Karşında duran bembeyaz bir sibirya kurdu olunca karşı koyamıyorsunuz tabi. Birden evdeki köpeğinizi özlüyorsunuz ve ona doğru yürümeye başlıyorsunuz çok sakin ve sempatik görünüyor. Ta k üzerinize atlayıp sizi yalamaya ve yüksek sesle havlamaya başlayıncaya dek. Sizi ısırmıyor ama sizin onu bir patika boyunca takip etmenizi istiyor. Siz de onun dediğini kısa bir süreliğine yapmaya başlıyorsunuz.
Ama arkanızı dönmeye çalıştığınız anda sizin önünüzü kesiyor ve elinizi yalamaya başlıyor. Sanırım onu uslu uslu takip etmekten başka bir çareniz yok. Birlikte yaklaşık yarım saat kadar yürüdükten sonra başka bir köpekle daha karşılaşıyorsunuz. Bu köpek sizin yanınızdaki sibirya kurdunun önünde eğiliyor ve sizin kafilenize dahil oluyor.
Birlikte yola devam ediyorsunuz ve sonunda bir çayıra varıyorsunuz. Burada karşınıza en az bir düzine daha köpek çıkıyor. Hepsi size doğru gelip sizi koklamaya başlıyorlar. Kendinizi kontrolden geçiyor gibi hissediyorsunuz. Ve bir düzine köpeğin gelip sizin poponuzu koklaması tabikide sizi rahatsız ediyor.
*Eğer hemen oradan kaçmaya çalışmayı denemek istiyorsanız 28. Bölüme gidin
*Eğer orada kalmaya devam edicekseniz 29. bölüme gidin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasyDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...
