Neredesin Kazıklı Voyvoda

3.9K 261 25
                                    

  Pekala, size tavsiye; eğer korku evine girecek iki kişiden biriyseniz, yanınızda gelen kişinin kesinlikle hiçbir şeyden korkmadığına emin olun. Ciddiyim, yoksa sonuçlarına katlanırdınız.

  Pekala, korktuğumu reddediyor falan değilim ancak yaşadığım durum biraz ilginç kaçıyordu. Neler oluyor diye sorarsanız..

  ''İndir beni!'' diye bağırdım birden havaya kaldırılmanın etkisiyle. Bu kaçıncı oluyordu? Ayaklarım sonunda yere bastığında sertçe arkamı döndüm. İlk karşılaştığımızda aşırı korkutucu gelen yapay iskeletler -ya da ben öyle umuyorum, gördüğüm şeylerden sonra gerçek olma ihtimalleri var-  bile korkutuculuğunu yitirmişti.

  ''Tamam, JungKook.. Seni anlayabiliyorum. Küçükken travma geçirmiş falan olabilirsin ama sadece.. Bir dahaki sefere lütfen ilk hareketin bana yönelik olmasın!'' 

  Sanki az önce korkmuş küçük bir kız çocuğu gibi çığlık atan benmişim gibi bir hal takınarak ellerini ben masumum ifadesiyle havaya kaldırdı. ''Fazla abartıyorsun,'' demekle yetindi.

  ''Cidden mi?'' dedim sinir kat sayım yükselirken. Şu anda karşıdan Kazıklı Voyvoda* bile çıksa korkmayacak durumdaydım çünkü öfke çoktan baş göstermeye başlamıştı.

  ''Baksana ya, neden bu saçma şeyi seninle yapmak zorundayım. Sadece Haneul'u kırmamak için giriştiğim bir hareketti ama burnumdan getirmeye yetti. Ayrıca bu laubali tavırlarını da anlayamıyorum, korkuyorsan da kız gibi çığlık atmana gerek yok.''

  ''Bitti mi?'' dedi gözleri etrafta dolaşırken.

  İçimden Bitmedi! diye bağırmak gelse de yüksek frekansta çığlık atmanın şu an hiçbir getirisi olmayacaktı. Gözüne bir yumruk indirmeyi düşündüm. ''Her neyse-''

  Cümlemi tamamlayamadan JungKook birden elini sıkıca ağzıma koydu ve benim Iğmm, ve Hmmm'larıma aldırış etmeden gaz lambasını biraz öne uzattı. Ne yaptığına anlam verememiş şekilde baktığı yere dönmeye çalıştığımda pek bir şey göremedim. Sadece hafif bir esinti -neden?- çıkmışa benziyordu çünkü tavandan sarkan iskeletler İrlanda step dansı gibi bir şey yapmaya başlamışlardı.

  Aslında oldukça komik bir olaydı, tabii etrafta Dyatlov Geçidi* atmosferi olmasaydı.

  Ağzımı sıkıca kapattı elini çekmeyi başardıktan sonra -ısırmam gerekmişti- neler oluyor anlamında tek kaşımı kaldırıp yüzünü inceledim.

  ''Sanki bir karartı gördüm,'' dedi şüpheli bir ses tonuyla. Beni kandırıyor olma olasılığı pekala yüksekti. Ama nedense içimden bir ses gerçekleri söylüyor diyordu.

  

---


  Haneul bakış açısı

  İnsanların benim gibi arkadaşlara sahip olması gerçekten güzel bir his olmalıydı.  Kalabalığın içinde dolaşırken başardığım işten gayet memnun bir şekilde gülümseyerek adımlarımı atıyordum. Böyle konularda iyi olduğumu söyleyebilirdik. Çünkü insanların ilk adımı atmaya korktuklarının gayet farkındaydım ve hafif bir destek ile işler tamamen yoluna giriyordu.

  İşlerin nasıl durumda olduğuna bakmak için gezindiğim okul bahçesinde anladığım kadarıyla yanlış bir şey yoktu. İyice kalabalıklaşmaya başlayan atmosferde herkes stantların önüne yığılmış gibi gözüküyordu. Size Korku Evi'nin henüz açılmadığını söylemiştim, değil mi?

  Tamam, kabul ediyorum, o iki çifti henüz açılmadan önce oraya yollamak kötü bir fikir olabilirdi ama bir de benim açımdan bakacak olursak.. Evet, oldukça eğlenceliydi.

  ''Ah, keşke bir gizli kamera koysaydım,'' diye kendi kendime söylenirken bir çocuk dikkatimi çekti. Aslında sıradan olmaya tamamen yakındı ama nedense dikkat radarlarımı devreye sokmaya yetmişti. Bir şey arıyormuş gibi etrafına bakınarak yürüdüğünü tahmin ediyordum çünkü yüzü gözükmeyecek şekilde kapişonla örtülmüştü. 

  Bir adet içecek standının arkasından kafamı uzatarak o tarafa baktım. Çocuk şimdi de eline telefonu almış ve birine mesaj yazmaktaydı. Sanki onu bir yerlerde görmüştüm.. Daha sonra çok fazla tepki verdiğime kendimi inandırarak omuz silktim ve çocuğa son bir bakış atarak tekrar işimin başına döndüm. Sonuçta kötü bir şey olacağı yoktu, değil mi?


*Kazıklı Voyvoda:  Yani Voyvoda III. Vlad düşmanlarınıkazıklara çakarak işkenceyle öldürmesiyle bilinir.

*Dyatlov Geçidi: Bir takım paranormal olduğu düşünülen olayların yaşandığı dağ geçidi.


Y/N: Arkadaşlar, iki serimden sadece bir tanesine odaklanarak önce onda final yapmayı düşünüyorum ancak hangisine ara vereceğime henüz karar vermedim. Hikayenin gidişatı hakkına beni eleştirirseniz sevinirim. Hepiniz öpüldünüz canımlar. :)

  



bir tutam kurabiyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin