27. BÖLÜM

1.9K 176 10
                                    

Şimdiden söyleyeyim çok kısa bir bölümle geldim. Ama beğeneceğiniz bir bölümle geldiğimi umuyorum. Cumartesi yeni bölümle görüşmek üzere dedikten sonra da kaçıyorum.

Kendinize iyi davranın ;)

Serdar kasım kasım kasılmış bir vaziyette, bilgisayar ekranının karşısındaki ayaklarının tuttuğu tempoyla beraber ıslıkta çalıyordu.

Nisa'nın nasıl olupta bu kadar tedbirsiz davrandığını çözme çabasına bile girmeyen adam, parmaklarını klavyenin üstünde hızla dolaştırmaya başladı ve bir anda kararan ekranla birlikte kalakaldı. Ekranın kararmasına bir açıklık getirmek için klavyeye tekrar dokunan adam, ekranda kendi şaşkın yüzünü gördüğünde daha da şaşırdı.

Üstelik bu daha bir başlangıçtı.

Ekranda beliren bir makas Serdar'ın yüzünü fotoğrafın geri kalanından ayırdı. Kenardan fırlayan beyaz eldivenli bir el o yüzü aldı ve cılız bir adam animasyonunun baş kısmına yerleştirdi. Ekranın tekrar kararması Serdar'ın içindeki o ajanlık dürtüsünü uyandırdı ve adam kaşınmak konusunda çığır açmak için harekete geçti.

Serdar ekranın yeniden aydınlanmasını sağladığında sinir harbinin sınırlarında dolaşıyordu. Genç adam kırk takla atmıştı ve yeniden açılan ekranda kendi cılız siluetinin kulağına yapışıp onu ekrandan atan maskeli bir cadıyla kalakalmıştı. Nisa'nın sınırlarını delicesine merak eden adam kaykıldığı yerde kendine en rahat pozisyonu bulup münasibini yırtarcasına uğraşmaya devam etti.

Tabi maskeli bir cadı tarafından ekrandan atılmaya da...

Nisa zeki bir kadındı. Daha önce Berk'in de denediği ve de hüsrana uğradığı gibi ekipteki herkesin onun hakkında bilgi toplamaya çalışacağından adı gibi emindi. Oltaya da teker teker herkes takılıyordu.

Nisa açılışı Berk ile yapmış ardından da Ferda'yı ağırlamıştı bilgi hırsızlığı koltuğunda. Aslında ilk deneyenin Serdar olacağını düşünmüştü hep. Açıkçası, yanılmış olmak içine koca bir öküz oturtmuştu. Ama sorgu sırasında telefonuna gelen görüntüyle içine oturan o öküz yemyeşil diyarlara otlamaya gitmişti.

Çünkü Nisa tam da o anda Serdar'ın kıçını tekmeliyordu.

Serdar karşısına çıkan her animasyonun farklı olmasına şaşırmakla beraber tüm becerilerini sergileyerek şifreyi kırmaya çalıştı. Yanında getirdiği bellekteki şifre kırma programlarının hepsini tek tek deneyen adam, yedi farklı şekilde münasip yerlerine tekme yiyerek, on üç farklı yerinde bombalar patlatılarak ve dokuz farklı silahla delik deşik edilerek ekrandan kovuldu. Hatta son üçünde Nisa da onu izleyerek katıla katıla güldü.

Serdar denemeyi bırakıp Nisa'nın gülüşünü izlemeye başladığında kendini yenilgiye uğramış bir adam gibi hissetmiyordu.

Kadının ahenkli sesinde, sarsılan omuzlarında, kesik kesik nefes alışlarında yeniden, yeniden ve yeniden doğuyordu.

Nisa nihayet kendini toparladığında Serdar'ın huysuz çocuklara benzeyen sesini duydu.

"Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum."

Nisa ciddi konulara giriş yapacaklarının farkındalığıyla yerinde kıpırdandı.

"Ben de senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum." diyen genç kız 'yalan söylüyorsun!' diye bas bas bağıran iç sesini katlederken yüz ifadesini değiştirmemek için fazlaca çaba harcamak zorunda kaldı. Genç adamın yüzünden belli belirsiz bir gülümseme geçtiğinde Nisa gerginliğine bir level daha atlattı.

TANIK KORUMA-ATEŞ HATTI SERİSİ 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin