Köydeki insanların dansını çok garip buldunuz. Sanki yakaladıkları bir av için dans ediyorlarmış gibi görünüyorlar. Onların yanına giderek hayatınızı riske edemezsiniz. Onun yerine hazır dikkatleri dağınıkken köyün yanındaki patikayı takip edip bir şeker kamışı tarlasına ulaşıyosunuz. Şansınıza siz de şaşırıyorsunuz ve hemen şeker kamışlarından yemeye başlıyorsunuz.
Gittikçe daha da güçleniyorsunuz ama şeker çok fazla geldi bu yüzden yanınıza biraz şeker kamışı alıp yolunuza devam ediyorsunuz.
Yolda giderken birken küçük bir mağara görüyorsunuz ve merakla içine bakıyorsunuz gayet güvenli görünüyor ve sizde içeri girip bir kontrol etmekten zarar gelmeyeceğini düşünüyorsunuz. İçeri girdiğinizde bir sandık görüyorsunuz ve merakla yanına koşuyorsunuz.
O da ne, böyle anların yalnızca filimlerde olacağını düşünmenize rağmen birden karşınıza altın, gümüş, elmaslar, yakutlar ve daha bir sürü değerli taşla ağzına kadar doldurulmuş bir hazine çıkıyor. Köydeki insanların bu mağaraya aslında çok yakın olmalarına rağmen bu hazineyi bulmamış olmaları sizi çok şaşırtıyor.
***Eğer değerli taşlardan bir kısmını alıp yolunuza devam etmeye karar verirseniz 54. Bölüme gidin...
***Eğer saklanıp hazinenin sahibinin olup olmadığını kontrol etmek istiyorsanız 55. bölüme gidin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasíaDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...