Bu bölüm öylesineydi. Uzun olsun istemedim yazamadım. Ama on gündür bölüm eklemediğimi fark edince kendime küfrettim. Bölüm olsun diye attım cidden bunu okumasanız da olur gskgnsd Finale bir bölüm!
---
~ Lucy ~ 1 Hafta Zaman Atlaması ~
Gajeel ve Natsu ellerinde poşetlerle salona girdiler. Ben, Levy, Lisanna ve Misaki izlediğimiz filmin etkisinden daha çıkamamıştık. Üstümüze battaniyeyi çekmiş, salya sümük birbirine kavuşamayan aşıkların hikayesini izliyorduk. Natsu oflayarak bize baktı. "Yine mi dram?" dediğinde ağlamaktan tizleşmiş sesimle onayladım. "Yine dram." Paytak adımlarla yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Onun kollarında olmak filmin kötü sonuyla birleşince hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Benmerkezci ana erkek karakter, filmin sonunda kız hayatta kalsın diye kendini feda ediyordu ve kızın bundan haberi bile olmuyordu. Yıllar sonra gerçeği sevdiği adamın eski karısından olma oğlundan öğreniyordu ve o an yıkılıyordu. Çünkü geçmişe bir perde çekip başka bir adamla evlenmeye karar vermişti, nikah masasına gidiyordu o sırada. Natsu'nun huzur veren varlığına biraz daha sığındım. Natsu'ya böyle bir şey olsaydı ne kadar dayanabilirdim emin değildim.
Çok geçmeden Erza ve Gerard'da mutfaktan yaptıkları keklerle beraber çıktılar. Çoğu tabii ki çilekliydi. Ama bunun yanı sıra kurabiye falan da yapmışlardı. Ortaya açılan yemek masasının üstüne kekler ve diğer yapılan şeyler konuldu. Herkes akşamüstü atıştırmalığı zamanıydı!
Battaniyeyi üstümden atmaya çalışırken ayağıma dolandı. Sağa doğru hafifçe kaydım ve hüsran dolu bir sonuçla film izlerken uyuyakalan Milady'nin üstüne düştüm.
"Ah!"
"Cadı ya! Ne yapıyorsun bana öyle?" diye bağırdı Milady. Ondan destek alarak kalkmaya başladım. O sırada kapı çalmıştı. Gelen kişiyi tahmin edince pis pis gülmeye başladım. Ama hala ayağıma dolanan battaniye yüzünden ayağa kalkamıyordum. "Kahviş! Kapıya baksana!" dediğimde Kahviş ikiletmeden "Hay hay!" dedi. Koridordan kaybolunca kendimi Milady'nin üstünden yana attım. Artık battaniye iyice içinden çıkılmaz bir düğüm haline gelmişti. Natsu söylenerek önüme geldi. Battaniyeden kurtulmamı sağlamaya çalışırken koridordan gelen koşuşturma sesleri Kahviş'in küçük sürprizimle karşılaştığını düşünmemi sağlamıştı. Eşikte beliren Kahviş "Lucy, bu senin işin mi?" diye sordu nefes nefese. Gördüğünden emin olmuştum artık. Başımı, elinde poşetlerle Kahviş'in yanına gelen siyah saçlı yeşil gözlü çocuğa çevirdim. Bana gülümseyerek göz kırptığında başımı sevimlice yana yatırdım. "Hoş geldin Oyau!"
***
"Şerefe!" Bardaklar havada tokuştu. Alkolün yarattığı gevşemeyle beraber etrafımdakilere bakarken herkes çoktan ipi salmış gibi duruyordu. "O zaman ne yapıyoruz?" diye sordu Gajeel. Gözleri yarı kapalıydı. Levy ise ona iyice sokulmuş, gülerek bardağı kafaya dikiyordu. Ben Natsu'nun yanında oturuyordum. Başta içmek için biraz tereddüt etmiştim. Ama Natsu bardağı zorla ağzıma sokunca başka şansım kalmamıştı. "King'e ne dersiniz?" diye sordu Erza. Herkes bir ağızdan "Olur!" diye bağırınca oyundan kaçmak gibi bir şans kalmamıştı artık. Sayılar ve kingin olduğu çubuklar hazırlandı. Herkes birer tane çekti. Natsu başını omzuma yaslayarak çubuğumu görmeye çalıştı. Çubuğu ondan uzağa çektiğimde oflamaya başlamıştı. "Kral benim!" diye bağıran Erza'yla gerilim yükselmişti. Haince sırıttı. "O zaman başlayalım! 3 numara, 6 numaraya yavşayarak kalbini fethetsin!"
Herkes birbirine bakmaya başladı. Ardından Oyau genzini temizleyerek meydana çıktı. "Kim o yavşayacağım şahıs?" Tabii ki sevgilisi olan erkekler sevgililerini kolundan tutup çektiler. Şu an Levy, ben ve Mikasa; Gajeel, Natsu ve Zeref yüzünden Oyau'nun suratını bile göremiyorduk. "Ben!" diyerek sahneye çıktı yüce Kahviş-sama. Bunu ben planlamamıştım ama işler iyi gidiyor gibiydi. Natsu'nun bedenine yaslanarak olanları izlemeye çalıştım. Oyau kaşlarını kaldırarak Kahviş'i süzüyordu. Kahviş rahatsız olmuş gibiydi. "Ne o? Dilini mi yuttun? Başlasana."
Ardından karşınızda playboy Oyau! Sahalara büyük dönüş! "Neilarmstrong musun? Kalbime ilk adımı sen attın da." dedi Oyau masaya yaslanırken. Kahviş esnedi, esnerken eliyle ağzını kapattı. "Sıkıcısın."
"Cennet de tadilat mı vardı? Yoksa senin gibi bir meleğin yer yüzünde ne işi var?"
"Ay, çarpılacaksın ayol. Gerizekalı."
Levy yandan Oyau'ya taktik vermeye çalışıyordu. Ancak Oyau'nun onu dikkate almadığını fark edince biraz yüksek sesle ona, o olduğu için değer ver gerizekalı!" diye tısladı adeta.
Oyau bu fikri benimsemiş gibi duruyordu. Kahviş'e döndü. "Seni seviyorum lan Kahviş." Khaviş eliyle yüzünü yelpazeledi. Ardından koşarak Oyau'nun üstüne atladı. "Ben de seni ayol." Yanımda karanlık aurası yükselen Lisanna'yı hissedebiliyordum. Çaktırmayacaktım, Oyau bu akşam muhtemelen katledilecekti.
Natsu sarhoşlukla konuşmaya başladı. "İyi izleyin çaylaklar, şimdi size Lucy'i iki dakikada nasıl tavlayacağımı göstereceğim." Bana döndü. Güzel sözler ve iltifat beklerken bir anda sağ göğsümde hissettiğim bir baskıyla yanağım kızarmaya başladı. Natsu hafifçe gülüyordu. "Bakın gördünüz mü? Hemen nasıl etkilendi?"
Diğerleri de ciddiye almışa benziyordu. Bütün sinirimle Natsu'nun yanağına tokadımı geçirdim ve bağırdım. "Natsu!"
---
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-
FanficOkulun genç kızın üstüne yarattığı sıkıcı etkiyle genç kız eve girer girmez çantasını bir kenara fırlatmıştı. Derin bir nefes aldı. Bir sosyal hikaye platformu olan Wattpad'de paylaştığı hikayeye gelen yorumlar telefonu titreştirerek kendini belli e...