Büyük boy aynasında son bir kez Üstümü kontrol ettim(Multi). Lydia'nın zoruyla yine etek giymek zorunda kalmıştım. Ama takı zorunlulugu yoktu. Hihih. Saçım da kendi halinde açıktı. Mevsim olarak da ilkbahardaydik ve ben bu mevsime bayılırdım.
"Kimin için süslendin sen bu kadar?" Diyen Dereğe dil çıkardım.
"Lydia'nın işi." Diyip ustumdekileri gösterdim.
"Ahh. Ben de kız olmaya karar verdin sanmıştım bir an için." Diyip göz devirdi ve elindeki kupasiyla yukarı çıktı. Ben de okul çantamı aldım ve beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra Scott'ın asagida olduğunu bildiren bir mesaj attığında ayağa kalktım.
"Ben gidiyorum Huysuz!" Diye bağırıp depodan çıktım.
Biraz yürüdükten sonra karşıma çıkan yeşil Motorla gülümsedim ve sokağa çıktım. Scott motoruna yaslanmis bekliyordu.
"Günaydın." Dediğimde başını yerden kaldırıp bana baktı ve gülümsedi.
"Günaydın." Dedi beni suzerken. Bu rahatsız ettiği için sağ bacağımı sol bacagimin arkasına sakladım.
"Gidelim mi?" Dediğinde gülümseyip başımla onayladım. Bana kaski verdiğinde taktım ve eteğime dikkat ederek Motora oturdum. Motoru calistirdiginda benden cikamayacak kar kızımsı bir çığlık patlattım. Scott gözlerini kocaman açarak kafasını sağa çevirerek omzumun üstünden bana baktığında kaskina bir tane patlattım. Kahkaha atarak motoru sürmeye başladı.
***
Kaskımı kafamdan çıkarıp Scott'ın kafasına taktım. Kikirdadi ve kaski Alıp, yerine taktı. Motordan indi ve birlikte okula doğru yürümeye başladık. Ellerimiz birbirine surtuyordu ve acilen bu durumdan kurtulmaliydim!
Bahçe kapısına geldiğimizde düşüncelerimi okumuş ama sırf inatligina tam tersini yapiyormuscasina elimi Tuttu. Gözlerimin buyumesini engellemeye çalışarak karşıma baktığımda bizimkileri Hararetli bir şey konuşurken gördüm. Kaşlarımı çattım. Scott'a bakınca onun da aynı şekilde olduğunu gördüm. Adımlarımızı hızlandırdık ve çocukların yanına gittik.
"Hey, Günaydın millet. Neler oluyor?" Dedi Scott.
"Günaydın." Dedi Allison Ellerimize bakarken. Elimi cekecekken Scott bunu engelledi ve parmaklarımızı birbirine kenetledi bu seferde.
"Pek de iç açıcı şeyler olduğu söylenemez." Dedi İsaac. Liam'ın bakışları Ellerimize kayıyor ve cenesi kasiliyordu. Kesin bir sürtük olduğumu düşünüyordu!
"Bize söylemek gibi bir fikriniz var mı?" Diye sorduğumda Lydia başıyla sağı işaret etti.
O an onu gördüm.
Hayatımı alt üst eden piçi.
Aiden'i.
Scott'ın elini benden sertce çektim ve yaklaşık 3o metre otemdeki Aiden'in yakasına yapıştım. Suratına bir kafa gömdüm ve onu duvara yasladim. Yüzüne iki tane yumruk indirdikten sonra bacak arasına bir tane geçirip iki buklum olmasını sagladim. Yere düşünce yakasından tutup tekrar kaldırdım ve suratına bir yumruk indirdim. Daha sonra onu yere attım ve karnına iki tane tekme indirdim.
Tam o sırada havalandigimi hissettim.
"Bırak beni bırak!" Diye bağırdığımda Kokusundan Scott olduğunu anladım. Zaten bir tek Derek'le Scott yapıyordu bu hareketi. İnsanlar etrafınızda toplanmıştı.
"Scott bırak beni eteğim açılacak." Diye fısıldadım. Beni indirdi ama ellerini karnımın üzerinde birleştirdi.
"Devam etmeyeceğine söz verirsen Ellerimi çekebilirim." Dediğinde başımla onayladım. Ellerini çekti. Tam Aiden'in üzerine gidiyordum ki engellendim.
"Piç! Hayatımı mahvettin!" Diye bağırdım Aiden'e. O da Ethan'ın yardımıyla toparlandı.
"Bayan Hale, derhal odama!" Diyen Müdüre baktım. Yeni bir mudur gelmişti.
***
"Şiddet içeren davranışlar ve küfür, öyle mi?" Dedi önündeki benim yilligimi incelerken. Çok sıkıcı bir adamdı ve odası da kendi gibiydi.
"Yaptigimdan pişman değilim." Dedim.
"Pekala. Disiplin cezasına da Hayır demesiniz umarım."
"Hayır hayır. Ben şikayetçi değilim."
***
"Neden yaptın bunu?" Diye fısıldadım Aiden'e Müdürün odasından çıkarken.
"Canim istedi." Diyip sırıttı. Dişlerimi Sıktım ve onun yanından ayrılıp, sessiz kolidorda ilerlemeye başladım.
