Dudağıma küçük bir öpücük bıraktığında gözlerimi kocaman açarak Liam'a baktım. Burunlarımız birbirine değiyordu.
Hızla inip kalkan göğsüm onun Çenesine çarpıyordu.
"Liam." Diye fısıldadım ve sağ elimi yanağına koydum.
Yüzünü indirerek sol yanağıma bir öpücük bıraktı.
Ardından yavaşça sağ yanağıma da bir öpücük Bıraktı.
"Seni seviyorum, beni bırakma." Diye fısıldadım ve boynuna sımsıkı sarıldım. O da hemen bana sarıldı. Göz yaşlarım omzuna birer birer damliyordu.
Yavaşça benden ayrıldi ve ellerini yüzüme koydu.
"Seni seviyorum." Dediğinde sağ gözümden düşen damlayı sildi ve yerine küçük bir öpücük koydu.
"Beni bir daha bırakma olur mu? İnan bana." Diye fısıldadım yüzü ellerim arasındayken.
Gözlerini sımsıkı yumdu ve nefesini yüzüme verdi.
"Benim ilklerim, sen oldun. Senden başkası olmayacak." Diye devam ettim fisildamaya gözleri halen kapalıyken.
"Ben aşkı sende tattim." Diye fısıldadım. Kendimi kontrol etmekte zorlaniyordum. Ses çok fazlaydı.
"Bu ses ne zaman bitecek?" Diye fısıldadım burunlarımız temas halindeyken.
"Çok mu canın yanıyor?" Diye fısıldadı. İkimizin gözü kapalıydı.
"Evet."
"Geçecek." Dedi ve beni başımdan göğsüne çekti. Kafamı göğsüne soktum. Saçlarımı okşamaya başladı.
"Liam, dayanamıyorum." Diye fısıldadım ve Kaşlarımı daha çok çattım.
"Tamam." Diye fısıldadı saçlarıma Öpücükler kondururken.
Aniden elini kulağıma hafif degdirdi.
"K-kan."
"Ne oldu?" Diye mırıldandım.
"K-kulagin, kanıyor."
Birden Etraftaki kişiler dönmeye ve görüntü bulaniklasmaya başladı. Hiçbir şey göremez hale geldiğimde kendimi sıkmamı bırakıp, kendimi bıraktım.
