Arkadaşlar merhaba öncelikle. Medyadaki şarkıyı dinlemeyi unutmayın. Efkarlanın biraz sksjdkdj. Şarkıyı merak edenler (Eypio feat. Burak King - Günah benim) şarkı çoksell :) İyi efkarlanmalar...ndncnfn
Arabaya bindiğimizde camdan baktım. Yolda başka bir arabada Can'a benzer biri vardı. Can olamazdı herhalde. Ama çok benziyordu. O kişi de bana baktı. Herşey çok tuhaftı. Can'ın burada ne işi olacak ki? Beni takmıyor bile. Nerede olduğumu Deniz'in başka biri bilmiyor. Gidip de Deniz söyleyecek hali yok. Ah herşeyden çok yoruldum..
Eve geldiğimde odaya çıktım. Burası da evim kadar rahattı ve ferahtı. Seviyorum burayı. Eğlenceli ve enerjik şarkılar dinlemek istiyordum, ama dinleyemiyordum. Yine rap açtım, başımı yastığa yasladım... Yatağımda duran makası gördüm. Kolumu açtım ve faça çizdim. Ah lanet olsun, canım yandı.
Can'ın ağzından...
Arabada giderken o gördüğüm kişi Mine miydi, hala şüpheliydim. Bana baktı, ve bende ona.. Onu istiyordum ama beni iki günde bırakıp birini buldu. Bari o kadar çabuk bulmasaydın be kadın!
Deniz'in ısrarlarıyla burada bir otel bulup bir kaç gün kalacaktık. Burada kalmanın bir anlamı yoktu ama kalmak için çok yalvardı. Kıramadım. Sonuçta bir zamanlar sevdiğim kızın kankası. Ama unutmayın 'bir zamanlar'.
Otele geldiğimizde Deniz kendi odasına, ben kendi odama gittim. Yanıma aldığım küçük çantamı yatağa attım. Masanın üstünde kağıt vardı. Sanki yazılmayı bekliyordu... Sandalyeye oturup elime kalem aldım. Yazmaya başladım.
"Ne ara 'biz' olduk biz? Ne ara bittik?
Aşık olduğun her şeyimden nefret ettim.
Şimdi benden uzak bir yerlerde başka biriyim.
Sahi bir şey sakladıysan benden bari şimdi bileyim.
Korkma, kavga etmeyiz. Bizden artık geçti..
Sarılmak varken kupkuru bir selamı seçtin. Neden?
İçimde öldürüp bana saklamıştım seni ben.
Seni gördüğüme mi yanayım yoksa öldüğüme mi yeniden?
Ne yalan söyleyeyim aklımdaydın birkaç gündür.
Kaç ay geçtiğini bile unuttuğumu söylemeliyim.
Sıradan geçen bir günü özelleştiren bu anı yazmak istedim.
Aylar sonra seni son kez düşlemeliyim.
Gülüşü güzel kadın, keşke hiç bırakmasaydım.
Yanında birisi vardı, keşke o an saklasaydın.
İnanır mısın kim ve ya neyin olduğunu anlamazdım.
Beni gördüğün an onun elini tutmasaydın."Can Solmaz...
Yazdığım sayfa bittikten sonra, bunu Mine'ye vermem gerektiğini düşündüm. Bu mektubu görecekti. Görmek zorundaydı. Benim ne kadar acı çektiğimi anlamalıydı. O ise beni hiç siklemiyordu. Ama elbet bir gün beni anlayacaktı, ama bu sefer çok geç olacaktı.
Buzdolabını açtığımda 'Tekirdağ rakısı' nı elime geçirdim. Kafama dikmeye başladım. Ah çok iyi geliyordu. Lanet olsun içim acıyordu. Sek rakı boğazımda ateş pahasına gidiyordu. Son ses müzik açıp dinlemeye başladım. (Medyadaki şarkıdır) Sensin çare derdime be kadın!
