Pişmemiş bir midyeyi hayatta yiyemezsiniz. Günlük hayatınızda yediğiniz o lezzetli yiyeceklerden sonra bu neye benzediği belirsiz sümüğümse et parçalarını yeseniz bile zaten o narin mideniz onları kaldıramaz. Böyle düşünürken birden güçsüzleştiğinizi fark ediyorsunuz. Yumuşak kumlar ayaklarınızı gıdıklıyor ve dalgalar size yavaş yavaş masaj yapıyor. Birden kendinizi tekrardan uykuya bırakıyorsunuz.
Ta ki yüzünüzün yere sürtündüğünü ve çizildiği için acıdığını hissedene dek. Tekrardan sıcak ve sert kumları hissediyorsunuz. Ama bu sefer yüzünüzde, en önemli en güzel yerinizde. Neden sonra fark ediyorsunuz ki siz aynı zamanda hareket de ediyorsunuz. İşte o an kafanıza dank ediyor yüzünüzün neden çizildiği birisi sizi sahil boyunca sürüklüyor!!!
Yamyamlara yem mi olacaksınız yoksa? Karnınız hala gurulduyor, susuzsunuz ve kendinizi güçsüz hissediyorsunuz ama bu sizin böyle kısa bir sonunuz olmasına neden olamaz.
Hemen ayağa kalkıp arkanıza, sizi kimin sürüklediğine daha bakmadan kaçamaya başlıyorsunuz. Birisi arkanızdan bağırıyor ama sizin o anda tek düşündüğünüz şey ondan kaçmak ve kurtulmak. Ormanın içine girince koştuğunuz alanın aslında düz olmadığını ve gittikçe dikleştiğini fark ediyorsunuz. Daha fazla tırmanmanız ve doruğa ulaşmanızın imkanı yok. Güneş tam tepeye çıktı ve koştuğunuz için kendinizi daha da güçsüz hissediyorsunuz. Duyduğunuz ses bir erkek sesiydi. Birden keşke beni sürüklemeye devam etmesine izin verseydim diye düşünüyorsunuz. Belki de sizi kurtarırdı.
Sonra yine uykuya dalıyorsunuz. Göz kapaklarınızı açık tutmaya artık gücünüz kalmamış. Daha sonra uyandığınızda hava serinlemiş ve hafif hafif yağmur yağıyor. Ağzınızı açıyorsunuz ve büyük bir yaprağın altında olduğunuz için şansınıza ağzınıza bolca su geliyor.
Susuzluğunu biraz azalıyor. Tam ayağa kalkmak için hazırlanırken birden bir yılan görüyorsunuz. Üzerinde elmas desenli lekeleri var , çok uzun ve size kötü kötü bakıyor. Bacağınızın üzerine doğru kaymaya başlıyor...
***Eğer şimşek gibi oradan fırlayıp kendinizi yılandan kurtarmaya karar verirseniz 10. Bölüme gidin.
***Eğer yılan sizi terk edene kadar orada beklemeye karar verirseniz 11. Bölüme gidin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasyDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...
