"Döğröök!" Uzatarak ve sesimi kalınlaştırarak bağırdım ve deponun kapısını kapattım.
"Nö vör?" O da benim gibi uzatarak söyledi.
"Ben geldim!" Diye bağırdım ve koltuğa yayıldım.
"Tamam."
"Duygusuz!"
"Tamam tamam gel buraya." Kollarını açtığında hemen kanatları arasındaki yerimi buldum. Saçlarımı okşayıp alnımdan öptü. Yüzümü kırıştırdım.
"Sakalların battı." Küçük bir kahkaha patlattı.
"Hadi babaya öpücük ver." Dedi ve yanağını uzattı. Yanağını öptüm. Sonra da kolları arasından ayrıldım.
"Geldim ama uzun durmayacağım." Yukarı çıkıp dolabımdan siyah bir deri pantolon ve siyah bir büstiyer alıp giydim. Üstüne de siyah deri ceketimi geçirdim.
"Nereye gideceksin?!" Derek alt kattan bağırdı.
"Allison'lara! Plan yapacağız!" Telefonumu arka cebime sokuşturarak aşağı indim.
"Ne planıymış bu?" Derek kollarını bağlayıp bana gözlerini dikti. Ona da her şeyi anlatmanın zamanı gelmişti. Sonuçta o da sürümüzdendi. Bu arada Aiden ve Ethan da sürümüze katılmışlar yani haberi alın benden.
"Oni'ler. Belki biliyorsundur," Sözümü kesti.
"Biliyorum. Şeytan Savaşçılar. Amaçları Nogitsune'yi bulmak."
"Evet. Bak geçenlerde benim ve bizimkilerin kulağına şundan çizdi. Stiles hariç." Kulağımın arkasını Derek'e gösterdim. Eliyle inceledi.
"Bu demek oluyor ki Stiles nogitsune olabilir." Dedi Derek. Başımla onayladım.
"Biz, sürü olarak bir karar aldık. Stiles'ı bu beladan kurtaracağız." Derek bir süre düşündü.
"Hayır. Onlar edebilir ama sen etmeyeceksin."
"Aa neden?!"
"Olmaz."
"Bak, Stiles'a yardım edeceğim. O hep benim yanımdaydı."
"O nogitsune!" Bağırarak koltuğundan kalktı ve devam etti. "Bir nogitsunenin neler yapabileceğine dair ufacık fikrin yok!" Ben de ayağa kalktım ve karşısına geçtim.
"O benim arkadaşım ve ben onu kurtaracağım." Ardından koşarak depodan çıktım.
#####
Hırlayarak Oni'lerden bir tanesinin üstüne atladım. Beni yere fırlattığında inleyip yüzümü buruşturdum. Hemen toparlanıp bir tekme darbesi savurdum. Geriye gitti. Bir tekme darbesi daha savurdum. Oni'lerden biri Belinden kılıcını çıkardı. Kükreyip pençelerimi geçirmeye başladım ama bir etki etmiyordu.
Belimde hissettiğim acıyla kükreyerek yere yığıldım. Liam adımı bağırdı.
Yavaşça başımı eğdim ve yarama baktım. Çok da fazla bir şey değildi. Derin nefes alarak ayağa kalktım. Stiles'ı Oni'lere kaptıramazdık, değil mi?
"Aldığınız yaralar gerçek hissettiriyor ama gerçek değil!" Scott bağırdı ve kükredi.
Geriledim, geriledim ve kükreyerek önümdeki Oni'ye bir tekme attım. Çok az geriledi.
Kılıcıyla hamleler yapmaya başladı. Kolumda hissettiğim acıyla kükredim.
Aiden koşarak geldi ve beni kaldırdı.
"İyi misin?"
"Evet ben halledebilirim." Bakışlarım, bir kadının önünde, yüzünde pis sırıtışıyla bıçak kıran Stiles'a döndü. Oni'leri kendi tarafına çekiyordu!
"Stiles!" Bağırıp oraya doğru koşmaya çalıştım ama Aiden bana engel oldu.
Stiles son bıçağı da kırınca, Oni'ler ortalıktan birden yok oldular.
*****
"Şimdi ne yapacağız?" İsaac'in sorusunu alt dudağımı sarkıtarak cevapladım. Ardından kirli saçlarımı kaşıyıp, konuşmaya başladım."Stiles Oni'leri kendi tarafına çekti, bu da büyük bir olasılıkla Oni'leri bize karşı kullanacağı anlamına geliyor." Konuşmamı bitirince herkesin yüzünde tedirgin bir ifade ile karşılaştım.
"Hey, neden bu kadar çok endişelendiniz ki? Sonuçta ben Deucelion ve sürüsünü nasıl alt ettiğimizi bile fark etmedim." Aiden ve Ethan'a dis attım ve yüzüme bir sırıtış ekledim. İkisi de aynı anda gözlerini devirdi.