Onlar ne haraket yaparsa siz de elinizden geldiğince onları taklit etmeye çalışıyorsunuz. Yani bir amuda kalıp bir parande atıyor sonra elinizi kolunuzu sallayıp dans ediyor ordan oraya zıplayıp döne döne bağırıyorsunuz bunu sırf size tekrardan alıştıkları gibi vurmamaları için yapıyorsunuz.
Sonunda bitkin düştünüzde onların sizin performansınızdan memnun kaldıklarını anlıyorsunuz. Sizin yiyecek ve içecek ihtiyacınızı gideriyorlar ayrıca kendileri tüm vücutlarını kaplayacak şekilde giyinmeyi reddetmelerine rağmen sizi bir kaç kumaş parçası verip istediğiniz gibi kullanmakta özgür bırakıyorlar.
Daha sonra oldukça dost canlısı bir ailenin yanına yerleştiriliyorsunuz. Çocukları sizi çok seviyor ve sürekli saçlarınızla oynuyorlar. Bir süre onların yanında kaldıktan sonra bir gün deniz kenarına yaptığınız yürüyüşlerinizden birinde üzerlerine önlük geçirmiş birkaç kişiyle karşılaşıyorsunuz. Başta sizin konuştuğunuz dili anlamıyorlar ama neyse ki aralarından biri çat pat da olsa biraz sizi dilinizi konuşabiliyor ve size onlarla birlikte İspanyaya gelmenizi teklif ediyorlar.
İspanya'dan sonra evinize dönmeniz işten bile değil. Yalnızca bu adadan kurtulmanız gerekiyordu. Her ne kadar bu adamlara ne kadar güvenebileceğinizden emin olmasanız da onlarla gitmeyi en makul seçenek olarak görüyorsunuz. Sonuçta böyle bir şans bir daha karşınıza çıkmayabilir ve siz tüm ömrünüzü bu adada geçirmeye niyetli değilsiniz.
Yerli halkla vedalaşıp onların dans ritüelini yerine getirdikten sonra , İspanya'ya gitmek üzere gemiye biniyorsunuz ve tekrardan bir macera sizi bekliyor....
SON
(NOT: Gemideki maceralar için özel bölümler yazmamı isterseniz yorumlarınız ile belirtin .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikeli Ada
FantasiDİKKAT: Normal bir kitap gibi okunmaz!!! Kendi hikayenizi kendiniz yazmalısınız. Yazarın artık size tüm macerayı hazır olarak verip size tüm macerayı dikte ettirmesine bir son demenin vakti gelmedi mi? Bu kitabı okurken ah keşke öyle yapmasaydı, bak...