Başkasının Ruhu

1.6K 80 11
                                    

Merhaba :)

Bu kadar beklettiğim için özür dilerim. Ama Ramazan dolayısıyla gündüzleri kendimi 'off' moduna alıyorum. O yüzden yazmak zor ve zaman alıcı oluyor.

Umarım beklediğinize değmiş bir bölüm olur. Iyi okumalar. :)

Artık okula dönmem gerektiğini düşündüm. Devamsızlıktan ceza yemek, isteyeceğim son şey olurdu heralde. Aynanın karşısında kendime baktım. Sağlıklı ve iyi görünüyordum. En azından mor halkalarla dolu göz altlarım ya da solgun bir yüzüm yoktu. Beyaz renkteki orta minilikteki elbiseyi giyip giymemekte tereddüt etmiştim. Elbiselerle ve eteklerle aramın iyi olduğunu söyleyemezdim. Ve bir de topuklu ayakkabılarla. Sonsuza dek spor ayakkabı giyebilirdim. Kenarlarındaki dantel işlemelerle günlük forma giren elbisenim iyi durduğuna karar verip aşağı indim. Çantamı ve hırkamı aldıktan sonra beyaz bez ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Okula geldiğimde arabadan inip yürümeye başladım. Telefonumu bulmak için çantamı karıştırırken sonunda mücadeleyi kazanmıştım. Kafamı kaldırdığımda ileride ikizleri ve Scott'ı görünce oraya doğru ilerledim. Stiles ve Isaac'i de görünce ters bir durum sezmiştim.

"Hey, ne oluyor burada?" dedim onlara bakarken.  Hepsi beni gördüğüne şaşırır gibi bir yüz ifadesi takınınca afallamıştım.

"Ikizler Scott'ın sürüsüne katılmak istiyorlar." dedi Stiles dalga geçercesine sırıtarak.

"Scott'ın sürüsü?" dedim soru sorarcasına.

"Ya işte öyle." diyerek dalga geçmeye devam etti Stiles.

"Umarım yaptıklarınızı hatırlıyorsunuzdur." dedim imalı bir şekilde ikizlere bakarak.

"Biz de tam o konudan konuşuyorduk." dedi Isaac.

Onunla göz göze gelmeye çekiniyordum. Nedenini bilmiyordum ama içimde böyle bir his vardı.

"Ortalıkta yalnız birer omega olarak gezmekten korkmuş olsalar gerek." dediğimde ikizlerin gerildiğini hissetmiştim.

Scott, Stiles ve Isaac muhabbeti sonlandırıp okula doğru ilerlemeye başladıklarında ben geride kalmıştım. Ikizlerin ortasına geçip ellerimi ikisinin omzuna koyup kendime yaklaştırdım.

"Deucalion bana her ne yaptıysa bunu bir şekilde öğreneceğim. Ve bunu bana siz söyleyeceksiniz." dedim fısıltıyla ve onları iterek aralarından geçip okula girdim.

"Lily! Iyi misin?" Sesi duyduğum yöne bakmama gerek kalmadan Leo olduğunu anlamıştım. Arkamı dönüp ona baktığımda endişeli gibiydi.

"Evet. Asıl sen nasılsın? Nasıl gidiyor yani bu şeyler…?" dedim nasıl sormam gerektiğini bilmeyerek.

"Bilmiyorum. Alışmaya çalışıyorum. Sanki bu ben değilmişim gibi hissediyorum " dedi düşünceli bir şekilde. "Seni gördüğüme sevindim." diye ekleyerek kollarını açıp sarılmak üzere yaklaşırken elimi göğsüne koyup onu durdurdum.

"Lütfen.." dedim bakışlarımı ondan kaçırarak.

"Arkadaşıma sarılmak istiyorum sadece." dediğinde sıkıntıyla iç çektim.

"Şimdi değil." diyerek elimi çektim ve sınıfa doğru yürümeye başladım.

……

Arkadaşlarımla konuşmam gereken ne kadar çok şey olduğunu farkedince kendimi sorumsuzlukta bir numara ilan ettim. Kendi problemlerimle uğraşırken onlarınkini görmezden gelmiştim. Stiles, Scott ve Allison'ın gördükleri canlı rüyalardan halüsinasyonlardan haberim dahi yoktu. Ayrıca Malia adlı kızın bulunduğunuda bilmiyordum. Barrow adlı suikastçinin hikayesini dinlediğimde ağzım açık kalmış gibiydi.

teen wolf: a new storyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin