35. Bölüm

1.3K 64 8
                                    

Sabah Handenin beni aramasıyla uyanmıştım ve heyecanlı konuşmasıyla da olmayan uykum dağılmıştı. Zaten ben de heyecandan uyuyamamıştım ki bütün gece. Bugün büyük gündü. Özgür ve Poyraz bize geleceklerdi. Belli etmemeye çalışıyordum ama en az Hande kadar heyecanlıydım ben de.

Poyraz ve Özgüre söylediğimiz de ise onlar gayet doğal bir tepki vermişlerdi. Böyle bir şey olacaktı zaten evet ama böyle bir olayın üstüne olmasa daha iyi olabilirdi.

Söz konusunu açmak istiyorduk ama bu gidişle o konuyu da konuşamayacaktık. Babam her geçen gün Özgüre karşı olan tüm kötü düşüncelerini bugün için biriktiriyordu. Bu adamla, Bursadayken Özgürü yanıma yollayan adam aynı mıydı? Ne istediğini gerçekten anlamıyordum.

Geçen bir hafta boyunca stres içinde yaşamamın yanında okul dışında Özgürle hiç konuşamamıştım. Okulda da zaten sınavlar olduğu için sınav olup eve dönüyorduk. Babam sınav saatimden en geç yarım saat sonra arayıp 'eve geç' diyordu.

Bu yüzden yeni evine taşınan Ezgiye de hiç yardım edememiştik. Bu arada biz Ezgiyle birlikte yaşamayacağımız için Özgürün evinde kalacaktı ama hep birlikte eve sığamadıkları için Ezgi anneannenin evinde kalacaktı. Evet, anneanneyle birlikte. Nasıl olsa anlaşıyorlardı.

Biz anneanne hastaneden çıktıktan sonra söz yapacağız diye düşünüyorduk, anneanne hastaneden çıkmıştı ama daha bizimkileri ikna edememiştik bile. Of Allahım, of. Neden babalar kızlarına bu kadar düşkündü ki?

Oflayarak iki saattir okumakta çabaladığım kitabı kapatıp komodinin üzerine koydum. Odada oturmakla zamanın geçmeyeceğini anlayınca yataktan kalkıp odadan çıktım.

Annem bugün hazırlık yapmak için işe gitmemişti. Masal teyze ve Hande de geleceklerdi ama henüz gelmemişlerdi sanırım. Çünkü gelselerdi Hande çoktan benim yanımda biterdi.

Merdivenlerden inip mutfağa girdiğimde annem elindeki tepsiyi fırına koymakla meşguldü. Mutfakta bir göz gezdirdiğimde tezgahın üstünde neredeyse dört çeşit yemek olduğunu gördüm.

"Anne."

"Ay! Allah seni. Aklımı aldın" dedi bana bakıp damağını kaldırırken.

"Korkutmak istemedim" dedim birkaç adımla ona yaklaşıp kalçamı tezgaha yasladım ve ona öyle bakmaya başladım. "Abartmıyor musun biraz?"

"Eve gelen misafire çeşit çeşit yemek yapılır kızım. Neyi seviyor neyi sevmiyor nerden bilelim?" dedi ciddiyetle. "Ama çok çeşidin olursa en azından birine sevmiyorum derse diğerini koyarsın önüne."

"Annem benim" dedim yanaklarını sıkıp öptükten sonra. "Bizimkilerin önüne ne koysan yerler. Merak etme sen."

"Amaan." Silkelenip yanaklarını ellerimden kurtardı ve biraz geri çekildi. "Hadi sen de bir işin ucundan tut."

"Hangi işin Maya sultan? Her şeyi bitirmişsin."

"Sofrayı kur Deniz" dedi gözlerini kısıp bana bakarken. "Bana yaranmaya çalışma."

"Anne, babam ya karşı çıkarsa?" dedim korkuyla. "Anne, ben Özgürü çok seviyorum. Ne olur kötü bir şey yapmasına izin verme."

"Güzel kızım, baban şimdiye kadar seni üzecek ne yaptı?"

"Hiçbir şey" diye mırıldandım. "Ama korkuyorum."

"Korkma" dedim kesin bir sesle. "Benden sana tüyo; ne kadar kararlı davranırsanız o kadar şanslısınız."

"Tamam" dedim gülümseyerek. Dolaba yönelip tabakları çıkaracağım sırada kapı çalınca beklemeden oraya yöneldim. Karşımda Masal teyze ve Handeyi görünce önce Masal teyzeye sonra da Handeye sarıldım. "Hoşgeldiniz."

Adını Sen Koy 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin