Sağ ayağımı bir adım daha attırdım ve durdum.
"Neredesin?!" Diye bağırdım.
"Ahh, küçük Lottie de Buradaymış." Dedi ve calilarin arasından, elinde değnek olan bir adam çıktı.
"Kimsin sen?"
"Oncelikle bana yardım eder misin? Göremiyorum da." Dedi ve elindeki siparisi sağa sola hareket ettirdi. Gittim ve koluna girip, çalısız bir yerde durdurdum ve kolundan çıktım.
"Evet, seni dinliyorum." Dedim ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Ben Deucalion."
"Ee?"
"Seni geçmişin hakkında aydınlatacak adam."
"Aydınlat da bitsin şu iş."
"Aydinlatacagim, Aydinlatacagim ama, bu karşılıksız olmayacak."
"Ne istiyorsun?".
"Sürümden olmanı."