Medya Oyau. Sanki fazla yakışıklı? *-* Ben onu iyilerin tayfasına alırım *-*
~ Salı 08:27 ~
"Oğlum neden çocukları dövdünüz? "
Olayın gerçek yanını bilmeyen müdür, Oyau ve tayfasından duyduklarıyla bize hesap duymak için odasına çağırmıştı. Hemde sabahın köründe. Okula gelir gelmez. Dersler bile başlamadan.
Gerçi onu tınlayan yoktu. Milady köşede koltuğa kıvrılmış, tırnağını törpülüyordu. Misaki onun bacağına yatmıştı ve eğer müdür sadece bir anlığına konuşmayı kesseydi onun horultularını duyabilirdi.
Kahviş elindeki pinpon topunu yere atıyor, sektiriyordu. Müdür ona baktığında ise pinpon topunu arka cebine atarak ıslık çalıyordu.
Benim aklımda Juvia vardı. Dalmış bir şekilde odanın eskimiş duvarlarını dikizliyordum. Hocanın dediklerine pek yetişememiştim.
Tamam. Hiç yetişememiştim.
Derin bir nefes verirken Kahviş'in neşeli sesini işittim. "Hocam sizce fasulyenin faydaları nedir? "
Milady ile bakışlarımızı müdüre odakladık. Adam bir anlığına bocalamış ve susmuştu. Bu sırada da tahmin ettiğim gibi Misaki'nin horultuları odayı doldurmuştu.
En sonunda şaşkın bakışlarının yerini bariz bir öfke kapladı. "Benimle alay mı ediyorsunuz lan?! "
Elini sinirle masaya vurunca herkes irkildi. Misaki yere düşmüştü. "Ananı s-" Ve o an müdürle yüz yüze geldi. Şaşkınlıkla duraksadı. Ve en sonunda nerede olduğunu hatırladı. Müdüre ve yardımcısına 'Odamda ne işiniz var lan! ' diyip tekme tokat dalmayı düşünmüş bile olabilirdi o arada.
Müdür tek kaşını kaldırdı. "Ananı seviyim. " diye mırıldandı en sonunda Misaki. Hızla düştüğü yerden doğruldu.
Müdür ise oldukça sinirli bir şekilde bakıyordu. "Eşek sıpaları. " diye mırıldandı .
O an aklıma Kahviş'in müdürün de Türk olduğunu söyleyişi gelmişti. Ne alakaysa...
"Kaybolun lan! Bu sizin kıçınızı son kurtarışım ona göre! "
"Oo, müdürün ağzı bozuldu. " diyerek kıkırdadı Milady. Koluma girerek beni dışarı çıkartmıştı. Misaki'de uyku mahmuru haliyle bizi takip etmişti.
Kapının önünde Kahviş'in çıkmasını bekledik ancak gelmiyor gibiydi. En sonunda müdürün sabırsız sesi duyuldu. "Oğlum, evladım, niye çıkmıyorsun gözünün nurunu yediğim?"
Müdürün dedikleriyle Kahviş yüzünü buruşturunca bizde kıkırdamıştık. Misaki kahkaha atmamak için üç haftadır cebinde bulunan şekerlerin hepsini ağzına tıkmıştı ve şu an kıpkırmızıydı, orası ayrı konu.
"Hocam sorumu cevaplamadınız da ondan çıkmıyorum. "
Müdür sabırsızca iç geçirdi. "Ne sorusu evladım? "
"Hocam fasulyenin fay-"
"Başlatma lan fasulyene! Kaybol!"
Kahviş koşarak kapıdan çıkmış ancak kafasına çarpan ve müdür tarafından atılmış olan beş yüz sayfalık kitabın gazabından kaçamamıştı.
Eliyle ensesini tutarak ufak bir küfür savurdu. Biz ise artık kahkahamızı gizleme gereği görmeden sınıfa doğru ilerliyorduk.
Sanırım Wattpad'siz bir hayata da alışabilirdim.
~~~~~~~~~~~~ 10:10 ~~~~~~~~~~~
Sakura saçlı çocuk kalemiyle defterine vurarak ritim tutuyordu. Sinirleri dün geceden beri bozuktu ki bu halinden tüm sınıf etkilenmişti denilebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-
FanfictionOkulun genç kızın üstüne yarattığı sıkıcı etkiyle genç kız eve girer girmez çantasını bir kenara fırlatmıştı. Derin bir nefes aldı. Bir sosyal hikaye platformu olan Wattpad'de paylaştığı hikayeye gelen yorumlar telefonu titreştirerek kendini belli e...