26. Bölüm

3.5K 298 30
                                    

26.Bölüm

Bu gün zorluyor beni her şey... Kendimi ona sert davranmaya, gözlerine sürekli bakmamaya şartladığım halde zorluyor hem de!

Daha ilk beş dakika da anne babasına olan üzüntüsü, anlatırken ki o hali ister istemez etkiliyor beni. Çok dürüst... Tamamen gerçek karşımda!

Bunu sonuna kadar hissetmek bile beni sarsarken, o tertemiz gözlerinin hüzünle gözlerime bakması donuk kalbimi yumuşatıyor büyük bir hızla.

Aklıma hemen babam geliyor... Onun nasıl bir acı çektiğini benden daha iyi kim anlayabilir? Belki de budur benim ona daha kolay bir şekilde açılmamı sağlayan şey...

Öyle ki ona önce kendimi şaşırtarak Duygu'nun ismini söylüyor sonraysa nasıl olduğunu bile anlayamadığım bir şekilde kendimi aşkı tartışırken buluyorum.

Bu olağan bir şey değil! Bu konu ne zaman açılsa eskiden beri volkanlar patlar içimde bir yerler de! O alevler yakar damarlarımı, canımı acıtır.

Hele şimdi... Karşımda o varken bunları iki misli bir güçte hissediyorum. Babamın düştüğü o kuyuya düşmek üzere olduğum gerçeğinin hırsı yakıyor bu defa beni.

Özellikle ona anlatırken aşk hakkında ki keskin düşüncelerimle aslında bir mesaj veriyorum ona.

Diyorum ki seni öptüğüm o an sadece zayıflıktı. Bir daha tekrarlanamaz, bunu bil! O gün reddettiğin gibi... Asla yaklaşma bana!

Herhalde bu mesajım yerine ulaşmıştır. Eğer dediği kadar insanları tanıyorsa öyle olmalı... Onun üzerime gelmeyi bırakarak susuşundan bunu çıkarmak istiyorum.

İstiyorum ama neden böylesine huzursuzum? Neden beni yakan o hırsın alevleri yakmaya devam ediyor? Bir şeyler yanlış... Yolunda gitmiyor.

Çünkü zayıfım! Lanet olsun ki onun yanında kendimi zayıf, eksik hissediyorum.

Nefret ediyorum bundan! Rahatça Yaşar'ın karşısına dikilebilirken onun gözlerine aynı şekilde bakamamak kendime olan güvenimi hırpalıyor.

Daha fazla dengesiz davranmamalıyım. Bu araya koyduğum mesafe çok güzel işte!
2 hafta daha böyle idare edebilirim. Sonra gücümü kazanacağım yeniden...

__ Öykü...

Düşüncelerime dalmışken onun fazladan yumuşacık çıkan sesi bir an hazırlıksız yakalıyor beni. Hafifçe ürperiyor bedenim. O ses... Başka türlü Öykü diyor sanki bana!

Kendimi korumaya çalışırcasına yavaşça kaldırıyorum ona gözlerimi.

__Aşk kadar güçlü olmasa da... Bu duyguya yakın bir hissi yaşatabilecek biri çıktı mı hiç karşına?

Beni esir almak istercesine sanki... Sanki sevgi dolu bakıyor. Garip bir ihtiyaçla... Yumuşacık, belki biraz da cevabımdan korkarak!

Komik değil mi bu? İhtiyaç... Onun gibi birinin bana ihtiyaç duyması sadece aptal komedi filmlerinde olabilir.

Ve gerçekten anlıyorum ki... Hayır! Ben dengesiz değilim, değilmişim. Bu kadar da değil!
Sevgili psikologum benden psikolog olarak cevap beklemiyor, bu son derece açık. Ama neden, ne yapmaya çalışıyor?

Bir taraftan beni itip diğer taraftan bana karşı özel şeyler hissettiğini düşünmemi sağlıyor açıkça.

İstediği zaman istediği gibi hayatımda mı olacak? Bu mu harika planı!

Aşkın SeanslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin