"Pek önemli birşey olduğunu sanmıyorum ama Deaton ' bir gösterelim istersen."
"O da kim?"
"O bir veteriner."
"Hah artık. Kurtuz diye iyice hayvan müdahalesi görüyoruz." Dedim dalgayla.
"O da özel birşey. Ve kurtlar gibi olağanüstü şeyleri bizden daha iyi biliyor. Bizim yol gosterenimiz gibi birsey."
"Peki o ne?"
"Bilmiyorum. Ama ona sandalye atsan sandalye parcalaniyor mesela." Dediğinde ağzım açık ona bakmaya başladım.
"Ağzını kapa. İyi geceler." Dediğinde yattım ve uykunun kollarına bıraktım kendimi.
****
"Günaydın." Dedi Allison.
"Günaydın Avcı." Dedim.
"Sen bunu nereden biliyorsun?" Dediğinde gözlerimi kırmızı yapıp gülümsedim.
"Alfa?" Dediğinde başımla onayladım ve ilerlemeye başladım.
"Günaydın." Diyerek karşımıza çıkan Lydia'ya baktım.
"Günaydın amaa.. Sen o etekle nasıl yürüyorsun?" Dedim bir karış anca olan eteği göstererek.
"Asıl sen o vudunu Sarmalayan deri şeyle nasıl rahat ediyorsun?" Şapkamı Multimedia'daki gibi taktım.
"Valla ben çok rahatım." Dedim ve dolabıma ilerledim. Derek arkamdan bakıcı gibi yürüyordu.
"Derek sen neden geldin ki okula?"
"Okuldan kacmayacagina emin olmak için."
"Bunun için Scott'a haber verdiğini sanıyordum ama?"
"Bir işim daha var." Dedi kısaca. Ofladım.
"Ne nanen varsa ye." Dedim ve dolabıma ilerledim.
***
"Selam." Diyen Mavişe bakıp gülümsedim.
"Selam."
"Ben Liam. Sen de Lottie." Dedi ve gülümsedi. Başımla onayladım.
"O benim betam." Dedi Scott kolunu Liam'ın omzuna atarken.
"Sasirmadim. Ben de bir Alfa'yım ama betam yok." Dedim.
"Sende mi Alfasin?" Diyen Liam'i başımla onayladım.
****
"Derek ogretmenle konuşup onu korkutmak da ne demek!?" Diye bağırarak depoya girdim.
"Ne bagiriyorsun?"
"Neden yaptın?!" Diye bağırdım.
"Seni rezil etmişti ben de haddini bildirdim." Dediğinde çantamı aldım ve koşarak depodan uzaklaştım. Yüzsüz.
Kendime ağaç ev Yapacaktım. Kimseye ihtiyacım yok benim.
