44. Bölüm

3.1K 252 17
                                    

Canlarım... Bakalım bu bölüm de sizi biraz olumlu yönde şaşırtabilecek miyim:)) Keyifli okumalar canlarım, yorumlarınızı bekliyorum:)


Ve yeni hikayemiz Kalın Duvarlarda da önemli bir dönemece giriyoruz, bir bakın derim. Benden söylemesi:))

https://www.wattpad.com/176584847-kalın-duvarlar-güncel-4-bölüm

44.Bölüm

Birçok kez sordum kendime... Yıllarca bir kadına beğenmenin ötesinde bir duygu besleyemeyen kalbim nasıl âşık olabildi birdenbire, diye. Neden ona âşık oldu?

Belki de ona yardım etme tutkumu yanlış değerlendiriyordum, ona yardım ettiğimde bitecekti içimde her şey.

Ya da hayatımda tanıdığım en zorlu kızla neredeyse imkânsız denebilecek bir ilişki olacağı için onu seçmiştim kendime.

Bunun sebebi daha da basit olabilirdi tabii! Yani sebepsiz... Öylece sevivermiştim işte!

Hepsi ne kadar saçmaymış bunların! Hem de çok saçma!

Artık biliyorum... O yanımda güzel gözlerini gözlerime dikmiş bakıyor...

Bense sebebime bakıyorum. Gözlerinin taa içine!

Ne kadar da hırçın ve asiler! İstemediği bir şeyi ona kimse hiçbir şekilde yaptıramaz.

Ruhsal olarak aldığı tüm o yaralarına rağmen acımıyor kendine.

Güçlü, gururlu! Belki karamsar, ümit etmeye karşı çekimser... Ama öyle bir tutunmuş ki hayata nasıl bir darbe yaşarsa yaşasın omuzlarını dik tutacak.

Ama tüm bunların yanında bir de o güzel kalbi var. Bana duygusuz olduğunu söyleyen bu güzel kız, arkadaşı için deli amaçlara girebiliyor. Daha yeni tanıdığı bir kız için hiç düşünmeden kendini tehlikeye atıyor. Sevdikleri için her şeyi göze alabilecek cesarette ki bir kalp onun ki... Sevgi kadar nefreti de barındırıyor, biliyorum bekliyor. Ona doğru ve yanlışı hissettirecek birini bekliyor.

Onu bırakıp gidemediğim için memnunum. Çünkü ne olursa olsun, ne derse desin o da arkasını dönüp gidemiyor. Yanımda... Açık ve net aklını meşgul ettiğimi söylüyor.

Belki iyi şekilde meşgul etmiyorum ama benim için yine de bir güneş doğuyor.

Onu geceliğinin üzerine aldığı hırkasıyla yanıma getiren şey bana karşı hissettiği öfke değil aslında. Bana arabanın kapısını kilitleme cesaretini veren şey de bu!

Üstelik Öykü de bana çok güveniyor olmalı...

Çünkü geceliğinin neredeyse tüm bacaklarını açıkta bıraktığı yetmiyormuş gibi hırkasının önü de açık. Onun o sade, muhteşem güzelliğine kapılıp gitmemek için kendimle mücadele etmem gerekiyor. Onun yanında kendimi tanıyamıyorum.

Ben hiçbir zaman çok tutkulu olmadım. Hiçbir ilişkimde... Belki de yatağımda bile mantığımı bir kenara bırakamadığım için!

Ama şimdi... İçimde asla sönmeyen o yangınla sadece yüzüne bakmaya çalışıyorum.
Bunu başarıyorum da! Ama bir işe yaramıyor. Sadece gözlerine bakmak bile arada tekletiyor kalbimi. Onu istiyorum... Daha önce hiçbir kadını istemediğim kadar...
Fakat bir önemi yok bunun! Çünkü onu öpmekten, saatlerce sevmekten daha çok istediğim bir şey var. O da... Aşkı!

Bu yüzden o güzel gözlerine bakarak Hakan ismini Murat'lara verme sebebimi anlatıyorum ona. Beni anlamasını istiyorum, küçücük bir ümitte olsa hak vermesini diliyorum. Ama beni dinlerken... Öykü ilk kez huzursuz olarak artık hırçın bakmayan gözlerini gözlerimden indiriyor. Kendini savunmaya almak istercesine ellerini bacaklarının arasına sıkıştırıyor. Benden hep bu şekilde saklanmaya çalışması hoşuma gitmiyor. Bir an yavaşça ona yaklaşmak istiyorum ama bu doğru olur mu, onu ürkütür mü bilemiyorum. Ne olursa olsun benimle inatlaşıp dinlemeyebilirdi beni. Bu iyi bir şey... Bunu bozmak istemiyorum. Tedbirli davranmaya karar vererek yerimden azıcık ona doğru kayıyor, bir türlü göremediğim o güzel gözleri görmek için yüzümü eğiyorum. Aynı an da gözleri kaçamıyor artık benden. İçimden ince bir sızı gelip geçiyor. Dudaklarımı aralıyorum ama dolan gözleri karşısında ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Keşke hep onu çözmeye çalışmasam... Keşke o anlatsa bana hislerini!

Aşkın SeanslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin