KARA EZEL [ TAMAMLANDI]

27-Sürpriz

Günler o kadar hızlı geçiyordu ki ne zaman bir ayın geçtiğini fark edememişlerdi.

Lal başını sağa çevirdiği zaman gördüğü boşluk üzerine ayağa kalktı. Anlaşılan gene uyuyup kalmıştı. Ayaklarını yerde sürüyerek lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı. İç çamaşırında hissettiği ıslaklık ile soyundu. iç çamaşırında gördüğü oldukça koyu renkteki kan lekesiyle bir an neye uğradığını şaşırdı. Bildiği kadarıyla periyoduna neredeyse on gün vardı ve her zaman düzenli olurdu. Bir süre neden böyle olmuş olabileceğini düşündü ama aklına gelen tek şey stresten ve yorgunluktan kaynaklı olabileceğiydi. Şaşkın şaşkın kalktıktan sonra, musluğu açarak tekrar yüzünü yıkadı. Hamile değildi demek ki. Oysa en son ki sevişmelerinde hamile kalacağından o kadar da emindi ki bunun üzerine iddiaya bile gire bilirdi...

Bu duruma sevinmiş miydi yoksa üzülmüş müydü bilemedi bir an. Aslında bir anlamda hamile kalmaması daha iyiydi. Her ne kadar evlenmiş olsalar da dahi, Araf'ın çocuk isteyip, istemediğini bilmiyordu. Bu düşünceler içerisinde dişlerini fırçaladıktan sonra, saçlarını taradı ve banyodan çıkarak tekrar odaya girdi. Dolaptan iç çamaşırlarını aldı ve giydi. Ardından altına kırmızı bir şort çekti. Mutlaka ilaç içmeliydi. Kasıklarındaki ağrıyla bu günü geçirmesi mümkün değildi. Biraz atıştırması ile ilacı içti üzerine derin bir nefes aldı. Ağrısı geçecekti kısa bir süre sonra, oda rahatlayacaktı...

Ayaklarını sürüyerek oturma odasına girdiği zaman Laptopun başına bir şeyler yapan Araf'ı gördü. Yanına gitti ve yanağına öpücük kondurdu.

Araf, karısını kollarının arasına aldı ve dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu. "Sevgilim..."

Lal duyduğu hasret dolu ses ile tebessüm etti ve yanağını okşadı ve sırttı. Bun ki planın ne olduğunu merak ediyordu. Her gün bir şeyler yapıyorlardı. Filim izliyorlar, geziyorlar... Ya da sevişiyorlardı.

"Ee, bugün ki plan ne sevilim?" diye sorduğu zaman tekrar maillere odaklanmış olan Araf başını kaldırdı.

"Bilmiyorum Lal... Endişeliyim, senin için."

"Neden ki?"

Araf derin bir nefes aldı. "Bu aralar tuhaflaştın farkındasın değil mi?"

Lal bakışlarını Araf'a çevirdi. "Nasıl? Anlamadım."

Araf oturduğu koltuktan kalktı ve Lal'ın karşısına gelip diz çöktü. "Şöyle sevgilim. Çok fazla uyuyorsun, normalinden fazla yemek yiyorsun. Bir tabağı zorla bitiren kadının içine canavar girdi sanırım. Dün üç tabak yemek yedin Lal..."

Lal kaşlarını çattı. "Yani?"

"Sevgilim farkında değilsin ama ben farkındayım. Çok fazla yoruluyorsun, memelerinde büyüme hassasiyet ve meme uçlarında renk değişikliği var. İştah açılması bazı yiyeceklerden tiksinme, sık sık idrara çıkman, baş dönmen, ruh değişikliklerin ve mide bulantısı ve kusma.

"Evlenmeden önce hamileliği araştırmıştım. Ve önüme bunlar çıkmıştı..."

Lal kaşlarını çatıp ayağa kalktı. Olmazdı. Bir ayda hamile kalamazdı değil mi? "Araf... Ne zaman evlendik?"

"Tam bir ay oldu Lal. Bir ay on saat."

Lal duyduğu ile sağ elini havaya kaldırdı ve ensesini kaşıdı. "Araf... Sanırım... Hamile olabilirim... Ama gene de test alsak iyi olur."

Araf başını salladı. "Mehmet!"

Lal aynanın karşısına geçmişti. Titreyen elleri içgüdüsel olarak karnına gitti ve okşadı. Ardından, elleri tişörtünü yukarıya çekti ve karnına baktı.