Evvet, işte gecenin devamı... Yorumlarınızı merakla bekliyorum canlarım.
Keyifli okumalar! :)
__ Abi, bana bakar mısın?
__ Söyle sen hadi, bekliyorum.
Pek de beklediğim söylenemez gerçi, gözlerim birkaç adım ileri de tek başına bıraktığımız Öykü de. Neden ondan uzaklaştığımızla ilgili bir fikrim yok ve... Biraz evvel onun sesinden ilk kez beni sevdiğini duydum ya başka hiçbir şey umurumda değil! Gözlerimi ondan ayıramıyorum, o da hafif kızarmış yanakları küçük tatlı gülümseyişiyle arada bir bana bakıyor. Göz göze gelince benim gözlerimle her zaman ki gibi elini saçlarına doğru götürüyor. O hali ne kadar da tatlı...
Ben elimde olmadan gülümserken Yasemin sonunda bağırıyor bana.
__ Toprak! Ciddi bir şey söylüyorum sana eğer beni dinliyorsan! Murat burada!
İşte bu benim uyanışım oluyor. İnanamayarak bakıyorum Yasemin'e...
__ Ne? Onu çağırmadığını sanıyordum!
__ Çağırmadım zaten. Ama arkadaşlardan öğrenmiş işte gece burada olacağımızı. Üstelik haklı olarak biraz alınmışta... Beni istemiyordun herhalde yanında diyor! Haksız da sayılmaz, arada kaldım sizin yüzünüzden. Ne yapacağız şimdi?
Evet, bunların hepsi benim suçum... Zamanında söylemedim Murat'a Öykü'yle beraber olduğumu! Şimdi eğer bir araya gelirlerse... Murat bizi bilmediğini belli edecek ve Öykü... Kırılmayacak mı? Şimdi çık işin çıkabilirsen!
Ama düşünmeme gerek kalmıyor. Murat'ın bize seslenen sesi hızla soğuk bir duş etkisi yapıyor bana!
__ Hey, çocuklar! Ne yapıyorsunuz siz burada, benden mi kaçıyorsunuz?
__ Yok, canım, dedi Yasemin huzursuzca gülümsemeye çalışırken...
Sadece abim bana sürprizini söylemiyor da!
__ Bu nedense pek inandırıcı gelmedi bana... Yahu, insan iş arkadaşına istenmediğini bu kadar belli etmez. En azından nezaket icabı!
__ Murat, seni sevdiğimizi biliyorsun. Bu durumun seninle bir ilgisi yok.
Sonunda benim ciddi bir şekilde araya girmemle Murat bir an bakışlarını hiçbir şey anlamamış bir şekilde bana çeviriyor. Bense bakışlarımı sonunda Öykü'nün durduğu yere çeviriyorum ama hazırım her şeye... Murat'ı görür görmez hemen bizlerden uzaklaşmış olabilir. Bu durumda aklımdan ne yapmam gerektiğini bile geçiriyorum hızla ama gitmemiş Öykü. Gitmemiş ama... Bakışları, duruşu iki dakika öncesine göre öylesine farklı ki! Yasemin'in beni ondan ayırma sebebini anlamış, bakışlarında ki o sevimli parıltılar yerini koca karanlıklara bırakmış!
Onu öyle görmek beni kendime getiriyor, hemen Yasemin'e bakıyorum önce.
__ Sen anlat Yasemin, biz de geliyoruz hemen.
__ Bir dakika... Şu kız şey değil mi, neydi ismi?
Kalmıyorum hiç yanlarında, doğrudan kollarını iki yandan beline dolamış öylece bana bakan Öykü'nün yanına gidiyorum. O hali sinirlerimi bozuyor, keşke zamanı geriye alabilsem! O zaman kesinlikle getirmezdim onu buraya ama belki bu da bazı şeyleri daha güzel yapmak için bir fırsattır. Fazla olumlu ve imkânsız bir düşünce mi oldu bu?
__ Hadi güzelim, masamıza dönelim.
Öykü gözlerini gözlerimden çekerek bir an kendisine uzanmış elime bakıyor ama hiç kıpırdamıyor yerinden. İyice huzursuz ediyor beni bu tepkisiz hali. Konuşmasını istercesine bakıyorum ona ve cevabımı alıyorum sonunda!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Seansları
RomantikTANITIM Dosyanın ilk sayfasını açıyorum... Gözlerim hemen onun resmini arıyor! Buluyorum. Sayfanın köşesine iliştirilmiş küçük bir resim! Gözlerimi hafifçe kısarken resme daha çok dikkatimi veriyorum. Evet, tecrübesiz bir göz onu çok güzel ve inanıl...