dönüşüm

3.3K 162 21
                                    

okula vardığımızda koşarak erkek soyunma odasına ilerledik. Scott orada oturmuş duruyordu.

stiles daha ağzını açmadan "herşeyi biliyorum." dedi. dönüp endişeli gözlerle bize baktı.

*** 

bir an önce eve gitmek istemiştim. stiles'la Scott'a iyi geceler dileyip okul çıkışı otoparkta bıraktığım arabama bindim ve eve doğru sürmeye başladım. 

eve girdiğimde babam beni salonda karşıladı. yemek masasına yaslanmış duruyordu. "sanırım bu evin kurallarını senle bir kez daha konuşmalıyız." dedi.

ona haber vermemiştim ve telefonlarına cevap vermeyip kapamıştım. şimdi de sinirli bir şekilde bana bakıyordu.

yaşadığım şeylerin eetkisiyle kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. tek bir kelime etmeden ağlıyordum.. suratının ifadesi değişti bir anda babamın. artık hıçkırarak ağlıyordum. içimde tuttuğum her şeyi bırakmak istercesine ağlıyordum.

koşarak yanıma geldi ve kollarımdan tuttu. 

"Lily, iyi misin? Lily?" demeye başladı endişeyle.

kendimi tutamıyordum. ağlamamı kontrol edemiyordum. olduğum yerde titrremeye başladım. babam daha da telaşlanmıştı. 

"Lily?" diye bağırı çaresizce.

bense hala tüm vücudum şiddetli bir şekilde titrerken dizginleyemediğim gözyaşlarımla hıçkırarak ağlıyordum. "hayır." diyebildim en sonunda hıçkırıklarımın arasından. "hayır. HAYIR. HAYIR!" diye bağırmaya başladım. 

"hayır iyi değilim. baba.. baba nefes alamıyorum. hayır!" dedim bağırarak. gerçekten de sanki göğüs kafesim kalbimi sıkıştırıyormuş akciğerlerime baskı yapıyormuş gibi nefes alamıyordum. ellerimde ve ayaklarımda oluşmaya başlayan karıncalanmayı hissettiğimde lanet ettim. 

"İLAÇLARIM!" diye bağırdım. titremem kronik bir hal almaya başlamıştı.

babam beni olduğum yerde bırakıp koşarak üst kata çıktı. dizlerimin üstüne çökmüş ellerimi yere dayamıştım. sanki eklemlerim felç olmuş gibi hissediyordum. babam koşarak tekrar yanıma gelip yere oturdu ve beni tutup dizlerine yatırmaya çalıştı. 

bunu başardığında kilitlenmeye yakın bir hal alan çenemi tutup açmaya çalıştı ve iki tane hap attı ağzımın içine. ama ben yutamıyordum. yanındaki şişeyi alıp kapağını açtıktan sonra bir yudumluk su döktü ağzıma kafamı biraz kaldırarak boğazıma doğru gitmesini sağladı. en sonunda yutabildiğimde tekrar dizine yatırdı. ben kontrolsüzce titrerken onun da ağladığını gördüm. daha fazla bir şey yapamazdı. ilaçların etkisini göstermesi gerekiyordu.

"ağlama." diyebildim titreyen sesimle. başımı kollarının arasına alıp boynuma sarıldı. "özür dilerim, özür dilerim.." diye sayıklamaya başladı. 

titrememin yavaş yavaş geçtiğini görünce gözlerinin içi aydınlandı. "teşekkürler tanrım.." diye mırıldandı. ben babamın dizlerinde tavanı seyrederken o da hareket sistemimin normale dönmesini bekliyordu. ama ben daha fazla dayanamayıp ilacın da etkisiyle gözlerimi kapadım..

***

gözlerimi yavaş yavaş açıp pencereden sızan güneş ışığına alışmaya çalışırken başımda bekleyen babamı gördüm. "günaydın." dedi neşeli bir şekilde.

"günaydın." dedim yorgun bir sesle.  

"dün gece beni çok korkuttun." dedi.

"ben ne olduğunu anlamadım. hatırlamıyorum tam olarak." dedim.

teen wolf: a new storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin