Derek deposunun kapısını açınca içeri girdim.
İkimiz de nefes nefeseydik. Çok koşmuştuk.
"Huhu. Kurtulduk." Dedim ve koltuğa oturdum. Yumuşaktı. Yumuşacık.
"Derek. Bir saat burda yatabilir miyim? Burası sıcak. Hem yumuşak da. Bak valla bir saat." Dedim ve cevabını beklemeye başladım.
"Tamam." Dedi.
"Çok teşekkür ederim Derek. Cidden çok teşekkür ederim. Saat tut istersen. Sadece bir saat."
"Hadi çok konuşma da yat. Orda battaniye var. Benim yastığımı da al yat."
"Yok gerek yok." Dediğimde yastığı kafama koydu. Yumuşaktı. Üstüme battaniye örttüğünde sıcaklığı hissettim ve gülümsedim.
"Teşekkür ederim Derek." Dedim ve gözlerimi hemen kapattım.
****
Gözlerimi yavaşça araladım. İçeriye giren ışıklar sıcacıktı.
"Uyandın mı uykucu?" Dedi ve başıma sırıtarak geldi Derek. Ağzımı ayırdım ve esnedim.
"Kaç saat uyudum ben?"
"Yaklaşıııık, 19 saat." Dediğinde gözlerimi ayırdım.
"Oha." Dedim.
"Bence de." Dedi.
"Aç mısın?"
"Hem de kurt gibi." Dedim.
"Zaten kurtsun salak." Dediğinde ona dil çıkardım. Pizza sipariş etmiş. Birlikte oturduk ve yedik.
"Sen okula gitmeyecek misin?" Dediğinde ağzımdaki portakal suyunu suratına püskürttüm.
"Ne okulu be? Ben 12 yaşımdan beri okula gitmiyorum." Dedim ve portakal suyundan bir yudum daha aldım.
"Kaç yaşındasın sen?"
"16."
****
"Hayııııırrr!" Diye bağırdım ama beni okuldan içerideydi.
"Ya Derek ben gitmem okula mokula!" Diye bağırdım ve ağzımı açıp ağlamaya devam ettim.
"Seni devlete teslim ederim."
"Kaçarım?"
"Şansını zorlama." Dedi ve tekrar beni itti. Olduğum yerde durdum.
"Gitmem." Dediğimde kollarından tuttu ve beni sürüklemeye başladı.
"Ya Derek, bırak beni Derek, DEREEEEEKKKKK!" Diye bağırdım. Çoktan müdür odasına girmiştik.
*****
"Tamam, siz gidebilirsiniz Mr. Hale. Ben Lottie'yi götürürüm sınıfına." Dedi müdire hanım. Girdiğimizden beri kadın Derek'e flörtöz bakışlar atıyordu. Derek de aşağı kalmıyordu. Bu hallerine son bir kez daha sessizce öğürdüm.
"Pekala Mrs. Stin. " Dedi Derek. Ayağa Kalktım. müdire de kalktı. Derek bana el salladı ve gitti.
"Gel bakalım tatlım." Dedi ve omzuma kolunu attı kadın.
Tarih sınıfının önüne geldiğimizde durduk.
"Babanla bir kahve içmek isterim." Dedi ve kapıyı açıp içeri girdi. Ben de arkasından.
"Evet çocuklar. Bu yeni arkadaşınız Lottie. Umarım onunla iyi anlaşırsınız. Kendisi benim en gözdelerimden. Ve gözüm hep üzerinde olacak." Dediğinde ellerimi yüzüme vurdum. Sınıf gülüştü.
"Ve Scott, onu okula alıştırmada sen ve arkadaşların görevli." Dediğinde gözlerimi tekrar devirdim.
"Şimdi Scott'ın arkasına geçebilirsin." Dedi ve Scott olarak tahmin ettiğim erkeğin arkasındaki kızı başka bir sıraya oturttu.
"Hocam ne gerek vardı kızı yerinden etmeye." Dedim halen ayaktayken.
"Olsun. Görüşmek üzere canım." Dedi ve beni oturttu. Ardından sınıftan çıktı.
****
Kitaplarımı topladım ve bir kitabı açıp okumaya başladım.
"Selam." Diyen tepemdeki güzel kıza baktım.
"Selam."
"Ben Allison." Dedi ve elini uzattı. Sıktım.
"Ben de Lottie."
"Memnun oldum. Ben müdirenin bahsettiği Scott'ın arkadaşlarındanım. Hadi gel sınıfa gidelim." Dedi. Beraber Biyoloji sınıfına ilerlemeye başladık. Tam o sırada birine çarptım ve kitaplarım yere düştü.
"Önüne baksana ya kör müsün?" Diye bağırdım ve hemen yere egildim. Onun da eğildiğini hissettim. Kitaplarımı toplamaya başladı.
"Kurt musun?" Diye fısıldadığında şaşkınlıkla ona baktım.
"Allison sen şu kitapları al ve git." Dedim. Neden diye sorduğunda onu gecistirdim. Çocuğun hemen kolundan tuttum ve kimsenin olmadığı küçük merdiven altına girdim. O da arkamdan geldi.
"Sen de kimsin?" Diye fısıldadım. Alan dardı ve yakın olmamız rahatsız ediciydi.
"Scott." Dedi ve gülümsedi.
"Hee. Sen şu Müdirenin beni emanet ettiği çocuksun." Dedim ve elimi yüzüme vurdum. Sessizce kıkırdadı.
"Sen de şu gizemli kurt kız Lottie'sin."
"Sen bunu nerden biliyorsun?" Dedim. Gözleri birden kırmızı oldu.
"Alfasın."
"Evet. Ama birini öldürmedim."
"Ne yani bir True Alfa mısın?" Diye fısıldadım.
"Evet ama neden çok şaşırdın?" Dediğinde gözlerimi kırmızı yaptım.
"Çünkü ben de doğuştan True Alfa'yım."
