğunu söylüyordu, hatta Lottie daha çabuk iyileşme gösteriyormuş. Liam da yanında uyuyordu. Derek kendine gelmişti ama artık bir Beta'ydı.
Lottie ciğerlerine havayı aniden doldurarak birden gözlerini açtı. Ağzının kenarından siyah bir sıvı akınca Scott hemen sildi.
"Günaydın sevgilim."
"L-Liam Nerede?" Lottie halsizce mırıldandı. Scott açıkçası bozulmuştu.
"Yanında." Scott sessizce mırıldandı. Lottie sedyeden kalktığı an geri yatırıldı.
"Yatmalısın küçük hanım." Deaton geldi ve Lottie'nin ateşine baktı. Sonra diğer kontrolleri yaptı. Bütün her şey olmasi gerektiği gibiydi.
"Her şey yolunda gibi gözüküyor." Scott, Lottie'nin ellerini öptü. Daha sonra elleri arasında tutmaya başladı. Tam o sırada Lottie'nin kaşları çatıldı, kafası otomatikman kalktı. Daha sonra başını sağa çevirip siyah sıvıyı tekrar kusmaya başladı. Deaton, Lottie'nin ensesine tuttu ve kusmasına yardımcı oldu. Siyah sıvıyı yeteri kadar çıkardıktan sonra Lottie kafasını yavaşça sedyeye koydu. Scott, Lottie'nin dudaklarını sildi. O anda Derek içeri girdi. Lottie gözlerini yavaşça araladı ve Derek'e baktı.
"Baba." Sessizce fısıldadı. Derek gözünden düşen yaşlara aldırmadan kızının yanına gitti. Saçlarını okşadı.
"Burdayım."
>>>
Lottie'nin Ağzından
"Stiles! Sen kendin bile zar zor yürüyorsun! Bir de kucağında Ben olursam beraber yere kapaklanırız!" Artık tamamen iyileşmiştim. Biraz zor olmuştu ve duyduklarıma göre Aiden piçi benim için Ağlamış. Vuhuu. Herneyse. Şu anda Veterinerden çıkıyorduk ama Stiles beni kucağında götürmekte ısrarcıydı.
"Aşk olsun Lottie. Ben gayet güzel yürüyebi---" Ortalıkta bir kahkaha koptu. Stiles'a elimi uzattım. Tuttu ve yerden kalktı.
Derek benim yüzümden Beta olmuştu tekrar. Çünkü bütün gücüyle acımı emmiş ve iyileşmemi sağlamıştı. Bu büyük fedakarlığı yine aklıma gelince koşarak kanatları arasına girdim. Hemen kollarını belime sardı ve başıma bir öpücük kondurdu.
"Kıskanmıyorum." Elleri siyah dar pantolonunu ceplerinde, sağa sola bakarak ıslık çalan Breaden konuştu. Derek'le aynı anda kıkırdadık. Sonra ikimiz de tek kolumuzu açtık. Gülümsedi ve o da bize sarıldı.
Bir süre sonra bu sevgi dolu vıcık vıcık ortamın beni boğduğuna karar verdim ve geriye çekildim.
"Biz, büyükler olarak gidelim. Siz gençler de bütün bir haftanın yorgunluğunu atın. Bu arada, okul bekleyebilir Lottie." Derek konuştu. Gözlerimi kocaman açtım. Bu işi fırsata dönüştürmenin tam vaktiydi.
"Ben de diyordum ki bir kış uykusuna yatsam." Yine gülüşme sesleri yükseldi.
"Gitmeden önce Yiğenime sarılacağım."
"Aman Allah'ım! Peter bana mı sarılmak istiyor!?" Ve yine gülüşme sesleri.
Selamın sülo hacılar. The Set adlı Dylan Sprayberry Fan Fiction'uma bakın derim yani.
