3.2

884 98 223
                                    

~ 14:35 ~

Panikle başımı çevirdim. Dudaklarım Natsular'unkinden ayrıldığında soğuk bir esinti vücudumu titretmişti.

Natsu'da kendisini toparlayarak üstümden kalktı. Yerden destek alarak ben de ayağa kalktım. Ona dönmeden kapının önünde sinirle tepinen, altı yaşlarındaki küçük kıza çevirdim bakışlarımı.

"Yardımcı olabilir miyim? " diye sordum. Az önce olanlardan dolayı sesim çatlamıştı ve kızardığıma adım gibi emindim.

Kız sinirle parıldayan gözlerini bana çevirdiğinde irkilmiştim. Kız tekrar bir hışımla üstüme atladı. Küçük yumruklarınu vücuduma gelişi güzel savuruyordu. Onları yakalamaya çalışırken bacaklarıma yediğim bir tekme hafifçe bükülmeme neden olmuştu.

En sonunda bileklerini yakaladım. Gözlerinden izinsizce akan yaşlarına baktım bir süre.

"Kimsin sen? "

Bana birini çağrıştırıyordu. Siyah saçları onu yansıtıyordu. Gözleri yeşil olmasa da aynı onunkiler gibi haşin bakıyordu. Yüz hatları bile ona benziyordu.

"Asuka Connell. Ve sana hak ettiğin cezayı vermeye geldim Heartfilia. "

Bileklerini hızla ellerimden kurtardığında hafifçe topalladım. Arkasındaki birkaç erişkin adam etrafımdan dolaşarak kollarımı sıkıştırdılar.

Natsu en sonunda şoktan çıkıp hareket etmeye karar vermişti. Bana doğru gelirken birkaç adam daha onun yolunu kesmişti.

Ayaklarımı gelişi güzel savurarak adamlara geçirmeye çalışıyordum. En sonunda hareketsiz kalmama sebep olan bir yumrukla zangır zangır titremeye başladı vücudum.

Niye ki?

Natsu'da acıyla bükülüp duvar dibine çökünce az önce fan girle bağlayıp odanın içine kaçan Milady ve Misaki geri gelmişti.

Gördükleriyle bir anlık şok yaşadılar. Ancak hızla kendilerini toparlayıp kollarını sıvadılar. Hala ayakta durmasına karşın Natsu'dan yedikleri darbeler yüzünden topallayan adamlar onlara döndü.

Her şeyi göz ucuyla takip ediyordum. En sonunda Asuka adlı kızın önümde dikildiğini fark ettim. Yaşına uymayan bir kararlılıkla parlıyordu o gözler.

"Kim olduğumu soyadımdan ötürü belki de anlayamamışsındır. Ancak ben Hounen Otomotiv varislerinden Asuka Connell'ım. Üç yıl önce ölen... "

"İkary..." diye mırıldandım. Asuka, isim ağzımdan çıkar çıkmaz güçsüz tekmelerinden birini karnıma savurmuştu.

"O İSMİ AĞZINA ALMAYA KALKIŞMA!"

Tekmesi beni etkilememişti. Ama her an ağlayabilecekmiş gibi duran gözlerin önünde bunu yapmak istemedim.

"Ben.. Onun kuzeniydim. Kuzeninden de öte kardeşiydim. " Burnunu çekti. Sıktığı yumrukları sinirle havayı dövüyordu. "Ve onu benden aldın!  Sana aynısını geri yansıtacağım Heartfilia. "

Mor gözlerine baktım. Alışılmış değillerdi. Kızın bakışları da alışılmış değildi ki zaten. Kararlılıkla karşımda dikilen beden, bana hem olanları hatırlatıp yıpratırken bir yandan da etkiliyordu.

Ağzımı açtığım sırada konuşmayı planlıyordum. Ama büyük bir çöküş sesi dikkatimi dağıtmıştı.

Asuka ile aynı anda başımızı koridora çevirdik. Gözlerim gördüğüm kahverengi saçlarla büyüdü. "Kahviş?"

Yere dizlerinin üstünde çökmüş bir beden. Halıya odaklı ve hayattan bezmiş bakışlar. Yüzünü örten kahverengi saçlar.

"Bir suçlu arıyorsan bu Lucy değil. Üç yıl önce 'Abişini' öldüren bendim. Sorumlu birini arıyorsan bu seve seve ben olurum. Birini dövmek ya da hırpalamak mı istiyorsun? Bedenim bu cezaya razı. Küfretmek mi istiyorsun?  Kulaklarım işitmeye hazır. Bunun cezam olduğunu biliyorum ve eğer günahlarımı bu şekilde ödeyip, bu yükün ağırlığından kurtulacaksam istediğini yapabilirsin. " Baygın bakışlarını donakalan Asuka'ya çevirdi. "O halde neden hala orada, Lucy'nin önünde duruyorsun? "

Asuka bedenini hışımla ona döndürdü. Kendinden ve vücudundan beklenmeyen darbeler bir bir Kahviş'in vücuduna ulaşmaya başladı. Niye hareket etmiyordu? Hala pişmanlık mı duyuyordu?

Ellerimi sinirle adamlardan kurtarmaya çalıştım. Beni oldukça sıkı tutuyorlardı. Natsu'nun gözünü açacak mecali yoktu. Milady ve Misaki onları tutan adamları geçmeyi çalışıyordu.

En sonunda Asuka nefes nefese kalıp pes etti. Gözlerini hepimiz de tek tek gezdirdi. "Bu daha başlangıç. İntikamımı fitil fitil alacağım. "

Kapıdan arkasına dahi bakmadan dışarı çıktı. Adamlar da bizi tutmayı bırakıp onu takip ettiler.

Bedenim gürültüyle yere düştü.

~ 16:42 ~

"NİYE KIZIN SENİ DÖVMESİNE İZİN VERDİN LAN GERİZEKALI?! "

"TAMAM ANLARIM DAYAK YERSİN. AMA HANGİ DANGALAK DAYAK YEDİKTEN SONRA UYUYAKALIR?! "

"HORLAMASAYDI BİR DE KALPTEN GİDİYORDUM LAN!"

Milady ve Misaki bağırarak kendi aralarında tartışırken koltukta ifadesizce oturan Kahviş'in önüne eğildi Lucy.

"Kahviş hala üç yıl önceki olaydan dolayı pişmanlık mı duyuyorsun? "

Hafifçe gülerek başlarını bana çevirdi. "Ne alaka lan? Canım dayak yemek istemişti sadece. Hiueheue
Sıkıldım da. "

"SENİ ÖZÜRLÜ MANDA! " Milady ve Misaki'den S sınıfı bir darbe Kahviş'e iniyor. Kahviş kaliteli yıldız manzarasının keyfini çıkartırken Milady ve Misaki,  Lucy'i zorla evden çıkartıyorlardı.

Kahviş,  dış kapının sesini duyunca mutfakla cebelleşen Natsu'ya döndü.  "Asuka geldiğinde bilerek Lucy'nin üstüne düştün değil mi? "

"Nerden anladın? "

"Çünkü düştüğünde öpüşmeniz yüzde birlik bir olasılık olmasına karşın ben düştüğümde hayvanat bahçesindeki demirliklerden geçip bir hipopotamla öpüştüğüm ve sonra onun aslan olan sevgilisiyle şu İspanyolların 'Toro toro' olayını oynadığım için;  düşünce sevdiceğinle öpüşmen oldukça imkansız geliyor. "

"Yani ilk öpücüğün bana gitmedi aslında? "

"Bunu dört yıldır kızlardan saklıyorum. Orda rol kesmek zorundaydım. Lütfen. "

"Tamamdır. Zaten düşününce benim gibi kaslı birisinin onu yakalayamaması oldukça imkansız değil mi? "

Kahviş yere karın üstü yattı. "Natsu hazır mutfaktasın yemek yapsana. Acıktım ben. "

"Tamamadır. Ne istersin? "

"Hareket eden bir makarna hariç her şey olur. "

"Peki. "

"Aslında düşününce patatesli bir yemekte olur. "

"Tamam. "

"Ya da kek börek filan yapsana lan. Aperatif bir şey yemekten önce. "

"Kahviş... "

"Ya da çokofest var mı lan? "

Natsu derin bir nefes vererek çekmeceden tavayı çıkartıp Kahviş'e doğru fırlattı. "Birini seç gerizekalı! "

"Tamam kaptan. Hey Oyau-" Kahviş,  Oyau'nun olması gereken duvara döndüğünde kaşları çatıldı. "Nerede lan bu? "

O sırada,  karanlığın hükmettiği koridorlarda, salon duvarına yaslanmış bedenin mavi gözleri parıldıyordu. Elindeki kanlı bıçak seti kendisini belli ediyordu. Kanayan dişlerinin üstünde dilini gezdirmeyi bırakıp elindeki sete dikti bakışlarını.

"İntikamımı alacağım Kahviş. "

Dey ar intikamcı. Dey ar kaming for as.

•••~

Orotoryomuz var. 18 Mart. Ehuehe. Şans dileyin ✌

Gerildim lan....

İkary Hounen'ı karakterlere eklemeye gidyorum. *-* Bu arada kurgu hafifçe değişti ve bir bölüme ekleme yaptım üç yıl öncesini gösterene. Evlilik fikrini ortaya atan Makarovgil.

Kendinize iyi bakın! Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin