Bir evden atılan Tahtaları aldım ve ağacımın önüne taşıdım. Ama bir sorun var. Ben bunları nasıl birlestirecegim?
"Yardıma ihtiyacın var sanırım. " Dedi ve matkabi çalıştırdı Derek. Gözlerimi devirdim.
***
Derek şaheserini bitirince ağaç eve baktım. Çok güzel olmuştu. (Multi medyanın boyanmamis hali)
"Teşekkür ederim." Dedim soğuk bir biçimde.
"Önemli değil. Hadi gel içine bakalım." Dediğinde içine girdim. Çok güzel olmuştu.
"Ben Deaton'a gidiyorum." Dedi Derek.
"Ben de geliyorum." Dedim ve ağaç evden çıktık.
****
"Derek sen hiç 15-16 yaşlarında bir ilişki yaşadın mı?" Dedi Deaton.
"Hayır."
"Birden fazla yaşadım." Diye ekledi. Gözlerimi devirdim.
"Peki hiç hamile olan olmuş muydu?"
"Ne biliyim ben."
"Ya yok ya ne hamilesi. Benim babam Derek olamaz. Yok. Olsa bile onu reddi-aile yaparım. Yok yani olmaz mümkün değil. Bir kere Derek'e bak. Allah'ın odunu. Kart. Pişmemiş. Ama bana bakın. Naziik. Kibaar." Dedim.
"O halde geriye tek bir yol kalıyor."
"Ne?" Dedik aynı anda Derek'le.
"DNA testi."
"Hah artık."
***
Su Derek'le DNA testi yaptırmıştık ama sonuçlar üç gün içinde çıkacakmis. Hastaneden çıkarken "Derek boşuna korkma. Çocuğun çıkmam. Çıksa bile başına bela olmam dert etme sen." Dedim ve omzunu sivazladim. Ben halen işi alaya vuruyordum.
***
"Kalk okula."
"Benaneğğğ." Dedim ve yorgana daha fazla yapıştım.
"Ya yürüsene. Kalk. Okula geç kalacaksın." Diyen Dereğe baktım ve alt dudağımı değişik bir şekile soktum.
"Deregggk. Beni okulda eziyorlar Dereğğğk. Dısliyorlar Dereğğğk. Gitmem ben Dereğğğk. Dovuyorlar beni Dereğğğk." Diye anitmaya başladım.
"Iyi o zaman ben de geliyim okula hesap sorarım."
"Gelme sen Dereğğğk. Seni de döverler Dereğğğk. İsyağğğn!"
"Ben de Liam'i haber vermiştim seni alması için."
"Valla gelme sen Dere-- Ne dedin sen?" Dedim ve tek Kaşımı kaldırarak ona baktım.
"Doğru duydun." Dediğinde hemen kalktım ve poşetten kıyafet seçtim. (Multimedia) Tuvalette üstüme seçtiğimiz kıyafetleri giydim ve Tuvaletten çıktım. Liam gelmişti.
"Hh. Günaydın Liam." Dedim Yüzümdeki sırıtmayı engelleyemeyerek. Tam oraya doğru ilerleyecektim ki kapıya takıldım ve yere yapıştım.
****
"Liam çok acıyor." Dedim ve sol dizimdeki morluğa ufledim. O da ufledi.
"Ya Derek iyileşiymiyor bu!" Diye bağırdım.
"Bazı yaralar geç iyilesebiliyor. Ve sen küçük bir Alfasin. Al şu kremi sur." Dedi. Kremi açtım ve sağ elimin işaret parmağına biraz krem aldım. Dizimi degdirdigim an çığlık attım.
"Suremiyorum!" Önümde diz çökmüş Liam dizime uflemeye devam ediyordu ve bu beni huylandiriyordu.
"Ver ben süriyim." Dedi Liam. Kremi ona verdim. Eline biraz krem aldı ve hafif daireler çizerek dizime sürmeye başladı. Aciyi hissetmiyordum ama yanaklarım kesin domates olmuştu.
"Oldu mu?" Başımla onayladım.
"Teşekkür ederim." Dedim yüzümü saçlarıma kapatmaya başlayarak.
"Önemli değil." Dedi ve tekrar uflemeye devam ettim. Kalbimin nabzı çok hızlı atıyordu. Bunu duyunca Gülmemek için dudağını ısırdı.
"Artık gidebilir miyiz?" Dedim sıkıntı içerisinde. Krem sanırım etkisini gösteriyordu.
"Liam bakışlarını bacaklarından toplayabilirse gidebileceksiniz." Dedi Derek uyarıcı bir ses tonuyla. Gözlerimi devirdim.
***
Liam'la birlikte okula girdik sonunda. Neden bilmiyorum ama çok heyecanlıydım.
"Günaydınnn." Diyerek okula Scott ve Kira'nin yanına gittim. Onlar da soluk bir şekilde karşılık verdiler.
"Neler oluyor?" Dedim hemen. Liam da birden kötü olmuştu. Scott konuya girişti.
"Geliyorlar."
