Canlarımm, sabah saatlerinde bir bölüm güzel gider bence, ne dersiniz? :)
Keyifli okumalar... Ve beğenmeniz dileğiyle, yorumlarınızı bekliyorum! :))
__ Öykü... Şaşırttın beni! Gel hadi, geç bakalım karşıma da biraz sorgulayayım seni.
__ Sizi, okulu, geleceğimi çok erteledim hocam farkındayım ama artık işin ucundan tutmaya karar verdim.
__ İşte benim de senden beklediğim buydu. Geçici olarak değil de, tamamen güvenebileceğim gerçek bir asistana ihtiyacım var ama...
Şöyle bir süzüyor Ahmet hoca beni ve kaşlarını çatıyor yavaşça.
__ Geçen zaman da hiç iyi bakmamışsın kendine.
__ Farkındayım. Yani... Onun ölümünden sonra çok dağıldım, kendimi onlarca seneyi geride bırakmış kadar yorgun hissediyorum ama toparlanacağım. Tam istediğiniz gibi bir öğrenci, bir asistan olacağım, göreceksiniz.
__ Ee bilemiyorum. Birkaç öğrencim daha var bunu isteyen ama eğer senin gerçekten istekli olduğunu görürsem, eskiden olduğu gibi o hırsını okuyabilirsem yüzünden bu işi alırsın. Tabii önce sınava gireceksin ve...
__ Elbette, diyorum giderek içimi saran bir heyecanla!
Beş ay sonra ki sınava hemen bu gün itibariyle hazırlanmaya başlıyorum zaten. Pek çok bilgi zaten aklımda ama tabii ki tazelemem gerekecek. Hatta izin verirseniz arada derslerinize girip anlattıklarınızı dinlemek istiyorum.
Ahmet hoca halimden memnun kalmışçasına gülümsüyor bana. Eskiden olduğu gibi yine bakışlarında bir gururun olduğunu görüyorum. İçim bir garip...
Sanırım o bana güvenen tek insan! Ve ben de ne olursa olsun onu hayal kırıklılığına uğratmayacağım. Bende hocama hafifçe gülümserken masa da uzanıp elimi okşuyor babacan bir şekilde...
__ İstediğin zaman derslerime katılabilirsin. Ben seni hep böyle görmek istiyorum Öykü... Böyle kararlı, dimdik...
Kararlı ve dimdik... Evet, bu benim! Hayatımı geçmişin ellerinden kurtarıp yeniden eski Öykü olmakta kararlıyım. Onun gibi gelecekten yana bir umudum olmayacak, bir aşk ya da çıkarsız bir sevgi beklemeyeceğim. İnsanlara güvenmeden, olabildiğince kimseyi hayatıma almadan yaşayacağım. Artık birine intikam gibi bir his de duymuyorum... Çünkü o adi hak ettiği yer de şu an da. Bu konuda ben adaleti sağlayamadım belki ama başkaları sağladı! Onun o küçük kızına üzülsem de başka bir şey hissetmek elimden gelmiyor. Tersine içten içe rahatladım bile denilebilir... Ama bu rahatlık beni yumuşatmadı. Bundan sonra kalbim kilitli... Aklım da sadece kariyerime odaklanacak. Olması gereken bu... Ama bundan önce yapmam gereken bir şey daha var, ben bunu son görev olarak tanımlıyorum. O da Yasemin'e gitmek ve geçmiş olsun demek...
Geciktirmiyorum hiç, aynı gün içerisinde elimde bir buket çiçek hastaneden içeri giriyorum. Sürekli içimi kemirmemesi için bir an önce şu hastaneye girmem güzel ama... Onu göreceğimi bilmek bir garip yapıyor içimi. Arabadayken iyiydi; onu önemsemediğimi, gördüğümde bana hiç bir anlam ifade etmeyeceğini içimden kendime tekrarlarken daha inandırıcıydım!
Ama şimdi... Asansörle onun olduğu kata doğru giderken göğsümde bir şeyler sıkışıyor, zor nefes alıyorum. Ama düşünmüyorum hiç bir şey... Elimde ki buketi sımsıkı tutarken dudaklarımı kemiriyorum sadece. Tanrım, paylaştığımız onca şeyden sonra şimdi herkesten daha yabancı bana... Bunu sindirmek öylesine zor ki!
Ömrüm boyunca ilk kez birine böylesine güvenmiştim ben. İnanılmaz derece de hızlı bir şekilde sevgisine, sıcaklığına alışmıştım! Onu asla kaybetmeyeceğime inanmıştım aptal gibi...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Seansları
RomanceTANITIM Dosyanın ilk sayfasını açıyorum... Gözlerim hemen onun resmini arıyor! Buluyorum. Sayfanın köşesine iliştirilmiş küçük bir resim! Gözlerimi hafifçe kısarken resme daha çok dikkatimi veriyorum. Evet, tecrübesiz bir göz onu çok güzel ve inanıl...