Medya Milady'ye daha çok uyuyor sanki? Misaki içinde bir karakter buldum. Onu da bir sonraki bölüme koyacağım *-*
~ Pazartesi 23:45 ~
Kapıyı tıklatarak başımı eşikten uzattım. Abimin masaya bıraktığı gözlüklerin takırtısını işitmiştim.
"Gir." Sesi buz gibiydi. Aynı birkaç yıl önceki gibi...
Derin bir soluk alarak eşikten geçtim. Abim parmak aralarından birleştirdiği ellerini masaya yaslamış, ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu. Ahşap çalışma masasının üstü şirketin raporlarıyla doluydu. Gerçi ona ait olan bu kocaman çalışma odasının her yerinde rapor vardı.
Kucağımdaki ayıcığı sıktım. Evet. Natsu'nun hediyesi bir ayıcık çıkmıştı. Sarımsı tüyleri olan ve aşağı yukarı çeyreğim kadar boyu olan bir ayıcık. Yine de kucağımda taşırken zorlanmıyordum.
"Ben..." diye mırıldandım. Derin bir nefes aldım. "Hatalı olduğumu biliyorum. Milano'dan özür dileyeceğim."
"Hediye almak için para mı isteyeceksin?"
Başımı iki yana salladım. "Ona maddiden öte, daha farklı bir hediye vereceğim. Yarın bu konuyla bizimkilerle tartışmak için Milano'nun evinde toplanacağız. Söz veriyorum ona kendimi affettireceğim."
"Peki bunları neden bana söylüyorsun?"
"Yardımına ihtiyacım olabilir bir noktada. Ayrıca cezalıyım da. Sadece birkaç saatliğine cezayı esnetebilir misin diye soracaktım."
Derin bir soluk aldı. Sandalyesinde geriye yaslandı. Deri koltuğun tuhaf sürtünme sesi odayı doldurmuştu. Gıcırdayan çekmecelerden birisini açtı. Eline gelen ilk şeyi yüzüme fırlattı. Panikle üstüme gelen siyah cismi yakaladım.
Bu...
Bakışlarımı elimdeki siyah cisme çevirdim.
"Telefonumu da mı geri veriyorsun?"
"Sadece yarın için. Seni aradığımda cevap versen iyi olur küçük. Hadi git uyu şimdi."
"Tamam." diye mırıldanarak elimdeki telefonu sıktım. Adımlarım kapıya doğru yönelirken abimin sesini bir kez daha duydum. Sıcacıktı.
"Eğer yapmaya çalıştığın şeyi becerebilirsen sana minnettar kalacağım Lucy."
Burukça gülümsedim. "En başından bunu yapmam gerekiyordu." Ayıcığımı daha da sıkı kavradım. Başımı hafifçe ona çevirdim. "Sonuçta kardeşler birbirine sahip çıkar değil mi?"
Gururla gülümsedi bir an. İrkildiğimi hissettim. Abimle zaman geçirmeyeli uzun zaman olmuştu sanırım...
"Laxus seni öldürecekmiş."
"Ha?"
Halime bakıp kısık bir kahkaha attı. "Şehri ona görünmeden terk etmene çok kızmış. Ritüelden sonra bir-iki ay kadar yanında kalmanı istiyor."
"Pekala, bunu sevecenlikle söylemedi sanırım."
"Sesi bir katilinki gibi çıkıyordu."
"Sıçtım."
"En doğru tabiriyle; evet."
Sinirle oflayarak arkamı döndüm. Kara auralar saçtığıma ve abimin bu halime içten içe kahkahalar attığından emindim.
Bir Laxus sizi evine çağırmaz. Çağırdığında mutlaka işin içinde hinlik vardır. Bana bir boklar yaparak kesin intikamını alacaktı.
En doğru tabiriyle; sıçmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Masalı |Texting-NaLu| -TAMAMLANDI-
FanfictionOkulun genç kızın üstüne yarattığı sıkıcı etkiyle genç kız eve girer girmez çantasını bir kenara fırlatmıştı. Derin bir nefes aldı. Bir sosyal hikaye platformu olan Wattpad'de paylaştığı hikayeye gelen yorumlar telefonu titreştirerek kendini belli e...