5. Bölüm

1.5K 70 5
                                    

"Duygu. Hadi gel ablacım" diye seslendim bıkkınlıkla bıcırığın arkasından. Yarım saattir beni peşinde koşturuyordu. Şimdi kim bu bıcırık diye düşünüyorsunuzdur. Halamın kızı. Evet Su halam ve Oğuz eniştem evlenmişlerdi. Üç yaşlarında da güzeller güzeli bir kızları vardı.

Bursaya gitmek için bizimkileri ikna etmeye çalışırken annemler Bursadakilerin buraya geleceğini söylemişti. Başta çok sevinmiştim ama tatil de yüzmek yerine Duyguya bakacağımı tahmin etmemiştim.

"Ama Deniz abla, annem izin vermiyor denize girmeme" dedi koşmayı bırakıp yerinde dururken. Yanına gidip boyuna gelmek için diz çöktüm.

"Tamam fıstığım ben anneni ikna etmeye çalışırım. Birlikte yüzeriz" dedim. Umutsuzca başını sallayıp elimi tuttu. Bende ayağa kalkıp bizimkileri olduğu tarafa doğru yürümeye başladım.

"Hala, biz Duyguyla yüzebilir miyiz?" dedim halamın yanında durup. Başını kaldırıp tereddütle bana baktı. "Hadi hala. Sıkıldık. Handeyle birlikte yüzdürürüz biz onu."

"Peki. Dikkatli olun" dedi. Başımla onaylayıp Handeyle birlikte denize yürüdük. Duygunun üstünde zaten can yeleği vardı. Önce Hande ardından da biz suya girdik. Hande bir taraftan ben bir taraftan kolundan tutup çok derin olmayan yerlerde gezdirmeye başladık.

"Ayaklarını çırp ablacım" dedi Hande. Duygu sırıtarak ayaklarını çırpmaya başladı. Handeyle birbirimize bakıp gülümsedik. Bir süre Duyguyu gezdirdikten sonra Hande onunla birlikte sudan çıktı. Bende biraz daha derinlere gidip yüzmeye başladım.

Yaklaşık bir aydır burdaydık ama neredeyse hiç yüzememiştim. Sürekli Duygunun peşindeydim. Başlarda da babam bikini giymeme izin vermediği için dışarı bile çıkamıyorduk. Ama annem olaya büyük bir kavgayla el atmıştı ve o bile bikiniyle çıkmıştı. Tabi babamın ve abimin, bizim yanımızdan geçenleri bile dövmesini saymasak çıkmış sayılırız.

Birden ayağıma değen şeyle çığlık attım ve ayağımı çekmeye çalıştım. O sırada ayağıma kramp girince hareket edemedim. Kahretsin. Tek ayağımı kullanarak karaya doğru yüzmeye çalıştım. Çok uzak değildi. Hadi Deniz, yapabilirsin. Su beni yavaş yavaş aşağıya çekmeye başlarken bu hiç kolay olmuyordu.

"Ahhhh." Su daha fazla çekmeye başlayınca dayanamayıp çığlık attım. Yüzüm tamamen suyun altında girdiğinde daha fazla dayanacak gücü kendimde bulamıyordum. Gözlerimin kapanacağı sırada birinin kolumdan tutup beni yukarı çekmesiyle gözlerimi açtım.

"Hey! İyi misin?" Gözlerim kolumu tutan kişiye kayınca bardaki çocuk olduğunu gördüm. "İyi misin?"

"İ-iyiyim" diye mırıldanabildim sadece. Bileğimden tutup karaya doğru yüzmeye başladı. Hiçbir şekilde ayağımı kullanamıyordum.

"Yürüyebilecek misin?" diye sordu denizden çıktığımızda. Tereddütle başımı salladım. Sol kolumdan tutarken bende tek ayak üzerinde zıplayarak şezlonglardan birine oturdum.

"Ne oluyor lan?" diye bir ses geldi tam teşekkür edeceğim sırada. Umut kaşlarını çatmış, ellerini yumruk yapmış bize doğru geliyordu. Şehir magandası, ne olacak.

"Umut" diye seslendim bana bakması için. O sırada çocuk omuz silkip yanımızdan ayrıldı. Bir teşekkür bile edemedim. "Ayağıma kramp girdi ve az önceki çocuk beni kurtardı. Senin yüzünden teşekkür bile edemedim."

"Bir şey olmaz" dedi omuz silkip. Benim yanıma gelip ayağıma baktı. "İyi misin şimdi?"

"Biraz ovalarsam geçer" dedim ayağımı ovalayarak.

"Ne diye tek başına giriyorsun ki denize?"

"Ben rüyamda görüyorum zaten ayağıma kramp gireceğini falan" dedim gözlerimi devirip. Eliyle ayağıma vurup kaşlarını çattı.

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin