Torn

Magazin programlarından nefret ediyorum. İnanın nefret etmem için binlerce sebep var. Birincisi çocukluğumdan beri saplantılı bir şekilde aşık olduğum Harry Styles'ı tam bir piç olarak göstermeleri. Onun suratının sevimliliğini gören kim ondan nefret edebilirki? Gözlerinin derin ve muhteşem yeşili,içini ısıtan davetkar kahverengi kıvırcık saçları ,herkesi kıskandıracak güzellikteki gamzeleri, kaslarından ve dövmelerinden bahsetmiyorum bile sanki seni içine çekiyor ve benim ol diyor. Ya da ben fazla abartıyorum. Dediğim gibi o benim saplantım.Yıllar önce bizler birer küçük çocukken ailesi bizim yanımzdaki yazlığı kiralamıştı . Onu ilk gördüğüm anda ona vurulmuştum. Şaşırtıcı bir biçimde iyi anlaştık ve o yaz boyunca birlikteydik hep el ele gezerdik mesela ya da durmadan resim çekerdik ama en güzel sıksık yanaklarını öperdim. Ne zaman gamzelerini öpsem kıkırdamadan duramazdım. Tam bir çocukluk aşkı . Hollywood tarzında gişe rekoru kıracak güzellikteki bir film gibiydi bizim hikayemiz ta ki dönmeleri gereken zamana kadar ikimze de resimlerin bire bir kopyalarını hazırladım ona ucunda ' forever' yazan bir kolye hediye ettim. O da bana şu konserlerinde taktığı gümüş uçağın bire bir aynısını hediye etti. O kolyeyi yıllarca çıkarmadım şimdi de boynumda desem çok şaşırmazsınız sanırım. O kolyeyi ne zaman taksa bilemiyorum sanki beni hatırlayacakmış gibi geliyor . Ama ben neredeyse unuttuğuna eminim . Bir kaç gün sonra tekrar Londra'da olacak bir konser için. Ve tahmin edin kimin VIP bileti var.