38. Bölüm

1.4K 64 16
                                    

"Her şey hazır mı?"

"Az kaldı."

"Biraz daha sakin ol artık, Deniz."

"Olamıyorum ki" dedim telaşla etrafa göz gezdirirken. "Her şeyin mükemmel olmasını istiyorum."

"O yolda gidiyoruz zaten baldızcım, yengecim" dedi Poyraz yanıma gelip kolunu omzuma atarken. Birlikte etrafa göz gezdirmeye başlayınca ikimizde gülümsedik. Gerçekten harika ötesi görünüyordu her şey.

Bugün Özgürün doğum günüydü. Diğerlerinden duyduğum kadarıyla bu zamana kadar hiç doğum günü kutlamamıştı. Her şeyin ilkini benimle yaşamasını istediğim adama, ilk doğum gününü de ben hazırlamak istemiştim. Bu gece onun için, bizim için, her şeyiyle mükemmel olmalıydı.

Doğum gününün, oldukça kalabalık olmasını isterdim ama sözün üzerinden bir hafta geçtiği için Bursadakiler geri dönmüşlerdi. Bizimkilerde gençlerin eğlencesine bizi karıştırmayın deyip geri çekilmişlerdi. Yine, her zamanki gibi biz bize olacaktık. Bir de Özgürün kardeşi.

Sabahtan beri hep birlikte anneannenin evini süslemeye çalışıyorduk. Bir haftadır bugün için planlar yapıyordum ama bir şey anlamaması için bugüne kadar harekete geçmemiştik. Bugün ise anneanne sayesinde hazırlığımızı yapabiliyorduk.

"Ses sistemi nasıl oldu?" dedim Poyraza bakıp. Bugün ona şarkı söyleyecektim. Doğum gününe özel. Hem de doğum gününden sonra karaoke yaparak eğlenecektik.

"Ben yaparım da kötü olur mu hiç?" dedi kendini beğenmiş bir tavırla.

"Ay, hemen şımar."

"Şımarırım tabi" dedi ve yanağımdan bir makas alıp sevgilisinin yanına geçti. "Kazık kadar adama doğum günü partisi hazırladığımıza inanmıyorum ya."

"Kıskanma, sevgilim" dedi Hande ona sarılıp. "Sana da yaparız."

"Yapacaksınız tabi" dedi kollarını Handenin etrafına sararken. "En çok da o Özgür efendi çalışacak."

"Neyse gençler, sizin muhabbetinize doyum olmaz. Ben gideyim de daha fazla huylanmasın."

"Tamam canım. Burası bizde" dedi Ezgi göz kırparak.

"Sizi seviyorum" dedim ve hepsine öpücük yolladıktan sonra kapıya yöneldim.

"Nereye, çirkin?"

"Özgürün yanına" dedim kapıyı açtığımda karşıma çıkan Barışa. "Görüşürüz."

"Görüşürüz" dedi ve içeri girip kapıyı kapattı. Özgür burda olduğumuzu bilmediği için sessiz hareket ediyorduk. Yakalanmamak için elimizden gelen her şeyi yapıyorduk. Sağolsun büyükanne de onu evde esir tutarak elinden geldiğince yardım ediyordu. Tabi bir boğanın boğazına ne kadar süre ip bağlayabilirsin ki? Daha fazla sıkmayalım.

Boynumdaki fları düzeltip ceketimin önünü çektikten sonra zili çaldım. Bir süre bekledikten sonra kapıyı açan Özgüre gülümseyerek sarıldım.

"Ben geldim."

"Sonunda biri geldi" dedi kolunu belime dolarken.

"Ne oldu?"

"Herkes bir an da ortadan kayboldu" dedi geri çekilip yüzüme bakarken. "Anneannemin de bugün çenesi açıldı, susmadı. Hadi gel."

"Hayır, sen gel" dedim elini tutup çekerken. "Dışarı çıkalım."

"Bu soğuk havada dışarda ne işimiz var güzelim?"

"Hadi, sana bir sürprizim var" dedim gülümseyerek. Kaşlarını çatıp anlamaya çalışsa da sadece gülümsemekle yetindim. "Hadi ama, güvenmiyor musun sözlüne?"

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin