Kayranın önerisinin bir anda bukadar cazip gelmesinden kafam karışmıştı, dudağımı ısırdım. Ona güvenebilceğimi düşünmüyordum, bunu yapmayı da pek istemiyordum. Bir yandan da bana bilgi verme teklifini geri çeviremiyordum, bu noktada bunu yapamazdım. Kim olduğumu ve neler yaşadığımı bilmek istiyordum. Hayır, bilmek zorundaydım. Geçmek bilmeyen tereddütlerim göz önünde bulundurulduğunda, olabildiğince kararlı bir şekilde kafamı salladım.
"Pekâlâ, Kayra. Önden buyur."
Kayra, aniden karar değiştirdiğim için şaşkın görünüyordu. Yine de hemen hoşnut bir tebessüm yayıldı yüzüne. Ellerini ovuşturdu.
"Mükemmel."
Cevabımı beklemeden arkasını dönüp tepeden aşağıya doğru yürümeye koyuldu. Cesaretlenmek için derin bir nefes çektim ve onu takip ettim.
Yavaşça ve dikkatlice çim kaplı bayırdan aşağıya doğru indim. Kayra bacaklarını aralamış, kollarını göğsüne kavuşturmuş halde setin aşağısında bekliyordu beni. Ondan birkaç metre uzakta, tıpkı onun gibi dikildim.
"Ee?" diye sordum.
Sırıttı ve sorumu duymamazlıktan geldi.
"Hava nasıl, Lina?"
"Hı?"
Yüzümü iyice buruşturdum. Kayranın anlatacaklarını merak etsem de oyunlarına gelmek istemiyordum. Bu yüzden etrafımız ansızın değişmeye başladığında kendimi fena halde budala gibi ve güçsüz hissettim. Hiç umulmadık bir anda hersey boğuk, kurşini bir griye dönüştü ve soğuk hava tenimi yaktı.
Etrafıma bakarken soluğum kesildi. Ağaçlar ve nehir kurşini ve katran rengine dönmüştü. Kayra dün bahsettiği yere götürmüştü bizi yine: Sonsuza dek içinde yaşayacağımı söylediği o kara öteki dünyaya. Üstünden bir gün geçmesine karşın, burası yine aynı görünüyordu.
İtiraz ettiğimde sesim yine ürkek ve tereddütlüydü. "Sadece konuşacağımızı söylemiştin."
"Rahatla, Lina" dedi Kayra. "Sözüm sadığım. Sadece ona en rahat olduğum yerde sadık olmak istiyorum."
Yukarıdan ona ve etrafıma baktım. Ne köprünün altındaki karanlık ne de, o tuhaf hareket eden şekiller ortaya çıkmıştı.Kollarımı bedenime dolayıp soguktan korunmaya çalıştım.
"Peki, tamam. Ama çabuk ol ve sonrada bırak gideyim. Burası beni ürpertiyor."
"O zaman," dedi. "Neden bu yerden başlamıyoruz? Tam olarak nerede olduğumuzu bilmek istermisin?"
Tereddütle başımı salladım.
"Burası öteki dünyanın bir kısmı, sana söylediğim gibi."
"Bu pek de rahatlatıcı değil," diye mırıldandım, bütün o kasvetli griliğe göz gezdirerek.
Kayra başını iki yana salladı. "Düşündüğün kadar kötü değil, Lina. Gerçekten."
Gözlerini gözlerime kenetleyerek tek elini kaldırıp parmaklarını şaklattı. Ölüler diyarı,sanki Kayranın bu hareketiyle bir tür doğaüstü dönüşüm geçirerek aniden aydınlandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RUH
Fantasía"SAF, DOKUNAKLI VE HAYALETLİ BİR AŞK HİKAYESİ Yine nehirde süzülüyordum. Ancak bu kez nefes aldığımda ciğerlerim , etrafımı saran çamurlu suyla dolmuyordu. Bedenim bu kâbustan önceki kadar hafifti hala. Nehirde süzülüyor , öfkeli akıntının sürüklem...