İyi geceler canlarım... İlk önce geçen bölümümüzde yorum ricamı kırmayan herkese çook teşekkür ederim:)) Ayrıca yarın hepinize tek tek tekrar teşekkür edeceğim:)
Ancak şimdi belki sizi uyumadan evvel yakalayabilirim diyerek bölümümüzü paylaşmak istiyorum. Umarım beğenir ve yorumlarınızı esirgemezsiniz. Keyifli okumalar :)
Arabanın içinde oturuyorum, gözlerim kapıda... Sanki oradan elini kolunu sallayarak rahatça çıkabilecekmiş gibi bekliyorum. Kâbus gibi düşüncelerle geçen 2 günün ardından giderek nefes almak güçleşiyor. Her şey, herkes sanki üzerime üzerime geliyor. Hiç bir yere sığamıyorum, hiç bir yer de duramıyorum! Bir el var sanki boğazımda... Göremiyorum ama orada tüm gücüyle hissedebiliyorum. Arabamın penceresini aralamakta yetmiyor sonunda arabamdan çıkıyor ve derin bir nefesi ciğerlerime çektikten sonra arabama yaslanıp kalıyorum öylece. Öykü... Hemen beş adım kadar ileride ki binada! Ama ben buradayım... Ona yardım edemiyorum, yanına gidemiyorum. İstesem, sınırları zorlasam ona uzanabileceğim, saracağım ama gitmeye cesaretim yok! Onu orada görmeye nasıl dayanacağım? Nasıl göreceğim onu?
Bir delilik anında tetiği çekebilen bir katil gibi mi? Bunun düşüncesine bile katlanamıyorum!
Yardım edememişim ona, yeterince elini tutamamışım demek ki... Çünkü gözünden silmiş beni, geleceğimizi... Yoksa çekebilir miydi o tetiği?
Tanrım, nasıl yaptı bunu? Kendi düşündüklerime bile inanamıyorum! Ne olacak şimdi, hayatının en güzel yıllarını dört duvar arasında geçirecek ve ben seyredecek miyim uzaktan?
Tıpkı şimdi yaptığım gibi...
Her şey nasıl bir an da elimden kayıp gidebilir böyle? Kaybettim ben... Aşkımı, hayatımı... Her şeyi kaybettim Öykü'yle beraber!
__ Toprak Bey...
Doğruluyorum olduğum yer de... Öykü'nün annesi! Gözleri dolu dolu yaklaşıyor bana. Ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemez bir haldeyim. Yine bana bağırmasını, beni suçlamasını bekliyorum ama kızgınlıktan çok uzak bir ruh hali var.
__ Ben... Çok üzgünüm!
Çaresiz ve çekingenim, o da öyle! Kadıncağız hemen siliyor gözyaşlarını, belli etmemeye çalışıyor bana...
__ Göremedim kızımı... Bir başkası varmış yanında.
__ Öyle mi?
__ Ama kızım kurtulacak belki, diyor birden umutla çıkan ses tonuyla birlikte...
Yaşar denilen bir adamın ismini vermiş Öykü, dün gece cinayet saatinde onunla olduğunu söylemiş. Onaylamış adam da! Belki de... Gerçekten...
Duymakta zorlanıyorum söylediklerini! Yaşar... Onun ne işi var Öykü'yle hala? Her şey belki de onun başının altından çıktı. Belki mi? Belki değil, mutlaka! Onun ortaya çıkması demek en başta Öykü'ye arkadaşını hatırlatıp gömmeye çalıştıklarını yeniden su yüzüne çıkarması anlamına gelmiyor mu?
Ama bunların ötesinde düşünmem gereken başka bir şey var.
__ Öykü bu cinayeti işlemediğini söylüyorsa zaten... İşlememiştir!
__ Evet, yapamaz zaten! Hem artık iki şahidi de var. Biliyorum ben, kızıma tuzak kurdular. Ben avukatıma gidiyorum, kurtaracağım onu buradan!
Gücünü toplayarak, kararlılıkla hemen ayrılıyor yanımdan. Bense bir kez daha allak bullağım. Yeniden arabama binerek kapıyı kapatıyor, ellerimi saçlarımın arasından geçiriyorum. Off Allah'ım! Neye, kime inanacağımı bilemiyorum ama... Kalbimin sesi başından beri tek bir şey söylüyor.
![](https://img.wattpad.com/cover/41105156-288-k998111.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Seansları
RomanceTANITIM Dosyanın ilk sayfasını açıyorum... Gözlerim hemen onun resmini arıyor! Buluyorum. Sayfanın köşesine iliştirilmiş küçük bir resim! Gözlerimi hafifçe kısarken resme daha çok dikkatimi veriyorum. Evet, tecrübesiz bir göz onu çok güzel ve inanıl...