21. Bölüm

1.5K 67 3
                                    

Sabah uyandığımda önce biraz odamı toparlayıp daha sonra duş almak için banyoya girdim. Hızlıca bir duş aldıktan sonra havlumu etrafıma sarıp saçlarımı da küçük havluyla sardıktan sonra banyodan çıktım.

Özgürün babasıyla konuşmamın üstünden iki gün geçmişti ve ben hala Özgüre konuyu açamamıştım bile. Adam benden haber bekliyordu ama ben de korkuyorum, ne yapayım? Ya Özgür tahmin ettiğim gibi bir tepki verirse? Ki büyük ihtimalle öyle bir tepki verecek. Of Allahım of!

Daha fazla düşünmeden dolabıma yöneldim. Olayı artık gidişatına bırakacaktım. Dolaptan dar paça, yırtık kotumu ve açık kot gömleğimi çıkarıp yatağımın üzerine koydum. Çamaşırlarımı giyindikten sonra çıkardığım eşyaları da üzerime geçirdim. Gömleğin ön kısımlarını pantolonumun içine soktum. Banyoya geçip saçlarımdaki havluyu çözdükten sonra saçlarımı tarayıp kuruladım. Rimel, eyeliner ve dudaklarımı renklendirecek kadar kırmızı bir ruj sürüp aynadaki son görüntüme baktım. Gayet hoş olmuştum.

Odama geçip küçük siyah çantama telefonumu ve cüzdanımı koyduktan sonra odadan çıktım. Bugün Özgürle birlikte çalıştığı kafeye kahvaltı yapmaya gidecektik. Tabiki benim işimi de soracaktık. Zor da olsa iki gün de babamı ikna etmiştim. Tabi biraz da annemin yardımı vardı.

"Günaydın" dedim neşeyle mutfağa girip. Masaya çoktan oturmuşlardı ama kahvaltılarına başlamamışlardı.

"Günaydın kızım. Hadi otur da başlayalım" dedi annem yerinden kalkıp. Demliği alıp çayları doldurmaya başladı.

"Şey... Ben bugün dışarda yapsam kahvaltımı."

"Heh, ben de iki gündür bu kız bizimle kahvaltı yapıyor ne zaman sevgilisiyle yapmak isteyecek diye düşünüyordum" diye homurdandı babam. Alt dudağımı ısırıp stresle tırnaklarımla oynamaya başladım.

"Anıl" diye uyardı annem sert sesiyle. "Sanki sen aynı değildin. Ayrıca oğlumuz da aynı şeyi yapıyor."

"Bir kere ben seni kahvaltıya çıkarırken evliydik biz" dedi anneme alayla gülümseyip.

"Ne yani onu da mı evlendirelim rahatça gezebilmesi için?"

"Yuh" diye tepki verdi abim ağzındakini zorlukla yutup. "Yok öyle bir şey. Sevgilisi olmasına bir şey demiyoruz diye abartmasın."

"Sana ne oluyor pardon da?" diye sordum sinirle abime bakıp. O da bana baksa da bir şey diyemedi. "Neyse ben çıkıyorum. Her zaman aynı şeyleri yaşamaktan gerçekten sıkıldım."

"Yapma ya?" dedi babam bana sinirle bakıp. "Bu yakında ayrı eve çıkmayı da ister."

"Anıl yeter artık. Rahat bırak kızımı"  dedi annem araya girip. Bu arada ayrı eve çıkma işini de net bir şekilde reddetmiş oluyor.

"İyi" diye homurdanınca babam, bir şey demeden mutfaktan çıktım. Portmantodan siyah spor ayakkabılarımı çıkarıp hızlıca giydim. Çantamı omzuma taktıktan sonra kapıyı çarparak evden çıktım. Derin bir nefes alıp bir süre bekledim. Umut bey yapınca problem yok, ben yapınca olay.

Tekrar derin bir nefes alıp merdivenlerden inmeye başladım. Apartmandan çıktıktan sonra çantamda çalan telefonumu çıkarıp kimin aradığına baktım. Özgür arıyordu. Bakışlarımı apartmanın dışında gezdirip arabasını aramaya başladım. Arabayı görünce telefonu kapatıp hızlıca arabaya doğru yürüdüm. Kapıyı açıp binince bir adet sinirli Özgürle karşılaştım. Bir sen eksiktin gerçekten.

"Nerdesin kızım sen? Kaç tane mesaj attım" dedi sinirle.

"Görmemişim. Babamla biraz tartıştık."

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin