Denge

1.7K 96 18
                                        

Merhaba arkadaşlar. Sabahın 5'inde bölüm yayınlayacak kadar uykusuz kaldım evet. :D Bu bölüm sadece Peter ve Lily üzerine kurulu. Umarım beğenirsiniz. Bir de bölümden alakasız da olsa multimedyada Leo var. Belki merak edenleriniz olmuştur. 

Yorum ve oylarınızı eksik etmemeniz dileğiyle :)

Gecenin karanlığında kasabadan ayrılırken arabanın ön koltuğunda oturmuş tırnaklarımı kemiriyordum. Ara sıra Peter'a bakıyordum, ama o yoldan gözünü ayırmıyordu.

"Nereye gittiğimizi söyleyecek misin?" diye sordum. 

"Tırnaklarını dişlemeyi bırakmalısın." dedi Peter sakin bir sesle.

"Bu sorumun cevabı değil." dedim gözlerimi devirerek. 

"Yine de bıraksan iyi olacak." Elimi istemeden de olsa indirip karnıma koydum.

"Bunu annemde söylerdi.." dedim eski günler zihnimde canlanırken. 

"Annen iyi biriydi Lily." dedi Peter dalgınlıkla.

"Beni terk eden annemden bahsetmemiştim." dedim ciddi hale bürünerek.

"Ona benziyorsun." dedi Peter beni duymamış gibi.

"Hayır!" Sert bir tonda konuştuğumda Peter dalgınlıktan çıkmış gibi göz ucuyla bana baktı. "Ona benzemek istemiyorum." 

"Özür dilerim.." diye mırıldandı Peter.

"Sana benziyorum." dedim onu duymazdan gelerek.

"Kendine hakaret etmeni istemem." dedi Peter şaşırmış gibi.

"Hayır. Sana benziyorum. Gözlerim hariç." dediğimde kafamı önüme eğmiştim. Kendi kendime mırıldanmıştım. "Kızlar babalarına benzemek ister. Kahramanlarına.." 

Uzun süren bir sessizlikten sonra araba durunca kafamı kaldırıp Peter’a baktım. Burası bir kulübeye benziyordu. "Buraya neden geldik?" diye sordum arabadan inerken. 

"Biraz kafa dinlemenin gerekli olduğunu düşündüm." diye cevapladı Peter önden giderken.

"Diğerleri ne olacak?" dedim olduğum yerde dikilerek.

"Biz olmadan başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar." 

...

Kulübeye uzun zamandır kimse uğramamış gibi mobilyaların üzerinde kalın bir toz tabakası vardı. Etrafa iğrenir gibi bakıyordum. "Gelmeden önce temizletmeyi deneseydin." dedim hayal kırıklığıyla.

Peter da benim gibi suratını buruşturmuştu. "İnan bende bilmiyordum." dedi. 

"Geri dönelim." dedim ona bakarak.

"Seni buraya getirmemin bir amacı var Lily." dediğinde alaycı bir şekilde gülmüştüm.

"Sen hiç bir şeyi öylesine yapmazsın zaten, değil mi?" dedim.

"Bu yapacağım şey, senin için." dediğinde kaşlarımı çatmıştım. Yanıma gelip arkama geçtiğinde kollarımı dirseklerimden tutarak havaya kaldırdı. "Ne yapıyorsun?" dedim korkuyla.

"Gücünü hissetmeni." dedi Peter kulağıma fısıldarken.

"Gücüm?" dedim soru sorarcasına kafamı çevirip ona bakmaya çalışırken. 

"Gözlerinin büründüğü rengin gücünü." dedi Peter güven vermek istercesine.

"Bu ne demek?" dedim kafam iyice karışmaya başlamışken.

teen wolf: a new storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin