15

1.2K 76 0
                                    

"Vizyoncu Alfa mı?" Diyerek Deaton'a baktım.

"Evet."

"Nasıl yani?" Diye ilk defa konuştu Liam kafasını Ellerimden çekip.

"O, bir şeye dokununca bazı şeyleri görebilir."

"Pekala. O zaman Marie'ye tekrar dokunsam, onu neyin öldürdüğünü bulabilir miyim?"

"Büyük bir ihtimalle."

"O zaman hadi yapalım."

"Bir saniye. Peki bu şeyin bir zararı var mı?"

"Bilmiyorum."

***
Derin bir nefes aldım ve Ellerimi yavaşça Marie'nin çıplak karnına koydum. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes alıp, Ellerimi bastırdım.

Görüntüler zihnimde canlanmaya başladı.

(Burada fon muzigi ekledim. İsteyen açabilir. Multide)

"Sen bir kurt adam değilsin, dikkatli olmalısın. Çevrede bir sürü düşmanın var. Onları tek başına yenemezsin." Dedi Marie.

"Onları tek başına yenebilecek bir sürü biliyorum." Diye fısıldadı karşıdaki korkutucu sesi olan. Ama yüzü gorunmuyordu.

"Kimmiş bu sürü?" Dediğimde kulaktan kulağa fisildamaya başladılar. Ne söylediklerini anlayamiyordum.

"Ama asıl sorun onları nasıl kendimize çekeceğimiz? Ben bu konuda seninle değilim. Sen iyi biri değilsin." Dedi Marie.

"Aslında benim aklımda bir plan var?" Dedi her ne olduğunu bilmediğim.

"Nedir o? Ama söylediğim gibi. Bu işte tek başınasın. Ben onların yanındayım. O sürü masum. Onlar insanların iyiliği için uğraşıyor. Onlar birbirleri için canını verirler. Özellikle o kız.. O Alfa.. Soğuk görüntüsünün altında mücevher bir kalp yatıyor. Üstelik o çok güçlü. Masum insanların ölmesine izin vermez. Arkadaşları için gerekirse canını verir. Seni tek bir hamlesinde alt eder. Ben canıma susamadim. Onları kendine nasıl cekeceksen Çek."

Adam hicbir şey söylemedi. Bir süre sonra Marie Korkuyla gerilemeye başladı.

"Hayır. Beni oldurmeyeceksin. Ben sana lazımım." Dedi hala geri geri giderken. Bir süre sonra sırtı ağaca değdi ve sertce yutkundu.

Ardından Marie'nin acı çığlığı kulaklarımda tekrar yankılandı.

(Burada bitiyor fon muzigi)

Bacaklarım kendimi tartamadı ve yere yığılacağım sırada Scott beni yakaladı ve kucağına aldı. Nefes nefeseydim ve nefes almakta zorlaniyordum.

"Scott. Bir sürü var."

"Kendini yorma." Diye fısıldadı yüzüme doğru. Halen kucağındaydım.

Liam dışarıda sinir krizi geçiriyordu. Çünkü bu işi yapmamı istememişti. İsaac ve Stiles da onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

Allison ve Lydia'nın Nerede olduklarını ben de bilmiyordum. Sadece 'Birine iyilik yapacağız.' Deyip gitmişlerdi.

Biraz daha iyi olunca yavaşça Scott'ın kucağından ayrıldım ve gözlerimi araladım.

"Iyi misin?" Dediğinde başımla onayladım.

O sırada Liam'ın kukremesi duyulunca hemen olduğum yerden kalktım ama başım dönünce yine Scott'ın kucağına düştüm.

"Tamam. Hareket etme. Ben seni götürürüm."

"Pekala." Diye fısıldadım ve Yüzümü göğsüne gömdüm.

Yavaşça Morgun kapısını açtı ve çıktık. Liam tam İsaac'e yumruk atacakken beni gördü ve yumruğunu indirdi. Scott beni yavaşça kucağından indirdi. Liam henüz yeni kurt olduğu için istediği zaman dönüşüm geciremiyordu.

Yavaş adımlarla yanına gittim ve sol yanağına elimi yerleştirdim. Halen insana donusememisti.

Sol yanağını okşamaya başladığımda bana mahçup bir şekilde bakıyordu.

Utaniyordu.

Gözlerini benden kacirdiginda ellerimle yüzünü bana çevirdim ve yanağına bir öpücük bıraktım.

Yanağındaki kıllar gitti.

Diğer yanağına da bir öpücük Bıraktım.

Bu sefer pençeleri içine girdi.

Dudağına tüy kadar ufak bir öpücük biraktigimda dişleri eski haline döndü.

Ellerini sımsıkı tuttum.

"Yapabilirsin Liam." Diye fısıldadım. Nefes nefeseydi ve kendini zorluyordu.

"Hadi sevgilim." Diye fisildadim kulağına. Daha sonra tekrar gözlerine baktım.

Gözlerini yumdu ve tekrar açtı.

Olmuştu!

"Liam, yaptın!" Diye bağırıp ona sarıldım.

"Yaptım." Diye fısıldadı.

"Senin dayanak noktan, Lottie." Dedi Stiles.

Liam dan ayrıldım ve Stiles'a döndüm.

"Nasıl yani?"

"Scott'ın dayanak noktası Allison'dı. Seninki de Lottie." Dedi.

"Gerci şimdi pek bir işe yaramıyor ama.." Diye mırıldandı Scott.

"Dostum, sen ciddi misin?" Diye fısıldadı İsaac. Scott başıyla onayladı.

"Ne yani artık Allison'a açılabilir miyim?!" Diye bağırdı. Gözlerimizi devirdik.

"Sonunda be. Sonunda." Diye fısıldayıp, dans etmeye çalışan İsaaca baktım. Ama dans etmeye çalışan.

Alpha WomenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin