5.2

628 65 182
                                    

~ 08:04 ~ Natsu ~

Belime dolanan örtüden kurtulurken içime büyük bir sıkkınlık yerleşmişti. Uzun zamandır okula gitmiyordum, devamsızlıklarım tavan yapmıştı, ve bunun yan etkisi olarak da artık sabah kalktığımda okula gitmek istemiyordum.

Bu doğaldı sanırım. On iki senedir okula gidiyordum neredeyse. Sabah sekizde kalk. Okulda ol. Üniversite sınavlarına oldukça kısa bir süre kalmıştı ve ardından yaz tatili geliyordu.

Zorunlu öğrencilikten emekli olma zamanı yaklaşıyordu.

Ayıcıklı donumu çekiştirerek odamdan çıktım. Lucy nedense bu evde bulunduğu o kısa günlerde kendi havasını eve benimsetmiş gibiydi. Belki de paranoyakça davranıyordum ama ev o olmayınca çok boş geliyordu.

Salona girdiğimde babam koltukta sızmıştı , iş gezisi biraz erken bitmişti, ve abim de salona bağlı mutfağın tezgahına oturmuş kahvaltı ediyordu. Babamı uyandırmamaya çalışarak kısık sesiyle "Gelsene. " dedi.   Adımlarım tezgaha yöneldi ve hemen yanındaki sandalyeye oturdum.

"Hayırdır, bugün ritüel yok muydu? Normalde önceleri ritüel olan günlerde okula gitmezdin? "

Çatalımı tabağımdaki yumurtaya sapladım. "Bugün Lucy okulumu görmeye gelecek. "

İçtiği süt genzine kaçınca manyak gibi öksürmeye başladı. Hızlıca sırtına birkaç kez vurdum.

Bir yandan babamın uyanıp uyanmadığını kontrol etti, ardından bana döndü. "Oha işi güzel pişiriyorsunuz siz. Kioran'da orada olur mu acaba? "

Beynimde bir anda şimşekler çakmaya başladı. 'Kioran. Ritüel. Lucy. Okul. '

Ama çok mantıksızdı. Tamam, daha önceki ritüellere gitmediğim için Varis Kioran'ın görünüşünü ya da diğer özellikleri bilmiyordum. Ama her şey bir yana Lucy'nin soyadı Dreyar değil Heartfilia idi. Ve ayrıca varis olsa Lucy söylerdi. Okulumu biliyordu.

Laxus-nii'si, hastanede Mira-sensi ile karşılaşmamız, aynı süreçte okuldaki öğretmenlerden Laxus Hoca'nın da kaza geçirmesi...

Değil. Olamaz. Olsa söylerdi. Bu salakça düşünceleri bir kenara atmalıydım.

Tabağımı bitirdikten sonra ayağa kalktım. İçimde nedensiz yere oluşan sıkkınlık büyüyordu.Tek bir kelime bile etmeden odama gidip üstümü değiştirdim. Ardından koridordan geçerken abime seslendim. "Ben okula gidiyorum. Eline sağlık. "

Abim şaşkınca bana baktı. "Dur ya seni ben bırakırdım. Hem Lucy'yi de görmüş olurdum az. "

"Sen işinle ilgilen. Çocuklarla giderim ben bugün. " Abim daha fazla itiraz edemedi. Sadece ayakkabılarımı giyip dışarı çıkarken "Lucy'yi görürsen haber ver! Kioran ve diğerleri bize gelsin."

"Tamam! Ben çıktım!"

Evden çıkar çıkmaz verandada kamp kurmuş Levy, Gajeel, Gray, Lisanna, Erza ve Gerard'a bakakaldım. "Neden okulun tam tersi istikametindeki evime gelmek gibi bir aptallık yaptınız?"

"Tanrı aşkına Natsu! İlk defa okul ritüellerinden birisine katılacaksın! Bu anı kaçırmamızı bekleyemezsin!" diye kızdı Lisanna. Levy ise sırıtarak telefonunu gözüme soktu. "Bu anı ölümsüzleştirmemiz lazım." 

Daha neler olduğunu bile anlamadan çocuklar, etrafıma dizilmiş, flaş patlamış ve herkes ayrılmıştı. "Bu arada..." Gözlerimi cümlesine başlayan Erza'ya çevirdim. "Ritüeller konusunda son derece ön yargılıydın. Bugün seni gelmeye ikna eden ne?"

"Hm. Söylemeli miyim?" Hepsi bir ağızdan 'Evet!' diye bağırınca gülümsemeden edemedim. Başımı hafifçe yere eğdim. Kısılan sesimle "Sevdiğim kız." diye mırıldanabildim anca.

Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin