3.4

857 94 89
                                    

Dün manga yayınlandı yayınlanmasına ama günü mü değişti yoksa bir haftada iki manga şeysi mi yaptılar? Pazartesi mangaya yb gelecek değil mi?

~ Pazar 01:12 ~

Sıkıntıyla yeni bitirdiğim kitabı, daha önce okuduklarımdan oluşan desteye bıraktım. Ve morarmış gözaltlarım ile hala bizi bekleyen bir yığın kitaba baktım. "Bu kız bunları okumaya hiç üşenmemiş mi? " diye sordum başımı koltuğa yaslarken.

Misaki'de sıkıntıyla elindeki kitabı halıya koyup başını sehbaya çarptı. "SIFIR SIFIR ELDE VAR SIFIR! "

"Bence tamamen zaman kaybediyoruz. Daha neyce bile olduklarını çözemediğimiz binlerce kitap var burada. " diyerek elindeki kitabı salladı Milady. Kapakta duvar dibine çökmüş bir çocuk, duvardaki yansımasında bıçaklanıyor gibi duruyordu. İsmini ise hala çözememiştik.

"Yunanca. " Bakışlarım sesin geldiği yöne döndü. "Sen uyumamış mıydın Natsu? Yunanca mı biliyorsun ayrıca?"

Natsu hafifçe esnedi. "Uyumadım ve daha kendi dilimi bile zor biliyorum, şaka mısınız siz? "

"Ee kitabın dilini nasıl çözdün o zaman? " diyerek kaşlarını çattı Milady.

"Mira-san okuyordu bundan. Arada bana açıklama yapardı. "

"Mira-san kim? "

"Şey.. Aslında Magnolia'da okuduğum lisede matematik öğretmeni. Küçükken kız kardeşi Lisanna ile yakın arkadaştık. Annem öldüğü zaman, babamın kendisine gelmesi zaman almıştı ve Mira-san benimle o süre boyunca ilgilenmişti. Öğretmenden öte ablam gibi. "

Hafifçe sırıttım. Gülümsememi olabildiğince piçimsi yapmaya çalışıyordum ama nedense sürekli bir burukluk işin içine karışıyormuş gibiydi. "Ablan gibi gördüğüne emin misin? "

"Sonuçta erkeklerde kızlar gibi kahramanı olarak gördükleri kişilere aşık olabilirler. " diyerek bana destek çıktı Milady. Natsu saçlarını karıştırırken güldü. "Yok canım. Ne alaka. Birine karşı ne hissettiğimi bilirim. Hem onun Laxus-sensei'i var."

"Laxus-sensei? " diyerek kaşlarımı kaldırdım. Natsu ise parıldayan gözleriyle bana bakarak koltuğun tepesine çıkmıştı. Küçük çocuklar gibi zıplıyor, heyecanla bir yerleri işaret ediyordu konuşurken. "Okulun beden eğitimi hocası ama manyak havalı! Nasıl şınav çekiyor ne kadar kası var biliyor musunuz? Bir efsaneye göre bir saat içerisinde Fiore'in en uzak iki yakası arasında koşabilirmi-ve turnuvalardan kazandığı birinciliklerden bahsetmiyorum bile! Böyle beden hocamız olduğu için çok şanslıyız en büyük hayalim Laxus-sensei'e benzemek.. "

Natsu,  cümlesinin sonuna doğru kapanan gözleriyle koltuğun üstüne düştü. Çok geçmeden horultusu odayı doldurmuştu.

Kenardan bir battaniye çekip üstüne örttüm. Mor gözaltları bile yorgunluğunu ele veriyordu. Gerçi biz de uyumalıydık...

"Lucy,  bu çocuk... "

"Biliyorum. " Hafifçe gülümseyerek onlara döndüm. "Ritüel ona büyük bir sürpriz olacak. "

Milady ve Misaki bir süreliğine sustular. Ardından aynı anda konuştular.

"Matematik hocası demişken... "

"Yarın başlasak iyi olacak. "

"Aksi takdirde..."

İşaret parmaklarımızı havaya kaldırdık. "Mütüşmel bir şekilde sıçarız. "

Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin