BÖLÜM 23- SANCAK

5.4K 222 54
                                    

Arkadaşlar medya amatör oldu biliyorum jsjdjdj. Benden bu kadar ama daha iyisini yapabilirdim belki de ama böyle yaptım. İşte Sancak ve Mine ❤ mdndmsjj. Keyifli okumalar... (Medya)

Arkadaşlar youtube videosunda Sancak konseri var doğum gününde yapılan gibi yaptım ama değil. Konser, doğum günü partisindeki gibi diyeyim. İzlersiniz...

Not: Konseri merak ediyorsanız MEDYAya bakın. 👆👆👆👆

"Sen gerçek misin?" diyerek ona bakmaya devam ettim. Bana gülümsedi. Evet, bana gülümsedi. Ölecektim, kalbim duracak gibi olmuştu o an. İnanamıyordum. Gözümden mutluluk yaşı geldiğinde hızlı adımlarla yanına gidip sımsıkı sarıldım. Kokusunu içime çektim, sarsıldı. Umrumda değildi. Sımsıkı sarıldım. Evet, ona sarılmıştım.

Gülüp "Yavaş," dedi. Benle konuşmuştu. Bunu nasıl buraya getirmişlerdi? Ah Can, senden herşey beklenir. Sarılırken Can bana kıskanç gözlerle bakmıştı. Yok artık, bunu da kıskanamazdı herhalde.

Sarılmayı kestikten sonra kekeleyerek konuşmaya başladım. "Be-ben senin en büyük hayranınım...Seni çok seviyorum," dedim. O da kollarını açıp gülümserken tekrardan beni kolunun altına alıp kendine çekti. "Buraya seni mutlu etmeye geldik, Mine'cim," dedi. Bana Mine'cim mi demişti? Şuracıkta bayılcaktım resmen. Bu ne kibarlık böyle! Beni mutlu etmeye gelmişti. Evet, öyle demişti. Ona dokunabilmiştim, kokusunu içime çekebilmiştim. Çok şekerdi ama!

Yanında tanımadığım biri ve Gitar Barış vardı. O da gelmişti. "Hadi, bir tane söyleyelim," dedikten sonra sahneye çıktılar. Bizim okuldakiler şarırarak bakıyorlardı. Kimse benim kadar şaşıramazdı. Deniz de Soner'in yanında duruyordu. Yüzlerinden gülücükler saçıyordu. Can'ın yanına gidip sarıldım. "Çok ama çok teşekkür ederim," dedim. Bana gülümseyip "En iyisini hak ediyorsun sen," dedi. Onu dudağından öptükten sonra beraber sahnenin önüne geldik.

Yılmaz abi "Beraber söylüyoruz, gençler." deyip en ünlü şarkısı Gözümden düştüğün an'ı hep birlikte söylemeye başladık. Gerçekten çok iyi geliyordu. Artık beni de tanıyordu. Fotoğraf çekilmem gerekirdi. Olduğundan çok fazla fotoğraf.

Maria ve sevgilisinin yanına gittiğimde "Kanka sürpriz üstüne sürpriz valla, çok güzel," dedi. Bende "Aynen, Can'ın sayesinde," dedim. Bar'da toplam 30 kişiydik ve özel konser olduğu için bu daha da değerli yapıyordu beni. 30 kişi için gelmişti. Beni kıramadığı için gelmişti. Büyük bir şarkıcı benim için gelmişti. Kimi için büyük biri olmasa da benim için en büyük bir şarkıcıydı. Seviyordum, kendimden bile çok.

İkinci şarkısını Gitar Barış'la birlikte Dili yok ki gönlümün'ü söylemişti. Sesine öldüğüm adam...

"Evet, arkadaşlar. Bu şarkıyı da doğum günü kızı olan Mine'yle birlikte söylemek istiyorum. Mine gelir misin?"

Beni mi çağırıyordu? Ne beni mi? Ayaklarım titrerken yavaşca sahneye doğru yürüdüm. Ben nasıl söyleyecektim? "Üşüyorum aldırmayı söyleyelim mi?" gözlerimi ona dikmiş, dalmıştım. Üşüyorum aldırmayı beraber söyleme teklifi etmişti. "Olur," diyerek şarkıya başladık. Sesim Allah'tan fena değildi. Yoksa rezil olacaktım.

Şarkıya başladığında bende aralarda söylemeye başladım. Söylerken Can'a bakıyordum. Onu çok ama çok seviyordum. O beni o kadar çok mutlu etmişti ki. Beraber söylüyorduk! İkinci şarkı olarak İyiki vardın'ı beraber söyledik. Can'ın bana yazmış olduğu mektup aklıma geldi. Evet o cümleleri bana yazmıştı. Şapşal.

Sıra pasta kesmeye gelmişti. Pastanın olduğu büyük masanın oraya geldiğimizde 19 tane mum yaktık. Evet, 19 yaşıma girecektim. 18 artık bitiyordu. Mumları yaktıktan sonra kırmızı beyaz, tatliş pastamı üflemeden önce Can'la birlikte fotoğraf çekildik. Sonra tabiki de Yılmaz abimle fotoğraf çekildik. Diğer arkadaşlarımla da çekildikten sonra mumları üflemeden önce hayatımda çok istediğim dileğimi tutup üfledim. Pastayı Can'la birlikte kestik. Sanki evleniyoz lan ehueheh.

Yaz OkuluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin