Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-

2.2

Öhm .Hem Milady hemde Milano için karakter önerir misiniz :"( Lütfen.

~ Pazar 18:40 ~

"Bundan sonra okuldan sonra dışarıda kalmak yok. Doğruca eve geleceksin. Telefonuna ve bilgisayarına el koyuyorum. Haftasonları evden çıkmak yok. Bir ay boyunca şirket vakıflarından birisinde çalışacaksın. Maaş ve harçlık yok. Arladaşlarınla buluşmak yok. Happy'nin kedi kumlarını bundan böyle sen temizliyorsun. Evin temizliği de sende. Yemeklerde sende."

Abim derin bir nefes aldı. "Sanırım sadece bu kadarcık. Ha evet. BUNDAN SONRA BENDEN İZİNSİZ BİR YERE GİTMEYİ DENE HELE SENİ KÜÇÜK VELET, BUNLARLA YETİNECEK MİYİM GÖR BAKALIM! "

Korkuyla olduğum yere sindim. Milano gergince abime döndü. "Kioran. Sence de fazla değil mi bunlar? "

Abim öfkeli bakışlarını üstüme kilitledi. Hiçbir cezaya bir şey söyleme gereği duymazdım ancak bakışlar beni olduğum yere sabitliyorlardı.

"Ona az bile. Şimdi çık odana uyu. "

Başımla onu onaylayarak koltuktan kaldım. Odama doğru ilerlemeye başladım.

Natsu ile de iletişimim kopuyordu anlaşılan.

~ Pazartesi 10:13 ~

"Ve sonra da tüm gece öküz gibi horlayarak uyudu. "

Misaki sinirle cipsi kemirmeye başladı. Kahviş, abimin adını duyar duymaz topuklamıştı ve Milady'de ayağını ritimle yere vurarak tepemde dikiliyordu.

"Ne yaptın yine Milady? " diyerek homurdandım. Bakışlarını bana kilitledi.

"O diyet programının kontrolü için bir diyetisyenden randevu aldım. Bugün okuldan sonra gideceğiz. "

Sinirle gözlerimi devirdim. "Sana az önce cezalı olduğumu söyledim. Nasıl beni de götürmeyi planlıyorsun? "

Omuz silkti. "Ben Kioran-nii'yi ikna ederim.

Gerçekten ne yapacağını çok merak ediyordum.

~ 16:14 ~

Saçımı topuz yaparak salona indim. Hala pijamalarımla duruyordum. Dürüst olursak Milady'nin beni götürebileceğini umuyordum. Abimde katır inadı vardı mübarek.

Kapı çalarken kendimi bir koltuğa attım. Milano heyecanla bir derginin sayfalarını karıştırıyordu. Abim ise kapıya bakmak için ayaklanmıştı.

"Selam Milady. Hoşgeldin. Bir sorun mu var? "

Abim bana kapıdan dönüp ters ters bakınca yanına gitme gereği duydum. Milano bizi duymamış gibiydi.

Milady heyecanla izci selamı verdi. "Selam Kioran-nii! Ben aslında Lucy'yi almak için gelmiştim. "

Abimin konuşmadan önce kaşları çatıldı. "Size cezasından bahsettiğini sanıyordum. Üzgünüm ama o gelemez. "

Milady sinirle ofladı. Elindeki doktor randevusu kağıdını salladı.

"Diyetisyenimle randevum var ama adam sapık kaçığın teki! Misaki'nin futbol kursu var Kahviş'in ise son güne bıraktığı sunumuna çalışması lazım. Benimle gelmeyi bıraksın çalışırken kafayı yemezse bile şanslıyım! "

"Niye ödevini son güne bırakmış ki? "

"Bilmiyorum. Sorduğumda 'Bu bir Türk klasiğidir' demişti. " diyerek homurdandı Milady. Hafifçe eğildi. "Lütfen Kioran-nii! Tek başıma gitmek istemiyorum, Lucy'e ihtiyacım var! Sadece bugünlük izin verseniz olmaz mı? "