KARA EZEL [ TAMAMLANDI]

9- Misafir

Bakarken kıyamamak mı, yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk?

Özdemir Asaf

---------------------------------------------

Lal derin bir nefes aldı. Geldiği malikâneye baktı ve gürültülü bir şekilde yutkundu. Bir evin bu kadar korunaklı olması çok ürkütücüydü. Derin bir nefes aldığı zaman duyduğu camdan gelen ses ile anahtarı kontaktan çıkarttı ve yavaşça arabadan indiği zaman acı ile yüzünü buruşturmasına engel olamamıştı. Daha kaza yapalı üç gün olmamıştı. Ama ona söylenen sözleri umursamadan buraya basıp gelmişti. Karşısında ki koruma karşısında gördüğü kadın şaşkınlık ile birkaç adım geri çekildi ve elini karnın da birleştirip saygı ile başını eğdi.

"Ho- hoş geldiniz Lal Hanım!"

Genç kız adamın ismini söylemesiyle kaşları şaşkınlıkla havalandı. Nereden biliyor adımı düşünceleri aklında dolanırken, eve getirdiği paket üzerine öğrene bilecekleri gerçeği ile hafifçe tebessüm etti. Karlısında ki iri yarı adam başını hafifçe kaldırdı ve karşında ki periye benzeyen kıza hayranlık ile baktı. Onu en son gördüğü zaman Araf hapse girmişti. O zaman küçük bir kız çocuğu olan kızın şimdi, göz dolduran bir kadın olmuştu. Artık Araf'ın bu kıza neden âşık olduğunu çok iyi anlıya biliyordu. Bu kız mükemmeldi. Ona takılan Peri kızı lakabını oldukça iyi üstleniyordu...

"Araf, Bey ile görüşecektim."

Kadın melodik sesi ile irkilerek kendine gelen koruma belli belirsiz başını salladı. Hala mı hatırlamıyorsun âşık olduğun adamı? Diye düşünmesine engel olamadı. İçini saran hüzün duygusunu bastırmaya çalışırken, gözlerini kızdan çekti.

" Beni takip edin Bayan moretti! Çocuklardan biri arabanızı içeri sokar."

Gür bir ses ile mırıldandı ve topuklarının üzerinde dönüp yürümeye başladığı zaman Lal tuhaf bir şey görmüş gibi başını iki yana salladı ve adamın ardından yürümeye başladığı zaman etrafı incelemesine engel olamıyordu. Etrafta muhteşem bir görsel görüntü vardı. Güzel olan ağaçların ve yeşillerin görüntüsünü bile bozamıyordu ellerinde dev gibi silahları olan korumalar. Hayranlık ile derin bir nefes aldı. Etrafta olan ağaçlar buranın çocuk büyütmek için harika bir yer olacağını düşündürüyordu ona. Bu saçma düşüncesi ile başını iki yana salladı ve büyük bahçe olarak düşündüğü yere girdikleri zaman diğer bahçede gördüğü güvenlik sisteminin iki katı ile gürültülü bir şekilde yutkunmasına sebep oldu. Acaba başka bir bahçe daha karşılayacak mı beni diye düşündü ve merakla yürümeye devam etti. Kısa bir süre sonra yaklaşık dört-beş metre olan bir duvar orada bir köşede bekleyen en az on koruma olduğunu gördüğü zaman yaşadığı şaşkınlık küçük dilini yutmasına sebebiyet verecek kadar büyüktü.

Kendi ailesinde oldukça tehlikeliydi ama onlar hiçbir zaman böyle bir önlem almayı tercih etmemişlerdi... Bir apartmanı korumalar ile doldurmak onlara daha cazip gelmişti... Ya da daha çok illerine gelmişti. Uğraşmalarına gerek kalmamıştı..

Büyük duvarı aşmaları üzerine meşhur Esirizade malikânesine varmışlardı. Heyecanla kapıya ilerledi ve hafifçe çaldığı zaman elini koyu kahve saçlarına götürdü ve ittirip şekil vermeye çalıştı. İçinde büyüyen anlamsız heyecana anlam veremiyordu. Sakinleşme umudu ile derin bir nefes alıp vermesi üzerine kapı açıldı ve ufak tefek esmer bir kız göründü. Esmer kız merakla yeşilin en güzel tonunu almış kıza ve onun arkasında ki adama baktığı zaman adamın kaba sesini duyuldu...

"Lal Hanım. Araf Bey ile konuşacak Özge. Lal Hanıma, gideceği yere kadar eşlik et!"

Özge tamam anlamında başını yukarı aşağıya salladı. "Buyurun." Dedi ve kapıyı sonuna kadar açtı. Lal'ın içeri girmesi ile gülümsedi eli ile merdivenleri gösterdi. "Yukarıya çıkın, soldan ikinci kapı Lal Hanım... Eğer isterseniz size eşlik edebilirim."