Elime çakmağımı alıp bi sigara yaktım. İçime derin bir nefes çektim. Dumanını sakin ve yavaşca dışarıya verdim. Ciğerlerim yandı bir anda. Yatağa atıp dinlendim. Biraz da olsa.
*************
Sabah olduğunda başımın çok kötü ağrıdığını farkettim. Sanki kafamı alıp duvara vurmuşlar gibi hissediyordum. Beynim zonkluyordu. Masanın üstündeki mektubu alıp çantaya koydum. Onu verecektim.
Üstümü giyinip odadan çıktım. Deniz'in kapısını tıklattığımda 2 dakika sonra açtı. "Aa gelsene," dedi. Mine'nin evine gitmeliydik. "Hadi gidiyoruz," dedim. Bana "Nereye?" dediğinde onun bana yaptığı gibi "Görürsün," dedim. Kolundan tutup dışarıya çıktık. Arabaya bindiğimizde ona mektubu gösterdim. "Bence bu pek iyi bir fikir değil. Verecekmisin?" dediğinde "Tabiki," deyip arabayı çalıştırdım. Konuma bakarak Mine'nin kaldığı evi bulduk. Evinin önüne gidip mektubu posta kutusuna bırakmadan önce son olarak "Beni bulmaya kalkma, değerim yok zaten." yazdım. O mektubu okuyunca belki de içi yumuşayacaktı ama ben burdan gidecektim. Posta kutusuna bıraktım mektubu. Artık ne zaman görürse.
Mine'nin ağzından....
Sabah olduğunda kahvaltı için mutfağa gittim. Faça çiziklerim kolumu parça pençik etmişti. Teyzem bunu görürse kızacak, hatta anneme bile söylerdi. Ama umrumda değildi. Kollarım kızarmış, şişmiş, ve bazı yerleri kanamaktan kurumuştu. Bunu sık sık yapmayan bir insan olsamda alışmıştım artık. Ne de olsa herşey bana acı veriyordu. Bunun acısına mı dayanamıycam?
Teyzemin sesini duyduğumda kapıya doğru ilerledim. "Kızım bu sana sanırım," dediğinde elime aldım. Kağıdı açıp okumaya başladım.
"Ne ara 'biz' olduk biz? Ne ara bittik?
Aşık olduğun her şeyimden nefret ettim.
Şimdi benden uzak bir yerlerde başka biriyim.
Sahi bir şey sakladıysan benden bari şimdi bileyim.
Korkma, kavga etmeyiz. Bizden artık geçti..
Sarılmak varken kupkuru bir selamı seçtin. Neden?
İçimde öldürüp bana saklamıştım seni ben.
Seni gördüğüme mi yanayım yoksa öldüğüme mi yeniden?
Ne yalan söyleyeyim aklımdaydın birkaç gündür.
Kaç ay geçtiğini bile unuttuğumu söylemeliyim.
Sıradan geçen bir günü özelleştiren bu anı yazmak istedim.
Aylar sonra seni son kez düşlemeliyim.
Gülüşü güzel kadın, keşke hiç bırakmasaydım.
Yanında birisi vardı, keşke o an saklasaydın.
İnanır mısın kim ve ya neyin olduğunu anlamazdım.
Beni gördüğün an onun elini tutmasaydın. "Can Solmaz...
Bu da neydi şimdi? Kalbini çok mu kırdım?
Arkadaşlar vote çok az vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen sizi seviyorum ❤ medyadaki şarkıyı dinlemeyi unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Okulu
Teen FictionHayat tesadüflerle dolu bir yerdir. Kader diye bir şey vardır ve siz ne yaparsanız yapın kader sizi bulacaktır. Kaderiniz ya iyi gelişir ya kötü gelişir. Ya mutlu yaşarsın ya sefil... Bu kitap, Mine ve Can'ın hayatı. Bu kitap, acı ve tatlının buruk...