15. Bölüm

1.9K 72 7
                                    

Sabahın köründe çalan telefonuma söverek yatağımdan kalktım. Bir insanın telefonu sabahın sekizinde neden çalar? Gerçi bir insan gece yatarken neden telefonunu sessize almaz?

"Uyuyorum deme sakın" diye cırladı Hande, telefonu açtığım gibi.

"Sayende uyandım" dedim huysuz sesimle.

"Sarmalar hazır mı? Bak Poyraza söz verdim yapacağım diye. Sen ben yaparım dedin diye sana bıraktım."

"Merak etme Hande. Hazır."

"İyi o zaman. Ben de çok sevdiğin tatlımdan yaptım senin için."

"Sen varya birtanesin" dedim gülümseyerek.

"Biliyorum tatlım. Neyse şimdi kahvaltı yapacağız. Piknikte görüşürüz."

"Görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Telefonu komidinin üzerine koymadan önce Özgüre mesaj çektim.

Kime:Özgür
Uykucu, uyandın mı?

Telefonumu bırakıp yatağımı topladıktan sonra banyoya girip saçlarımı dağınık bir topuz yaptıktan sonra elimi yüzümü yıkadım. Odaya döndüğümde telefonumu kontrol ettim ama mesaj gelmemişti. Demek hala uyuyor. Neyse daha sonra uyandırırım.

Üzerimde pijama olmasını umursamadan odamdan çıktım. Nasıl olsa birkaç saat sonra dışarı çıkmak için hazırlanacağım.

"Günaydın, güzel ailem" dedim neşeyle, yerime otururken.

"Günaydın" dediler hep birlikte. Gülümseyerek bardağıma çayımı doldurdum.

"Hayırdır, ne bu neşe?" dedi annem sırıtarak. Ona uyarıcı bakışlar atıp diğerlerine baktım.

"Arkadaşlarla piknik yapacağız bugün" dedim.

"Sadece arkadaşlarınla olacağın için bu kadar mutlusun zaten" dedi abim imalı ama sert sesiyle. Masanın altından ayağına vurup kaşlarımı çattım. Ben ona karışmıyorsam o da bana karışmayacak.

"Kahvaltınızı yapın" diye uyardı babam. Abim bana sert bakışlar atarken umursamadan kahvaltımı yapmaya devam ettim. Uyuz her şeye karışmasa olmaz.

"Nasıl gidiyor?" diye sordu annem, makineye tabakları dizerken. Kahvaltımızı yapmıştık. Babam ve abim televizyon izlemeye geçerken biz de masayı toplayıp mutfağı düzenliyorduk.

"Güzel" dedim makinenin kapağını kapatıp kalçamı yaslarken.

"O da geliyor mu bugün?" diye sorunca başımla onayladım. "Sana nasıl davranıyor?"

"İyi" diye mırıldandım. "Bazen çok iyi hatta. Ama genellikle konuşmak istemiyor."

"Neler yaşadığını bilemeyiz" dedi annem uysal sesiyle. "Onu dinlemeden onunla ilgili kendince kararlar verme."

"Bana hala beni sevdiğini söylemedi" dedim burukça gülümseyip. "Yani... Dün gece beni bırakırken ima etti ama açıkça söylemedi."

"Şüphen var mı peki?" diye sorunca başımı iki yana salladım. "Önemli olan söylemesi değil ki güzelim. Hissettirmesi. Ve bence Özgür bunu gayet iyi başarıyor."

"Nasıl yani?"

"Yüzün gülüyor" dedi gülümseyerek. "Onunla tanıştığından beri gülüşün bile değişti. Sevdiğini hissetmesen yanında durmazdın, öyle değil mi?"

"Evet" dedim gülümseyerek. "Aslında bakarsan ben de ona söylemiyorum. Belki de biz böyle anlaşıyoruzdur."

"Belki de" diye mırıldandı omzumu okşarken. "Bu arada baban şüpheleniyor."

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin