Aiden ve Ethan mı?
Aiden koşarak yanıma geldi ve Ellerimi arkamdan tuttu. Ethan da Malia'ya aynısını yaptı.
"Neler -kukreme- oluyor -kukreme-!?" Diye bağırdım.
"Kendinizi kontrol edemiyorsunuz!" Diye bağırdı Ethan. Aiden o sırada kulağıma bir şey taktı.
"Bu ne?!" Diye bağırdım ve kukredim.
"Sesin azalması için!" Dedi ve kendi kulağındaki siyah kulaklığı gösterdi. Ama ses henüz geçmemişti ve ben kudurmuş üzereydim.
Malia ise halen kukruyordu ve Ethan onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Birden ses arttığında Aiden'den kurtuldum ve onun yüzüne bir yumruk attım. Onu duvara yasladim ve suratına bir kafa gömdüm. Onu yere attım ve karnına tekneler geçirmeye başladım.
Malia da Ethan'ı haklıyordu.
Aniden o beni üstüne aldı ve beni sakinlestirmek için bir şeyler zirvaladi ama bunlar bende ise yaramıyordu.
Onu tekrar altıma aldım ve Çenesini sert bir yumruk attım. Ardından sağ kolunu çevirdim ve basının üstünde birleştirdim. Yüzünün her yeri kanıyordu ve bu bana zevk veriyordu. Hayatımı mahvetmisti o benim. Hayatımı. Liam'ı kaybetmiştim.
"Yeter artık Lottie dur!" Diye bağıran sese döndüm.
"Liam." Dedim ağzım sivri dişlerden dolayi aralikken. İstesem kapatabilirdim ama ben açık daha rahat ediyordum kurtken.
Aiden bu afallayisimdan faydalanarak benden kurtulmustu.
Ben de yaklaşık beş dakika sonra yerden kalktım. Ses halen devam ediyordu ve kulaklık bir işe yaramamisti.
Stiles kucağında Malia'nin elini tutmuş, okşuyor ve onu sakinlestiriyordu.
Bense onun önünde erkek gibi birini dovuyordum.
Çıkan pençelerimi sakinlesmek için tahta duvara surtmeye ve ağlamaya başladım. Kendime hakim olamiyordum ve halen kurttum. Arada kukruyordum.
Onun önünde rezil olmuştum.
Liam'ın bana yaklaştığını hissettiğimde iki adım geriledim ve tahtayı asindirmaya devam ettim.
Ama o bir adım daha attı.
"Gelme Liam." Diyip fısıldadım ve Ellerimi tahtadan çekip, ona bakmaya başladım. Halen kurttum ve donusemiyordum.
Ani bir hareketle yanıma yaklaştı. Yuzlerimiz yakındı sadece.
Gözlerimi ondan kaçırdım ve arkadaki Scott'a bakmaya başladım. Sadece hareketlerimize bakıyordu.
Lydia ise Aiden'in yüzünü temizliyordu.
Liam tereddüt ederek elini sağ yanağıma koydu. Gözlerimi yavaşça kapatarak ona izin verdim.
Sağ yanağımı yavaşça okşamaya başladığında yanağımı eline daha fazla bastırdım.
Bir anda Liam'ın elleri cekilince hemen gözlerimi açtım ve Liam'a baktım.
Yere oturmuştu.
Sol elimin bilegini hafif çekti ve oturmamı söyledi. Dudağımı sertce ısırdım ve yanına oturmak için egildim. Ama o beni kucağına oturttu ve sağ bacağını açtı.
Sırtım onun göğsüne değince hafif titredim. Uzun zamandır bu hissi tatmiyordum. Bu histen mahrumdum.
"Sadece bir günlüğüne her şeyi unutalim." Diye fısıldadı kulağıma. Ardından ellerini karnımın üzerinde birleştirdi ve kafasını boynuma gömüp, kokumu içine çekti.
Aynı Malia ve Stiles gibi oturuyorduk ve ben çok mutlu olmuştum. Ama bir sorunumuz vardı. Ben daha donusememistim.
Aniden ağzıma gelen kan tadıyla yüzümü buruşturdum. Az önce dudağımı ısırdığım için kanıyordu. E malum. O köpek disleriyle...
Sağ elimin baş parmağını dudağımın kenarına bastırdım ve bir süre orada tuttum.
"Ne oldu?" Dedi Liam başı boynuma gömüp olduğu için boğuk çıkan sesiyle.
"Dudağım kanıyor." Dedim ve elimi çektim. Geçmişti.
"Geçti mi?" Dediğinde başımla onayladım ve elini daha sıkı tuttum. Ses halen geliyordu ve bu benim canımı yakıyordu. Malia da sakinlesmeye çalışıyordu. İsaac ve Allison ise ortalığı topluyordu.
Aniden karşımdaki Aynadan görüntüme baktım.
Sivri dişlerime ve kırmızı gözlerime.
"Çok mu canın yanıyor?" Diye sordu Liam halen elimi oksarken. Basımla onayladım.
"Neden size bir şey olmadı?" Diye sordum Liam'a.
"Çünkü bu ses çevredeki kadın yaratıkları bulmak için yayılıyor. Deaton'un da bildiği bu." Dediğinde başımla onayladım ve kafamı Liam'ın omzundan arkaya; yani duvara yaslayip derin bir nefes verdim. Bu ses beni cildirtiyordu ve Burnum yaniyordu.
"Sakin olmalısın." Diye fısıldadı.
"Yapamıyorum. Sanki. Sanki ilk dolunayımmış gibi hissediyorum. Ses ve koku cildirtiyor." Dedim alnımdan terler akarken.
Parmaklarını benim Parmaklarıma sardı.
"Sakinleşmen için elimden gelen bir şey olabilir mi?" Diye fısıldadı yüzüme bakarken.
"Beni öp." Dedim hızlı nefes alışverişim yüzünden göğsüm hızla kalkıp inerken.
