13. Bölüm

4.4K 324 16
                                    

13.Bölüm

__ Hala çok zor zamanlar yaşadığını biliyorum, çok haklısın da... Ama sen yolun başındasın daha. Çok güzel, akıllı, idealleri olan meslek sahibi bir kadınsın! Ve... Bu acımasız da gelse... Sen nişanlından ibaret değildin. Onsuz da var olabilirsin, hayatın sana vereceği daha çok şey var.

Yeşim beni dinlerken gülümsedi yavaşça, gözleri gözlerime eskisi gibi rahatça bakamıyordu.

__ Zordu, haklısın... Ama bazı şeylere çok hafife alıyorsun bence. Sevmek, sevilmek hele ki aşk! Bunlar benim hayatımın temeli. Sadece işine gidip gelen öylesine yaşayan birine dönüşmek istemiyorum ben ama inanıyorum artık, daha güçlüyüm üstelik. Hepsi senin sayen de Toprak! İyi ki sen vardın hayatımda...

Elime uzanan küçük eli onu incitmemek için bir anlığına tuttuktan sonra çay içme bahanesiyle geri bıraktım.

Yeşim'in bana bakışlarından, özel ilgisinden ve yaşamıma son zamanlar da gösterdiği meraktan neler olduğunu anlıyordum iki haftadır. Böyle bir durumla ilk kez karşılaşmıyordum elbette ama beni en zorlayan durumlardan biriydi b. Onu kırmadan, hayatına zarar vermeden ona gerçek duygularını anlatmak zorundaydım.

__ İçinde bir kara delik var gibi hissediyorsun şimdi değil mi? Her şeyi yutan, geride hiçbir şey bırakmayan deliklerden... Koca bir boşluk ve güven ihtiyacı! Ama hiçbir şey için acele etme Yeşim. Hele duygusal konularda... Evet, çok yol kat ettin, gayet iyisin fakat bazı şeyler de yanılabilirsin. Kendine biraz zaman tanımalısın.

__ Hayır, hayır! İyiyim ben!

Sesi öylesine telaşla karşı çıkmıştı ki bana içimde ki şefkat artmıştı ona karşı. Elimde olmadan üzülüyordum.. O tüm sevdiklerini kaybetmişti ve şimdi de reddedilmekten korkuyordu ama bana hissettikleri gerçek değildi.

Yeşim'in bana bakan gözlerinin dolduğunu görünce dayanamadım daha fazla ve koltuktan kalkarak onun yanına oturdum yaptığım hatanın farkında olmadan.

__ Yeşim... İzin ver...

Devam edemedim sözlerime. Yeşim akan gözyaşlarına aldırmadan yüzümü elleri arasına almış dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Bu beni öylesine hazırlıksız yakalamıştı ki bir süre ellerim kollarında kalmıştım öylece. İtmem gerekiyordu onu ve itmiştim de... Ama aradan birkaç saniye geçmişti, istenmediğini hissettirmek onu bunalıma sürükleyebilirdi. Fakat ben gerçekçiydim ve bu onun sağlığı için gerekliydi.

__ Yapma, dedim onu kendimden uzaklaştırırken.

Zaman ver kendine, her şey daha güzel olacak.
__ Hayır! Yalan! Sen... Sen de beni istemiyorsun! Ama haklısın, ben uğursuzum! Çevremde ki herkesi felakete sürüklüyorum!

Yalnız sen... Sen de katilsin! Beni öldürdün! Başkasına da aynısını yapma!

Hızlı nefes alışlarla irkilerek hızla açıyorum gözlerimi... Odam aydınlık... Sabah olmuş.

Zorla yutkunarak doğruluyorum, ellerim saçlarıma gidiyor. Her zaman ki gibi terlemişim. Alışığım... Çoğu gece Yeşim'in beni öptüğü o anı görüyorum. Ama bu sefer ki çok farklıydı. Söylediği o son sözler... Gerçekten yaşanmış değildi. Bir uyarıydı belki de bana... Evet, bilinçaltımın beni kendime getirmek için yaptığı bir uyarı olmalı bu.

Böyle bir şeyi kendime yapacak kadar vahim bir durumda mıyım ben? Hayır... Bunu kabul edemem. Gücümü ve kontrolümü ele almakta asla zorlanmadım, yine zorlanmayacağım. Böyle bir şeyin tekrarlanmasına izin vermeyeceğim. Bir daha asla...

Aşkın SeanslarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin