Kaplumbağaları çok seviyorsun ve onlara kıyamıyorsun. Tabikide onların üzerine çıkmayacak ve onların üzerine basa basa ilerlemeyeceksin bunu çok barbarca buluyorsun ve hepsinin geçmesini ve önünde gitmelerini bekliyorsun. Sonra sen de onların peşine takılıp onları deniz kıyısına kadar takip ediyorsun.
Deniz kıyısına gelince aklına Mert ve gemide konuştuklarınız geliyor. O da Caretta Carettaları görmeyi çok isterdi . Sonnra bu düşüncelerinden sıyrılıyorsun bunları düşünmenin hiç sırası değil şimdi. Tekrardan deniz kıyısında sahildesin etrafında görebildiğin şeyler oldukça sınırlı. Olabildiğine uzanan bir deniz, upuzun bir sahil şeridi bir de orman ve başka hiçbir şey yok. Ha unutmadan bir de seni buraya kadar getiren dostların kaplumbağlar. Tepenizdeki güneşin altında onların zırhları parıldıyor ve onlar etraflarına bir süre bakındıktan sonra kendilerini birden denize atmaya başlıyorlar.
Tekrardan yalnız başına kaldın ve yine susuz , yorgun ve açsın. Etrafına bakınıyorsun ve bu adada bir insanın ne kadar süre hayatta kalabileceğini sorgulamaya başlıyorsun.
2 Bölüme geri dön...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasyDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...