Karmakarışık

2.2K 127 49
                                    

Şey… Bu bölüm çok kısa farkındayım ama yazıp paylaşmak istedim vakit varken. Sınav yüzünden depresyona girme eğilimime yenik düşmemeye çalışıyorum. O yüzden bir sonraki bölüm için iyi düşünüp yazmam gerek. Bu hafta için uzuuuuuun ve güzel bi bölüm yazıcam umarım.
(not: Derek'le Lily biraz hızlı başladı ama her hızlı giden şey biraz yavaşlar diyerek belki araları açılabilir :P)

"Hayır, Derek lütfen." dedim titreyen parmaklarımı onun dudaklarının üstüne koyarken. Sanki nefes almakta zorlanıyormuş gibiydim. "Bunu yapma. Aramızda duygusal bir bağ kurarak beni sürüne dahil etmeye çalışma." dedim gözlerimi ondan kaçırarak.

Sanki dediğim şeye inanamıyormuşcasına güldü. "Seni sürüme dahil etmek için mi öptüğümü sanıyorsun?" dedi çenemden tutup ona bakmam için kaldırarak.

"Benden nefret ettiğini sanıyordum Derek." dedim sence de böyle düşünmem normal değil mi bakışı atarak.

"Sadece yanımda ol istiyorum. Sürünün bir parçası olmanı değil." dedi bağırarak. Ardından elimi tutup kalbinin üstüne koydu, "Burada…" ve ardından şakaklarına kaldırdı elimi "…ve burada. Benimle ol istiyorum. Senden nefret etmiyorum, sana zarar vermemek için uzak durmaya çalışıyorum senden. Kafan karmakarışıkken bunu düşünmeni istemedim. Sadece seni koruyabileceğim kadar yakınımda ol.."

Elimi yavaşça çekip bir kaç adım geriledim. Çantamı yerden alıp tereddütle ona baktım. Hiç bir şey söylemeden arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Gözlerime dolan yaşlar yanağımdan süzülürken düşünmemeye çalışıyordum. Düşüncelerimi hissetmesini istemiyordum.

………

Ağlayarak eve geldiğimde kapının önünde duraksadım. Babamın arabası burda olduğuna göre eve erken gelmiş olmalıydı. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Tahmin ettiğim üzere babam yine odasına kapanmıştı. Hızla yukarı kata çıkıp babamıın kapısının önünde durdum. Bir kaç kere tıklattıktan sonra bekledim ama açmadı. Bu kez kapıyı yumrukladım. Kapı açılınca babam bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Lütfen baba, sana ihtiyacım var," dedim fısıltı halinde çıkan sesimle.

Bir kaç saniye tereddüt ettikten sonra kollarını açıp omuzlarıma doladı. Bende ona sarılınca bu kez daha şiddetli ağlamaya başlamıştım. "Canım yanıyo.." dedim hıçkırıklarımın arasından.

"Şşş… Lütfen Lily. Özür dilerim her şey için." dedi babam saçımı okşarken.

"Yapamıyorum baba." dedim kalbim acıyla sıkışırken.

Ne kadar süre babama sarılarak durduğumu bilmiyordum. Tek bildiğim dünyamın alt üst olduğuydu ve bu şeyle başa çıkamadığım gerçeğiydi. Güçlü olamıyordum. Bir eksiklik vardı. Bunu hissediyordum. Ama ne olduğunu bilmiyordum.

********

Akşam olup kendime geldiğimde Derek'le konuşmaya karar vermiştim. Sıcak bir duş aldıktan sonra beyaza yakın renkte bir kot şort, üstüne de asker yeşili omuzları geniş ince kumaşlı salaş bir t-shirt giymiştim. Saçlarımın ucunu da hafifçe dalgalandırtıktan sonra siyah deri ceketimi alıp evden çıktım.

Derek'in yaşadığı eski terkedilmiş binaya geldiğimde arabada oturup düşüncelerimi toplamaya çalıştım. Cesaretimi toplayıp arabadan inince binanın ağır demir kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı yavaşça iterken içeriden gelen sesleri duydum. Birileri kavga ediyor gibiydi. Sessizce içeri girince Derek'in Isaac ve Erika'yla antreman yaptığını gördüm. Daha doğrusu Derek'in onları her seferinde yere geçirişini.

teen wolf: a new storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin