12. Bölüm

1.5K 81 12
                                    

Merhaba, arkadaşlar. Bu zamana kadar size, ne ilk kitapta ne de ikinci kitapta yorum veya oy için baskı yapmadım. Şu kadar oy'a ya da şu kadar yoruma yeni bölüm gelecek demedim. Biliyorsunuz ki bunu da yapabilirdim yorum ve oy toplamak için. Amacın gerçekten onları toplayıp ego kasmak değil.

Bazı yazarların neden böyle bir şey yaptığına anlam veremiyordum ben de okuyucuyken. Ama gerçekten gelen yorumlar ve oylar o kadar çok etkiliyormuş ki yazma isteğini. Birinci kitapta zaten bunları sizden beklemiyordum çünkü kitaba kendi isteğimle başladım. He, bu oy ve yorumun gelmemesi birinci kitapta etkilemiyor muydu, etkiliyordu. Ama yine de yazmaya devam ettim. Çünkü kendim için, kendim istediğim için yazmaya başlamıştım.

Asıl söylemek istediğim şey, ikinci kitabı yazmak diye bir şey yoktu aklımda. Siz istediğiniz için yazmaya başladım. Buna rağmen oy ve yorumların düşük olması beni düşündürüyor. Gelen her bildirimi sizin yaptığınız yorumlardır diye mutlulukla açıyorum ama bir çoğu, neredeyse hiçbiri yorum çıkmıyor. Aşağı yukarı her gün birkaç kişi kitabı okuma listesine ekliyor ama o kişilerden hiçbirinin ne oyunu ne de yorumunu görememek gerçek anlamda üzüyor.

Bundan sonraki bölümlerin altında, bölüm ve kitabın ilerleyişi hakkında düşüncelerinizi görmeyi çok isterim. Bu demek olmuyor ki yorum veya oy gelmezse kitabı yazmayı bırakacağım. Yanlış anlamanızı kesinlike istemem. Ben bir kitaba başladığım da onu yarım bırakmamak için elimden geleni yapıyorum. Birinci kitabı yazarken ne zorluklarla, sıkıntılarla yazdığımı benim dışımda bir tek yakınlarım bilir.

Beni yanlış anlamanızı kesinlikle istemem. Yanımda olan herkese gerçekten çok teşekkür ederim. Hepinize iyi okumalar.
***************
Sabah alarmın sesiyle uyanınca homurdanıp alarmı kapattım. Gözlerimi ovuşturarak yerimden kalktım. Sabahın köründe dersinin olması gerçekten kötü bir şeydi. Günün saatleri torbaya mı girmişti Allah aşkına?

Yatağımdan kalkıp topladıktan sonra banyoya girip rutin işlerimi yaptım. Dolaptan giyeceklerimi seçip yatağımın üzerine attım. Pijamalarımı çıkarıp katladıktan sonra yatağımın üstüne koydum. Siyah kot şortumu ve beyaz sıfır kol gömleğimi giyip gömleğimin uçlarını şortun içine soktum.

Siyah büyük çantamın içine kitaplarımı ve bir tane defter koyup telefonumu da aldıktan sonra odadan çıktım.

"Günaydın" dedim benimle aynı andan odasından çıkan abime.

"Günaydın."

"Bana kırgın değilsin demi?" diye sordum yanına gidip koluna girerken.

"Hayır, kırgın mı olmam gerekiyor?" dedi merdivenlerden inerken. Gülümseyerek yanağından öptüm.

"Dün akşam için kusura bakma. Yengeme söyle en kısa zamanda telafi edeceğim."

"Sorun yok" dedi mutfağa girip yerine oturduktan sonra. "Okulda elbet karşılaşırız."

"Neredeyse ikinci hafta bitiyor hala karşılaşamadık."

"Derslerimiz uyuşmuyor" dedi omuz silkip. Bende kendime ve abime çay soldurup yerime oturdum. Sessizce kahvaltımızı yapmaya başladık. Annemle babam sabah erkenden işe gitmişlerdi. Yani masayı hazırlayıp ortalıklarda olmayınca genelde böyle oluyordu. Büyük ihtimal fazla işleri vardı.

"Neyse. Ben kaçtım" dedi ağzına son zeytinini atarken. "Gel birlikte çıkalım."

"Masayı toplasaydık."

"Acelem var. Hem bugün Esma teyze gelecekti."

"Tamam o zaman" dedim ve çantamı alıp bende masadan kalktım. Siyah beyaz converselerimi ayağıma geçirip abimin arkasından çıktım. Arabaya oturunca hemen yola çıktı. "Hayırdır, ne acelen var bu kadar?"

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin