"Konuştum işte anne ama dinlemiyor. Mübarek, oğlundaki inat bizim sülalenin toplamında yok."
"Düzgün konuş annenle" diye homurdandı. "Neyse, akşam ben denerim bir de."
"Ben dayımlara geçiyorum. Akşam geç kalma."
"Tamam. Eve geçip üzerimi değiştirdikten sonra gelirim. Dikkatli ol" dedi ve telefonu kapattı. Alt tarafı dayımlara gidiyorum anne. Başımı iki yana sallayıp yola bakmaya devam ettim. Taksiye bindiğimden beri anneme abimin sıkıntısını anlatmaya çalışıyordum resmen. Hangi ara dayımların evine geldiğimi bile anlamadım. Taksiciye ücretini verip marketten aldıklarımın bulunduğu iki poşeti aldıktan sonra taksiden indim.
Apartman kapısından girdikten sonra hızlıca merdivenleri çıkmaya başladım. Kızlar çoktan gelmişlerdi. Ben eve gitmek zorunda kaldığım için onlarla birlikte gelememiştim. Altıncı kata gelince biraz soluklanıp kapıyı çaldım.
"Hoş geldin" diye gülümseyerek kapıyı açtı Masal abla.
"Hoş buldum yengecim" dedim içeri girip.
"Niye bu kadar şey aldın?"
"Aldım işte yengecim, yeriz" dedim gülümseyerek. "Kızlar içerde mi?"
"Odadalar. Ayrıca bana yenge demekten vazgeç küçük hanım" dedi elimdeki poşetleri alıp. Ayakkabılarımı çıkarıp portmantoya koyduktan sonra çantamdan telefonumu alıp çantamı da bıraktım.
"Ama sen benim biricik yengemsin" dedim yanaklarını sıkıp. Yanaklarını ellerimden kurtarıp geri çekildi.
"Deli kız. Geç hadi içeri" deyip mutfağa girdi. Önce salona girip dayıma baktım.
"Ooo prenses" dedi alayla. "Sen buralara uğrar mıydın? Unutulduk yani."
"Aşk olsun dayıcım" dedim yanına gidip ona sarılırken. Masal ablaya yaptığım gibi yanaklarını sıkıp öptüm. "Ben seni hiç unutur muyum?"
"Unutmazsın güzelim" deyip kolunun altına aldı beni. "Nasıl gidiyor dersler?"
"İyi. Ben kızların yanına geçeyim ya."
"Tabi dersleri duyunca kaçın bakalım" dedi gülümseyerek. Bir kez daha yanaklarından öpüp yanından kalktım. Handenin odasına pat diye girince kızlar yerlerinden zıpladılar.
"Yavaş be kızım" dedi Ezgi damağını kaldırıp. Gülümseyerek aralarına attım kendimi.
"Ee kopuyor muyuz bu akşam?"
"Kesinlikle" dedi Hande gülümseyerek. "Babam da size gidecek. Sanırım biraz Umut abiyi sıkıştıracaklar."
"Sıkıştırsınlar. Akılı başına gelir belki" dedim sinirle.
"Neyse kızlar erkeklere saydırmayı geceye bırakıyoruz" dedi Ezgi araya girip.
"Haklısın" diye mırıldandım. "E annem gelene kadar film falan izleyelim bari."
"Olur. Siz film seçin ben de yiyecek içecek bir şeyler getireyim" dedi Hande yerinden kalkıp. Başımla onaylayıp filmlere bakmak için yerimden kalktım. Buradaki filmlerin çoğunu Handeyle birlikte izlemiştik ama Ezginin izlemediği bir şeyler olabilirdi.
"Sen de gelsene" dedim Ezgiye bakıp. Ayağa kalkıp yanıma yerleşti. Cd'lerin çoğunu çıkarıp tek tek baktı.
"Bunların çoğunu izledim ben" diye mırıldandı filmlere bakmaya devam ederken. "Sizin izlemediğiniz varsa sen seç."
"Biz de izledik. Belki senin izlemediğin vardır diye sana sormak istedim" dedim elimdeki cd'leri yerlerine yerleştirirken. "O zaman yabancı dizi izleyelim. Sever misin?"
