Beklemeye daha fazla tahammülün yok bu yüzden kaplumbağaların zırhlarına basa basa ilerliyorsun ve yukarı tırmanmaya devam ediyorsun. Nereye gittiklerini biliyor gibi görünüyorlar. Sürekli ilerliyorlar sana göre bu yolun bir sonu gelmeyecek ve böyle koca su kaplumbağalarının sudan bu kadar uzakta dolanmaları ve zorlanarak da olsa tırmanmaları çok saçma.
Sonra gemideyken Mert'in söylediği bir şey geliyor aklına bu adada tatlı su kaynaklarının yakınlarında kum oluşumu görülmediğinden kaplumbağaların yavrulamak için çok uzun süre yol kathetmeleri gerekiyor.
Kaybecek bir şeyin yok sonuçta kaplumbağalar sonunda suya ulaşmak zorunda ve sen de onlarla birlikte tırmanmaya devam ediyorsun. Sonunda o kadar yürüdükten sonra birkaç çalılığı da yardıktan sonra bir lagüne rast geliyorsun ve manzara karşısında donup kalıyorsun. İlerleyebileceğin lagün dışında bir alan yok ve ileride çok küçük bir açıklıktan lagün deniz ile bağlanıyor.
Su burada o kadar berrak ki dibini içinde yüzen balıkları ve çeşit çeşit su canlısını gözlemleme şansına erişiyorsun. Her şey en azından şimdilik güvenli görünüyor ve sana bir süreliğine yetecek suyu vücudunda depolayabilirsin. Ama şans tabi ki de yine yüzüne gülmüyor. Birkaç saniye içerisinde kıyıya doğru yaklaşmakta olan timsahları onların koyu yeşil sırtlarını fark ediyorsun .
Kaplumbağalar onlara güvenli bir uzaklıktan grup halinde yavaş yavaş lagün içerisinde ilerlemeye başlıyorlar. Belli ki denize ulaşmak istiyorlar. Şimdi hızlı karar vermen lazım bu belki de senin hayatında önemli bir dönüm oluşturacak...
Kaplumbağalardan birinin tekrardan sırtına binip lagün içerisinde onunla birlikte ilerlemeyi göze alıyorsan 99. Bölüme git,
Olduğunda yerde durup kaplumbağaların yüzüşünü ve lagünde neler olacağını bir süre izleyeceksen 100. bölüme git...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasiaDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...