♢5.Silah♢

45K 2K 364
                                    

Hellberg ft. Cozi Zuehlsdorff - The Girl


Dolunay Ünal;

"Hala aklım almıyor kolyeyi nasıl bu kadar çabuk almış cebimden?" diye sordum Asya'ya bakarak.

"Aklın bir karış havada olursa olacağı bu." dedi Asya gözlerini devirerek.

"Ya ne demezsin." dedim öfkeyle.

Bir anda kapı açılıp içeri üç adam girdiğinde, kaşlarım istemsizce çatıldı. Bu adamlardan birini tanıyordum ismi Kıvanç'tı ve Yücel'in en yakın adamıydı.

"Siz de kimsiniz?" diye sordu Asya korkuyla.

"Yücel bey sizi görmek istiyor." dedi Kıvanç bana bakarak.

"Ben onu görmek istemiyorum." dedim dişlerimin arasında.

"Bizi zor kullanmaya mecbur etmeyin. Ya kendi isteğinizle gelirsiniz, ya da zorla götürürüz." dedi Kıvanç sert bir şekilde.

Asya korkuyla bana baktığında derin bir nefes aldım. Bu adamlarla gitmezsem Asya'ya da zarar verebilirlerdi ve bu olmasını istediğim en son şeydi.

"Tamam, geliyorum." dedim önde duran Kıvanç'a bakarak.

"Dolunay delirdin mi sen?" dedi Asya dehşetle bana bakarak.

"Merak etme ben halledeceğim." dedim kendimden emin bir şekilde.

"Bu delilik Yücel'i tanıyorsun sana zarar verecek." dedi Asya ağlamaya başlayarak.

Tam cevap verecekken Kıvanç kolumdan tutup beni dışarı çıkardı. Asya koşarak yanımıza gelmek isteyince, diğer adam kapıyı Asya'nın üzerine kapattı.

"Siz gidin ben beş dakikaya taksiyle gelirim kapıyı bırakırsam bu kız sorun yaratacak." dedi kapıyı tutan adam.

Arabaya bindikten sonra yolu izlemeye başladım. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

Bir deponun önüne geldiğimizde araba durdu. Yutkunarak etrafıma baktım resmen şehrin en ıssız yeriydi burası.

Kıvanç kapımı açıp inmemi beklediğinde umutla telefonumu gömleğimin altına soktum. İyi ki sessizdeydi ve bunu kimse fark etmedi.

Kıvanç beni depodan içeri sokarken, diğer adam arabayla buradan uzaklaştı.

Depodan içeri girdiğimde küf kokusu yüzümü buruşturmama neden oldu. Burası ne kadar da pisti!

Gözlerimle depoyu incelediğimde, Yücel'in duvara yaslanmış kollarını göğsünde birleştirmiş bana baktığını gördüm.

"Beni çok beklettin Dolunay ve ben bekletilmeyi hiç sevmem." dedi yanıma doğru ilerleyerek.

Eğer geriye doğru adım atacağımı zannediyorsa yanılıyor. Eğer ondan korktuğumu zannediyorsa daha çok yanılıyor.

Tam önümde durduğunda, yüzümde meydan okuyan bir ifadeyle ona baktım.

"Hiç değişmemişsin hala korkusuz Dolunay olarak karşımda duruyorsun." dedi yüzüme düşen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırarak.

Kısa saçlı olmanın en kötü tarafı buydu bir türlü toplayamıyordum.

Öfkeyle nefesimi dışarı verip Yücel'in elini ittirdim.

"Sabah seni kimin kurtardığını bilmiyorum, ama şimdi seni kimse kurtaramaz." dedi alayla bana bakarak.

"Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok!" diye tısladım.

Bana Görünmeyeni Anlat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin